• leş siyaset yapan oçların kimlikleri
  • sylvester stallone nin cezalandırıcı filmindeki 3 deniz kabuğu nu akıllara getirmiştir. ama nasıl kullanılıyor bi sormak lazım
  • (bkz: para)
  • incir yaprağı tercihimdir.
  • kese kagidi
  • (bkz: daş)
  • araba fırçası
  • herifler ülkeyi gerçek anlamda modern çin ve sovyetler birliği arasında bir döneme ışınladılar. tartıştığımız konuya bak.

    sovyetler birliğinde tuvalet kağıdı büyük bir sorundu. konut problemi gibi sovyetler yıkılana kadar da çözülemedi. ilk fabrikalar 70'li yılların başında açılmaya başlamasına rağmen sovyetler yıkıldığı güne kadar hiç bir zaman talebi karşılayamamıştı. o yüzden halk, uzun yıllar gazete kağıtlarını keserek kullandı. örneğin meşhur pravda gazetesinin kullanım şekli şöyleydi: görsel

    hatta taşrada yaşayan halk tuvalet kağıdının ne olduğunu neredeyse 2000'li yıllarda keşfetti. şehir halkı 80'li yıllara kadar konforunu keşfedememişti. tadına varanlar ise kolayca bulamıyorlardı. dağıtım yapıldığı gibi insanlar buldukları yerde talan ediyorlardı. ilk dönemlerinde ambalaj olarak plastik paket kullanacak teknoloji olmadığı için 12'li rulolar iple bağlanarak satılırmış. yaşlılar anlatırlar; ne vakit sokakta boynunda tuvalet kağıdı asılı insanlar görürsek anlardık ki bir yerlere yeni stok gelmiş. hemen yakındaki marketlere koşardık. aha şöyle geziyormuş insanlar: görsel

    bırakın kırk sene öncesini. henüz on yıl önce şehrin göbeğinde taşradan gelme kızlarla aynı evde kalıyordum. eğer ben tuvalet kağıdı almazsam kimse almıyordu. almayı unuttuğum vakitlerde ise tuvalette bilumum kağıt ürünü türüyordu. başta idrak edememiştim. ulan bu devirde kim gazete küpürü saklıyor? kim on yıllık dergiyi okuyor? kuponla araba çekilişine mi katılacak bunlar gibi bin türlü düşünceye gark oluyordum. bir gün namaz saatlerinin olduğu takvim parçasını görmemle bir aydınlanma geldi. türk restoranın bastırdığı ve zorla elime tutuşturduğu saatli maarif takvimi de bu kıyımın bir parçası olmuştu. yunus emre'nin özlü sözleri, bugün doğan çocuklara verilebilecek isimler birilerinin götünün arasında patates baskı olarak yaşıyordu artık.

    çin'in ise taşrasını bırakın metropolleri hala aynı. taşradan şehire akın yüzünden şehir kültürü mültürü kalmadı heriflerde. istanbul kültürünün hızlı çöküşü bunun yanında denizden karaya evrim süreci gibi kalır. çin'in bir çok bölgesinde elinde gazete veya dergiden koparılmış bir yaprağı yoğura yoğura gezen insanlar görebilirsiniz. gazete kağıdı dandik olduğu için göt kesiyor sanırım. o yüzden elde yoğurup yumuşatarak kullanıyorlar.

    anlayacağınız burada esprisi yapılan yandaş gazetelerin kağıtlarını kullanma fikri haşmetlimizin ekonomisine öykündüğü ülkelerde yıllardır var zaten. geçen rus bir geri zekalının tuvalet kağıdı yerine gazete kağıdı kullanarak ne kadar tasarruf ettiğini okumuştum. linkini a haber'e göndermeyi planlıyorum. çok değil bir kaç aya benzer bir haber yapabilirler.
  • 100 tl banknot.

    şimdi arkadaşlar beni asmadan önce bir açıklamamı dinleyin. yurtdışında yaşıyorum. kronik bağırsak rahatsızlığı olan bir bireyim. geçen gün avmnin birinde tuvalete girmek zorunda kaldım. kabinde tuvalet kağıdı var mı diye kontrol etme şansım olmadı ve iş işten geçmişti artık. dönüş yoktu. biliyorsunuz avrupa ülkelerinde tuvaletlerde taharet musluğu da bulunmaz. son bir umut çantamı ve montumun ceplerini kurcaladım belki bir kağıt mendil bulur da işimi görürüm diye. çantamı karıştırırken elime bir kağıt parçası geçti. evet 100 tllik banknot ile karşı karşıyaydım. o an kafamdan ne kadar atmak istesem de banknotu tuvalet kağıdı olarak kullanma seçeneği geçti. uzun süre türkiyeye dönmeyecektim ve kim bilir 100tl belki de 1 euro kadar değersiz olacaktı. allah o anda hz ibrahime koç indirdiği gibi bana da restorandan lazım olur diye aşırdığım peçeteleri indirdi de günü ve paramızın onurunu kurtardık. mecbur kalsaydım ve hiç birşey bulamasaydım ne karar verirdim hiç bilmiyorum. ama götümde bok ile gezmeyeceğimden eminim.

    yazdıklarım noktası virgülüne kadar doğrudur.
    sevgiler.
  • yukarılarda bir arkadaş (bkz: üç deniz kabuğu) örneğini verince bir ışık yandı birden.
    neden olmasın?
    hergün market fişleriyle haşır neşir oluyorsunuz da o fişleri sonra ne yapıyorsunuz?
    hele bazı marketler öyle bir fiş veriyor ki cebine sığmıyor. böyle çarşaf çarşaf.
    sly* amcamız da ceza fişlerini kullanarak yıllar öncesinden bize mesaj vermiş olabilir.
    vaktiyle sekanın arazilerinin ve fabrikalarının peşkeş çekilerek kapatılmasından sonra kağıdın artık ithal edilir hale gelmesinden mütevellit pahalılığa hiç bir tepki göstermeyip tuvalet kağıdının fiyatının çok artmasına içerleyen ve tepki gösteren herkese kafam girsin.
    son paragraf komple tanımdır.
hesabın var mı? giriş yap