• william golding, sineklerin tanrısı kitabında aslında bize insanın temelde kötü olduğunu insan doğasının aslında iyi değil kötü olduğunu anlatır bu kitabında. pesimist bir metin yani insanın içini daraltan bir metindir. burdaki ana tartışma bir adaya düşen dolasıyla herhangi bir norm sistemine bağlı olmayan başlarında yetişkinler olmayan bir grup çocuğun aslında nasıl canavarlaştığını anlatıyor. nasıl gruplaştıklarını nasıl bir çocuğu öldürdüklerini anlatıyor. golding aslında bize şunu göstermek ister küçücük bir çocuk bile aslında toplumsal normlardan onların belirleyiciliğinden sıyrıldığında kötüleşebilir içindeki şiddeti insanın içindeki yıkıcılığı bu tür ortamlar açığa çıkarır. golding göre insan iyi felan bir varlık değildir. insan doğasının kötülüğünü toplumsal normların belirliyiciliğinden kurtulmayla alakalı oldğunu söyler. dolasıyla bu insan toplum içinde iyidir anlamına gelir.

    halbuki toplumun insanı koruyan kötülüklerden uzak tutan bir şey her zaman olmadığını pek çok kötülüğünde kaynağının aynı zamanda toplum ve toplumsal öğrenme olduğuda yok sayılmaz.
  • (bkz: free fall)
  • "biraktigin yerde olabilirim ama biraktigin gibi degilim."

    william golding
  • "en buyuk dusunceler, en basit olanlaridir."

    william golding
  • sineklerin tanrısı romanında neden kız çocuklarını değil de erkek çocuklarını yazdığı sorulduğunda, yaptığı uzun açıklamanın bir yerinde şöyle der:

    “ı think women are foolish to pretend they are equal to men, they are far superior and always have been."

    edit: tercümesi: erkeklerle eşitmiş gibi davranan kadınların saf olduğunu düşünürüm çünkü kadınlar erkeklerden hep ve her zaman üstün olmuşlardır.
  • "william golding 1911 doğmuş ve 2. dünya savaşından önceki yıllarda yetişmiştir. bu savaş genel olarak insanların düşünce yapısını değiştirdi. savaştan önce çoğunlukla insanların iyi kalpli olduğuna inanılırdı ama savaş bir çok insanın artık insanın masum olduğu düşüncesine inanmayı imkansız kıldı. golding'in çalışmalarında da bu düşüncelerin etkisini görebilirsiniz."
    barron's book notes

    kendisi 12 yaşında yazar olmaya karar vermiş.
  • 1980 yılında to the ends of the earth üçlemesinin ilk kitabı olan rites of passage romanıyla man booker roman ödülü'nü kazanmış olan ingiliz yazar.
  • aşağıdaki sözleri söylediği iddia edilen britanyalı yazar. ilginçtir ki aynı sözleri türkçe olarak (bkz: aziz nesin)'in söylediği de iddia ediliyor. ama gerçekten kime ait çözemedim. ingilizcesi reddit gibi forumlarda kadın dırdırını anlatmak için kullanılırken, türkçesi çeşitli forum ve mecralarda kadınlar tarafından gözdağı argumanı olarak kullanılmakta.

    “whatever you give a woman, she will make greater. ıf you give her sperm, she'll give you a baby.. ıf you give her a house, she'll give you a home. ıf you give her groceries, she'll give you a meal. ıf you give her a smile, she'll give you her heart. she multiplies and enlarges what is given to her. so, if you give her any crap, be ready to receive a ton of shit!”

    "bir kadına ne verirseniz verin, onu daha da büyük hale getirir. ona sperm verirseniz size çocuk verir, ona ev verirseniz size yuva verir, ona sebze verirseniz size yemek verir. ona bir gülücük verirseniz size kalbini verir. o kendisine verilen herşeyi çoğaltır ve genişletir. bu yüzden ona çamur atarsanız, bataklıkta boğulmaya hazır olun!"

    bir forumda bu söze karşı yapılan bir yorum ise yarmıştır:
    "ona bir kredi kartı verin size dağ gibi borç versin."*

    edit: düzeltme.
hesabın var mı? giriş yap