• - bulunduğu topraklarda hep saygı görmüştür,
    - gücünden korkulmuştur,
    - yanlış düzene hep baş kaldırmıştır,
    - ölmekten korkmamıştır,
    - özgürlüğünden, namusundan, vatan ve bayrak sevdasından asla taviz vermemiştir,
    - cengaverdir,
    - kahramanlıkları düşmanları tarafından bile takdir edilmiştir,
    - kimsenin namusuna göz dikmez,
    - sömürgecilik, kölecilik asla aklından geçmez.
  • eski yunan: "in vino veritas"
    çağdaş amerikan: "in god we trust"
    kadim türk: "in sopa, we believe"

    ingilizceden alıntılı yazarken ingilizcede (büyük) ı harfine dönecek olan büyük i'leri de i ile yazana türk denir. büyük i'leri ı harfi ile yazana asimile dünya vatandaşı denir.

    murphy türk yasası:
    bir türk, murphy yasalarının başka kimseye değil, gıcıklık olsun diye sadece ona işletildiğini sanır. hayrettir, bu algı bütün bütüne de yanlış değildir.

    kürt kültürü veya sosyolojisiyle (antropoloji mi diyelim?) ilgili dikkatimi çeken bir taraf; genetik ve dilsel soyları bireyselliğin zirvesi olan avrupa ile akraba olduğu halde kürt davranış kodu daha çok türklerin sürü davranışına benziyor. tabii, aynı başlık farklılaşma bakımından da incelenmeli: kürtlerin toplu davranış özellikleri türklerin toplu davranış özelliklerinden nasıl farklıdır?

    türk veya türkiye halkı yeniden yuvarlanmaya başladı. eskiden hiç olmazsa silahlı olarak yuvarlanırdı, büyük tarihsel kavşaklarda çöpçü balığı gibi kendini ve çevresini aktar dönder ederdi. şimdi ise silahsız şekilde, gözünü yumarak dönmeye-tekerlenmeye* başladı. artık çevre evrenimiz yani ortadoğu için adaleti ve güvenli-yapıcı gücü temsil etmiyoruz. yanar döner, serseri mayınlığı, çıkarcı-fırsatçı arayışı, hırsızlar, ölü cepçisi* güruhunu temsil ediyoruz. saframız yüzeye vurdu. güçlü de değil, uyanık da değil, vicdanlı da değiliz. umut tükenmemiş olabilir, çok az, toplumumuzu toplamımızı yorumluyorum. [4 ağustos 2014]

    romanlarıyla türk tipolojisi kuran iki büyük yazarımız kemal tahir ve yusuf atılgan. aslında bütün büyük yazarlar hem toplumlarının hem zamanlarının aynası oluyor. aynası oldukları gerçekliklerle üstüne bir de güreşmeleri, yenişmeleri gerekiyor.

    "bizim banazı cenabet bir yerdir. bu malatya'da kürt olsun, türk olsun, alevi olsun, karıyı bizim köyden başka yerde hiç çalıştırmazlar. o sebeple bizim köye hariç köyler kız vermez. suyu, havası, üzümü sağlam olduğundan bizim köylüler de durmadan karılara oğlan doğurturlar. al sana bir bela." kemal tahir - karılar koğuşu

    [ihtiyar adamcağız, yüzüne dik dik baktı, daha sonra çanın olduğu yere doğru adımladı. "tü-ük-le* ge-ge-liy*! tü-ük-le ge-ge-liy!" diye tısladı anlaşılmaz sesiyle ve eline aldığı bir demir parçasıyla dehşet içinde vurdu. (...) "elinin körüdür o gelen, seni tanrı'nın delisi*!" diyerek saydırdı doktor, adama; (...)] laszlo krasznahorkai - satantango

    "kapıya vuruldu. üçüncü bir adam belirdi. bir tepsi içinde bir cezve kahve getirmişti. harika bir kokusu vardı; gerçek kahveydi, blue mountain'a benziyordu, yunanistan'da kullandıkları türden yavan "türk" tozu değildi." john fowles - the magus

    (ilk giri tarihi: 2.10.2016)

    (bkz: törük), töreli
    (bkz: tork), torque, turquerie, queer, torture
    (bkz: türksün)
    (bkz: türk toplumu/@ibisile)
    (bkz: türk insanı/@ibisile)
    (bkz: türk kültürü/@ibisile)
    (bkz: türk lokumu/@ibisile)
    (bkz: türk kızı), türk kızları, türk kadını, türk kadınlar
    (bkz: türk erkeği), türk çocuğu, türk genci
    (bkz: türk annesi), türk babası
    (bkz: türk kahvesi)
    (bkz: egine tourkos)
    (bkz: türk kürt kardeştir/@ibisile)
    (bkz: türk gücü diye bir takım kurmak)
    (bkz: türk gibi), türk gibi güçlü
    (bkz: türk filmi), türk filmi replikleri
    (bkz: türksün di mi/@ibisile)
    (bkz: turquerie), alla turca
    (bkz: kemal tahir/@ibisile)
    (bkz: yusuf atılgan/@ibisile)
    (bkz: kültür farkı/@ibisile)
    (bkz: hayat ağacı/@ibisile)
    (bkz: alveoler mikrolitiazis)
  • türk ve türkiye kelimesi her zaman tartışma konusu olmuştur. işler artık tarihi inkar etme seviyesine kadar gitti. bu mecrada bile meydan buldukça türk düşmanlığı yapılıyor. bu konuda birkaç cümle yazmak gerekir.

