• yaklaşık 1 ay sonra ilk sayısı çıkacak olan çiçeği burnunda edebiyat dergisi. nedense daha nasıl bir şey olacağı konusunda tam olarak bir fikrim olmadığı halde kendilerinin çok iyi olacağı yönünde bir heyecan ve inanış var içinde.

    öte yandan, az da olsa gözlem fırsatı bulduğum kadarıyla oldukça profesyonel yaklaştıklarını fark ettiğim dergi. umarım, edebiyatımıza yeni bir şeyler katan bir dergi olur.

    *dipnotçuk pamukçuk: ilk sayısını inceledikten sonra fikirlerimi tekrardan aktaracağım.
  • ilk 2 sayısıyla gerçekten keyif veren öyküleriyle göz dolduran dergi. tasarımının da oldukça iyi olduğunu belirtmek isterim. öte yandan şiirler için sıkıntılı bir durum vardı. özellikle de ilk sayısında hiçbir şiir iyi değildi. ikinci sayıda belli ki buna çok dikkat etmişler şiirlerde düzelme vardı. umarım üçüncü sayısında bu düzelme devam eder.

    öykü ve deneme seven insanlara gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim, şiir sevenlere ise almadan önce biraz inceleyin diyeceğim dergi. hacı ben bu dergiyi okumayacağım ama instaya story atarım diyenler çay edebiyatı dergilerine yallah.
  • öncelikle şu ekonomik şartlar altında, birçok dergi ve gazetenin yayın hayatından çekildiği bir ortamda edebiyat gibi ciddi bir işe kalkışıp, hakkını da fazlasıyla verip bu dergiyi çıkaran kişileri kutlamak gerek. dergide yayınlanan hikayeler ve bilgilendirici metinlerin doyurucu ve nitelikli olduğunu farkedebilirsiniz. umarım bu zorlu yolda uzun soluklu olup edebiyat dünyasında hakettikleri yeri alabilirler.
  • zamanında çok yakın bir arkadaşımın (kendisi aynı zamanda şu an ev arkadaşım) gazlamasıyla küçük bir arkadaş grubu olarak giriştiğimiz edebiyat projesi.

    1 seneye yakın bu dergide çabaladık; dergicilik üzerine nice insanlarla tanıştık, yol yordam öğrendik. volta bizi güzel insanlarla bir araya getirdi ve hepimize güzel bir amaç verdi. her sayının bir öncekinden daha detaylı tasarlandığı, yazıların ince elenip sık dokunduğu, ekibimizin gece gündüz demeden kendilerinden bir şeyler kattığı bir dergiydi volta.

    ne yazık ki o dönemki mevcut ekonomik şartlar, heyecan ve heveslerimizle aynı ivmede yükselmemize olanak tanımadı ve 4. sayıyı yayımlanmaya hazır etmemize rağmen baskıya giremedik. 2 ayda bir yayımlanan bir dergiydik fakat 2 aylık süre, yazı ve tasarımların hazırlaması, eldeki dergilerin dağıtımı ve yeniden basım sürecine girmek için bizler adına oldukça kısa bir zaman dilimiydi; zira sürecin her aşamasıyla bizzat ilgilenmek durumundaydık. maliyetlerin iyice artıp yeterli itici kuvvete ulaşamadığımız noktada ise serüvenimiz stall'a düştü ve devam edemedik.

    her şeye rağmen teknoloji çağında, insanların öyle aman aman dergi kitap okuyup edebiyat aşkıyla tutuşmadığı bu dönemde, gerçekten bu işe gönül veren insanlar tanıdık, birlikte çalıştık ve içimize sinen üç adet sayı ortaya koyabildik. volta dergi bizler için gurur verici bir deneyim, güzel bir hatıra oldu. iyi ki de oldu.

    fun fact: volta ismi, editör arkadaşımız tuvalette bir yandan sıçıp bir yandan telefonda konuşurken bam diye bir anda aklına gelmiş.

    fun fact 2: dergi editörü bendim.*
hesabın var mı? giriş yap