türkiye'de yoksulluk sorun olmaktan kalktı

• kısmen doğru:
  
  "türkiye'de yoksulluk sorun olmaktan kalktı"
  
  yani şu şekilde doğru, süleyman demirel'in sözünü dinlemişler sanırım. "meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz."
  
  +yoksu...
  -diriliş osmanlı, büyük medeniyet
  +yoks...
  -almanya bizi kıskanıyor, ileri demokrasi
  +yoksul...
  - teörörörörörö, bölölölölölö
  +yok...
  -kılışdaaaaar, kılışdarı getirin banaaa
  +yoksu...
  -alllaaaaaah, kitaaaap
  +yoksull....
  -eeeööö, macron fransa'nın başına bela!!11! (oh iyi buldum ha bunu son anda)
• doğrudur. ama türk olmayanlar için.
• doğru.
  sorun olmaktan çıktı, başımıza bela oldu.
• bu kadın nasıl bakan oldu aklım almıyor.
  
  tanım : atanmış bakan beyanı.
  
  edit : yazım hatası.
• normalleşti doğru...
• hani öldüğünüz zaman faturalar sorun olmaktan çıkar ya, bu da öyle bir şey sanırım.
• bunu söyleyen kadının başörtüsü 300 euro yani yaklaşık 3000 tl.
  babası eski bakan atilla koç, turkcell yönetim kurulu üyesi ve aldığı para aylık 120.000 tl.
  kardeşi saray’da üst düzey yönetici ve iki,üç yerden maaş alanlardan.
  sülalesinde yoksulluk yok yani ve halkla alakası hiç yok.
  ve asgari ücreti belirliyor.
• evet yoksulluk sorun olmaktan kalkti cunku asiri yoksulluk geldi. bu şokla insanlar yoksulluk nedir unuttu icinde bulunduklari asiri yoksulluk nedeniyle geri donusu olmayan bir surecte olduklarini dusunup intihar etmeye basladi. olay tam olarak budur. şöyle ic anadoluya gidin. doguyu zaten soylemiyorum da ic anadolunun ilcelerine gidin bakalim. 1 tl dahi buyuk bir para insanlar icin. etrafi gorunce pakistan falan sanabilirsiniz. misal o doga guzelligi ile ovunulen kapadokyaya giderken gectiginiz illerin bilhassa ilcelerindeki insanlarin ne durumda olduguna bir goz atin. yoksulluk degil sanki hic olmamak onlarin ki.
• yoksulluğu kanıksadık.
  
  yurtdışı tatil ümidi yok,
  yeni çıkan bir telefon alma ümidi yok,
  2020 model araba alma ümidi yok,
  birikim yapma ümidi yok,
  ev alma ümidi yok.
  anne babamızın yaptığı şeyleri yapma ümidiniz yok.
  babamın oturduğu evi ben alamam mesela.
  çocuğumu babam gibi kolejde de okutamam.
  eğitim hayatı boyunca 4 kez bilgisayar da alamam.
  her sene ona bir telefon da alamam.
  ona üniversitede araba da alamam.
  
  babam veteriner hekimdi, memurdu ve benim dışımda ablamı da okuttu, evlendirdi ancak ben kendi çocuklarıma böyle bir gelecek sağlayamam diye düşünüyorum.
  
  ve bu ümitsizliği de kanıksadım açıkçası.
• yalan söyleyince ellerine ne geçeceğini zannediyorlar acaba? yoksulun gözünün içine baka baka ''yoksulluk sorun olmaktan kalktı'' demek, yoksulla taşak geçmek demektir.
  
  yoksulun malını, yandaşa peşkeş çekip, yoksulun gözünün içine baka baka yosulluğun sorun olmadığını söylemek, yoksulla taşak geçmektir.
  
  milletin malını (lütfedip) az bir miktarla yoksula yardım (o da yandaşlara yine) yardım değildir, dinle de alakası yoktur, gerçekten yardım!? ediyor olsan bile. zira yardım, kendi paranla yapılır, başkasının parasıyla değil.
  
  allah, yoksulla taşak geçmeyi emretmiyor, yoksula yardım etmeyi, doyurmayı emrediyor. müslüman olarak bunu zaten yapmıyorsunuz bari, göreviniz gereği, milleti yoksulluktan kurtarma işini yapsanız iyi olmaz mı? ama bunu yaparsanız yandaşı zengin edemezsiniz.
  
  öte yandan, bunlar halkla taşak geçtikçe, halk bunları desteklemeye devam ediyor ya, işte bu, hiç iyi bir şey değil;
  
  firavun, milletini küçümsedi ama, onlar kendisine yine de itaat ettiler. doğrusu onlar yoldan çıkmış bir milletti. böylece bizi öfkelendirince onlardan öç aldık, hepsini suda boğduk. zuhruf 54-55 (diyanet meali eski)
  
  firavun, halkını aptal yerine koydu ama yine de ona boyun eğdiler. çünkü onlar yoldan çıkmış bir halktı.onlar bizi üzünce biz de hak ettikleri cezayı verdik ve hepsini suda boğduk. zuhruf 54-55 (süleymaniye vakfı meali)
  
  işte toplumunu böyle küçümsedi, onlar da ona itaat ettiler. çünkü onlar yoldan sapmış bir toplum idiler. onlar bizi bu şekilde öfkelendirince, biz de onlardan öc aldık; hepsini suya gömüverdik. zuhruf 54-55 (yaşar nuri öztürk meali)