    türk boyları ve devletleri gelişen zaman içerisinde bir çok coğrafyaya tesir ettiği için bir çok tarihi kaynakta kendilerine yer buldular. bildiğimiz gibi türk adı göktürk devleti'yle birlikte resmi bir kimlik kazandı. ahmet taşağıl hoca'ya göre bu devletin adı "göktürk" değil, "türk"tür. bu devlet kore'den karadeniz'e kadar sınırlarını genişlettiğinden dolayı bizans ve çin gibi devletlerle etkileşime girmiş ve bir çok kaynakta kendilerinden söz ettirmişlerdir.

    heredotos'un mö 5. yüzyılda doğu kavimleri arasında zikrettiği targitalar'ın türk isminin ilk şekli olabileceği öne sürülmüştür. iskit topraklarında oturdukları söylenen tyrkaeler, tevrat'ta adı geçen yafes'in torunu togarma, eski hind kaynaklarında belirtilen turukhalar, thraklar ve hatta troiaların türk adını taşıyan ilk kavimler olduğu sanılmıştır.

    islam kaynaklarında bildirilen iran zend-avesta rivayetlerine konu olan iran hükümdarı feridun'un oğlu turac ve yafes'in torunu türk'ten üreyen neslin de türk adını taşıyan ilk kavimler olduğu düşünülmüştür.

    türk kelimesinin altaylı (altaic) kavimleri ifade etmek üzere 420 tarihli bir pers metninde ve daha sonra 515 yılında türk-hun tabirinde kullanıldığı bilinmektedir. daha sonra bulunan uygur metinlerinden de anlaşıldığı üzere türk, cins isim olarak güç, kuvvet manasında kullanılmıştır.

    türkiye tabiri ise 6. yüzyılda bizanslılar tarafından orta asya için kullanılıyordu. bu tabir 9. ve 10. yüzyılda volga'dan orta avrupa arasına kadar olan bölgeye evrildi ve ardından osmanlı'nın sınırlarının ulaştığı her yer yabancı kaynaklar tarafından türkiye olarak nitelendirildi.

    kaynak: ahmet taşağıl, kök tengri'nin çocukları, bilge kültür sanat,istanbul,2017,s.44.
  • uluslara, kimliklere, hatta ırklara ve bunların özgünlüklerini koruyacak şekilde yaşatılmasına gayet saygı gösteren biriyim. yer yer faşist bulunuyorum.
    baya türküm, kendimi bu şekilde tanımlıyorum.
    ancak türklerin anlamsız ve amansız egosu ve zenofobisi o kadar rahatsız edici olabiliyor ki...

    yani en özentilerinde de, en yerli ve millilerinde de kendi gruplarının dünya'daki her şeyden daha matah olduğuna dair yersiz bir fikir var.

    erkeklerindeki tüm dünya kadınlarının onlara bayıldığı, onlar için ölüp bittiği ancak kadınların (anaları hariç) bu muhteşemliğe layık olmadığına dair sanrısı örneklerinden biri.

    çoğunluk olmaktan kaynaklı olduğunu iddia etsem, benim türkiye'deki türk erkeklerine dair yaptığım tespitlerle, ecnebinin alamancı iş arkadaşlarına dair tespitlerinin aynı olması bu işi bozuyor.

    psikolojideki narsisizmin sosyolojideki eşleniği neyse ondan muzdarip olduklarından eminim, ilacı neyse içme suyuna barajlara karıştırılsın. belki genetiktir, hepiniz narkissos'un torunlarısınızdır, coğrafi olarak imkansız değil ege'nin diğer yakasında kalsa da...
  • üretmeyen, istediğini gerekirse zorbalıkla elde eden, yok eden, baskıcı,bencil ve aşırı ırkçı insanlardan oluşan savaşçı millet.
  • arap anlamında kullanıldığı oluyor.

    (bkz: kadıköy'de doğan çocuk yerli ve milli değildir)

    hayır işin ilginci eskiden batılılar bizi araplarla karıştırınca kızılırdı, şimdi kendi ülkemizde araplarla karıştırılmamız çok normal bir şey haline geldi.
  • (bkz: #84963625)
  • orduların önünde giden.
  • boyunduruk altına girmemek için gerektiğinde mekan değiştiren millet tanımıdır. vahşi kurtlara benzetilmesi bu sebeptendir. zira vahşi kurtlar evcilleştirilemez, emir verilemez bir mekana kapatıldığında elinden geleni yapar, hiç bir şey gelmiyorsa kendi kendini boğar.
  • "tanrının devlet güneşini türk burçlarından doğurmuş olduğunu ve türklerin ülkesi üzerinde göklerin bütün dairelerini döndürmüş olduğunu gördüm. tanrı onlara türk adını verdi. ve yer yüzüne hakim kıldı. cihan imparatorları türk ırkından çıktı. dünya milletlerinin yuları türklerin eline verildi. türkler tanrı tarafından bütün kavimlere üstün kılındı. haktan ayrılmayan türkler,tanrı tarafından hak üzerine kuvvetlendirildi. türkler ile birlikte olan kavimler aziz oldu. böyle kavimler türkler tarafından her arzularına eriştirildi. türkler, himayelerine aldıkları milletleri kötülerin şerrinden korudular. cihan hakimi olan türklere herkes muhtaçtır, onlara derdini dinletmek, bu suretle her türlü arzuya nail olabilmek için türkçe öğrenmek gerekir."

    kaşgarlı mahmut
hesabın var mı? giriş yap