yapılmış en aptalca dalgınlık

• en aptalca olanlardan biri midir bilinmez ama şu şekilde vuku bulmuştur:
  
  çalışırken müziğin sesi az gelir ve açmaya karar verilir. sesi açmak için klavyedeki kısayollar kullanılır.
  sistem sesin açıldığını göstermektedir ama müziğin sesi açılmamaktadır. ses seviyesi sürekli yükselmektedir ancak müziğin sesi değişmemektedir. parça biter ve sonraki parça ortalığı inletir!
  
  (bkz: müziğin sesini açma isteğinin parçanın fade out ile bitişine denk gelmesi)
• lisede test sınavı olurken, sorular üzerinde yuvarlak içine aldığım cevapları arkadaki cevap anahtarına geçirmem lazım. yani öğretmen soru numarasını yazmış, biz de yanına hangi şıkkı işaretlediğimizi harfle yazıcaz. neyse sınavın sonu geldi; ben fark ettim ki hepsine "x" yazmışım. tabi o anda bir telaş, bir patırtı...
• çerçevesiz gözlüğü laptop klavyesi üzerinde unutup ekranı kapamakk..
• kendimle yaristigim bir kulvar bu. orn:
  
  bankamatik kartimi kaybettim. her yeri ariyorum yok, son islem yaptigim yere soruyorum yok, kendimi de bildigim icin 3-4 gun bekledim kesin bi yerden cikar diye. yok. git bankadan para cek baska karta yatir vs epey ugrastim. en son e tamam iptal edip yenisini istiym dedim. ıstedim. bi bucuk hafta kadar da onu bekledim. tam bugun bankaya yeni kartimi almaya gittim, aldim, actim, cuzdana yerlestireyim dedim. a bu arada cuzdanda gereksiz kagitlar filan var onlari da atayim derken eski kartimla karsilastim. cuzdanimda. tam da yenisini aldigim dakikada.
  murphy beni neden yoruyorsun :(
• ilkokuldayken nöbetçi öğrenci olduk bir gün. müdür işte şu dosyayı hede hödö hocaya götür diye verdi. çaldık kapıyı girdik sınıfa verdik dosyayı çıkarken de "hayırlı işler hocam" deyip çıktık..
  o değil de 2. sınıf bebelerine rezil olduğunuzla kaldık..
• bu olayı ben değil bir arkadaşım yaşadı ama ben de yanındaydım.
  arkadaşımla bir kan tahlili yaptıralım bakalım diye sabahtan hastaneye babamın yanına gittik. neyse işte şu şu testleri yapalım falan, gidin şu hemşireyi bulun, ben testleri alır incelerim dedi. eyvallah deyip tam çıkacağız odasından;
  babam: bu arada aç mısınız?
  arkadaş: (ay adama zahmet olmasın şimdi) sağ olun tokuz ibrahim amca.
  babam: (gülerek) yok yani aç karnına mısınız.
  arkadaş: cidden hiç gerek yok sağ olun.
  ben: evet baba tahlil yaptıracağız diye aç geldik, hadi eyvallah..
  
  arkadaş kolundan kan alınırken bile hala "ay rezil oldum" diye dövünüyordu, ben tabi yerlerde..
• dalgınlıktan mıdır bilmiyorum ama bu sabah yatakta telefonla oynarken telefonu dudağıma düşürdüm. tam köşesiyle dudağımı patlatıyodu lan neredeyse. şimdi hayvan gibi şişti. yarına kadar geçer mi merak içerisindeyim.
• ortaokul zamanımda dersanedeki seviye tespit sınavı sırasında kalemimi birden elimden kaybetmiştim. ama yok yani yok şeytan aldı götrürdü. yere bak, sıranın altına bak yok. bi de nasıl bi sınavdı hatırlamıyorum ben sonrdan girmiştim galiba ve tek başımaydım sınıfta. ne saçmalıksa artık. neyse gittim danışmadan kalem istedim. ordaki ablamız gülerek bi şey dedi ama anlamadım geçiştirmek için ben de gülümsedim gittim. oturunca fark ettim ki kalemimi kafama takıp saçımı topuz yapmışım. ablamız da muhtemelen kalemin kafanda gibi bi şey söylemiştir heralde.
  
  onun dışında yakın zamana bakarsak elimdeki telefonumu aramam, sütle çay demlemeye çalışmam gibi nice dalgınlıklarım mevcut.
  
  kafam nerde hiç bilemiyorum.
• evde yalnizim koltuga uzanmis muzik dinliyordum. birden karnimdan guruldama geldigini farkettim ama boyle guruldamadan biraz daha farkli. sonra o guruldamalar esit araliklarla geldikce " aa ne kadar ritmik gurulduyor" falan diyorum. artik ne kadar dalmissam, telefonu midemin ustune koymusum o guruldama zannettigim telefon titresimiymis.
  yarim saat guldum kendi kendime.
• dalgınlıkta zirve yapıp kısır döngüye girmek. karşılıklı yataklarda yatılan kardeşe bir şey anlatmak için dönüp kendisinin evde olmadığını hatırlamam çok aptalca değil. fakat bir süre -takriben otuz saniye falan- kendi halime güldükten sonra tekrar dönüp az önce yaşadığım mallığı kardeşe anlatmak isterken boş yatakla karşılaşmak beni kendimden korkuttu.