yaş değiştirme törenine yetişen öyle bir şiir
-
edip canseverin tomris uyar icin yazdigi bir siir;
" ben seni uzun bir yolda yururken gormedim ki hic
yagmurlar altinda gordum, kadeh tutarken gordum de
bir kiyiya bakarken, bakarkenki aglayan yuzunle
ve yarisirsa ancak monet'nin
kadinlarina yarasan giysilerinle
gordum de
ben seni uzun bir yolda yururken gormedim ki hic.
oyle kisaydi ki adimlarin, diyelim bir yaz tatilinde
bir otel kapisinin onunde, tahta bir koprunun ustunde
bir demet cicekle paslanmis bir kedi arasinda
oyle kisaydi ki adimlarin
soyle bir bardak yikayisinin vaktiyle
olculur ve denk duserdi ancak
ben seni uzun bir yolda yuruken gormedim ki hic.
yok bir yanitin 'nereye' diyenlere
bir buz titresimi gibi sallantili ve saskin
ve cabuk bir merhaban vardir bir yerden gelenlere
o bir yerler ki, diyelim cok uzak olsun
sen gelmis gibisindir oralardan, otobuslerden
yollardan, deniz ustlerinden topladigin guluslerle
ben seni uzun bir yol`da yururken gormedim ki hic.
seni gorunce dunyayi dolasiyor insan sanki
hani etiler'den hisar'a insek bile
bir kucuk yasindasin, boyanmis taranmissin
cok yasinda her zamanki cocuksun gene
ben seni uzun bir yolda yururken gormedim ki hic.
mart ayinda patlican, agustosta karnibahar
mutfagin mutfak olali boyle
bir adin vardi senin, tomris uyardi
adini yenile bu yil, ama bak tomris uyar olsun gene
ben bu kis oyle usudum ki sorma
oysa gunes pek batmadi senin evinde
soyle
ben seni uzun bir yolda yururken gordum muydu hic." -
sanırım bir kadına verilebilecek en güzel doğum günü hediyesidir edip cansever’in tomris uyar'a yazdığı bu şiir.
şiir için yapılmış güzel bir tahlil haydar ergülen'den gelsin:
"sevgili tomris uyar, sizi hep o şiirle düşünüyorum. edip cansever sizin için yazmış zaten, kocaman bir şiir, kocaman bir güzelleme: yaş değiştirme törenine yetişen öyle bir şiir, diye. alçakgönüllü bir adı var. öyle de. ama değil de. o şiirde her zaman bir sınır ihlali korkusunu sezdim. abartmamak hüneriyle, sanki yüksek bir dağı ovada yürütür gibidir edip bey. bilir çünkü, dağ abartınca yüksek olmaz, dağ olduğu için yüksek durur. bence ikiniz de yüksek dağcılık okulundan mezun olduğunuz için, ulaşılmaz geliyorsunuz bize. ve biz dağın eteğinde eğlenirken, siz çoktan dalmış oluyorsunuz yüksek denizcilik okulunun derinliklerine. edip bey , "ben seni uzun yolda yürürken gördüm müydü hiç" diye sorarken, sizi dağın en derininden, denizin en yüksekliğinden başka bir yere konduramıyor. kimse de görmemiştir, kimse de konduramaz, ama edip bey başka, o sizi uzun bir şiir olarak gördü hayatta ve sonu asla bir romana çıkmayacak o keçiyolunda: hikaye bir inattır çünkü. doğrusunu isterseniz ben de öyle gördüm, orada gördüm sizi.
benim görüşüm o kadar uzun boylu değil elbet. hem edip bey uzun boyludur, hem şiir, hem de görüşü. bana gerek yok. edip bey her şeyi önceden söylemişti:
'bir adın vardı senin, tomris uyar’dı. adını yenile bu yıl, ama bak tomris uyar olsun yine' "* -
edip cansever’in tomris uyar’ın 1980 yılındaki yaş günü için yazdığı şiirin özgün kopyası'nı turgut&tomris uyar'ın oğlu hayri turgut uyar kendi blogunda paylaşmıştır.
işte böyle bir şey
sonunda şöyle bir bölüm de vardır:
"ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim de hiç
diyorum öykülerin sonsuza dek uzasın böyle." -
bir kadının alelade ve gayet doğal hareketlerinin seven bir erkeğin gözünde nasıl da şiirselleştiğini göstermiştir edip cansever. bir insanın sizin için özel olması böyle bir şey işte, onun başkaları için sıradan belki de çirkin halleri sizin ilham kaynağınız olur.
-
"içi acır insanın
uzun bir yürüyüşte aklına düşen
yine bu şiirle
en yakın dostun sevdiceği
bizim yarimiz de olamaz mı ki..." -
ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç dizesiyle içimi yakan şiir. hele sonlara doğru "ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma" deyişi...
-
"ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
oysa güneş pek batmadı senin evinde
söyle
ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç."
insan ancak ve ancak turgut uyar'la evliyse dayanabilir böyle dizelere.
başka bir açıklaması olamaz. hiç. -
-
"bir kiyiya bakarken, bakarkenki aglayan yuzunle
ve yarisirsa ancak monet'nin
kadinlarina yarasan giysilerinle
gordum de
ben seni uzun bir yolda yururken gormedim ki hic"
abi bu nedir ya! dizelerin güzelliğine bak -
bir yaz akşamına doğru gün batarken, güneşin ve rüzgarın tende belli belirsiz hissedildiği hafif serinlikte, ağaçların arasından alacalı renkler düşerken çimenlere, tarafıma armağan edilmiş şiirdir. tatlı bir hatıra olacak canım tomris'i de yaşatan.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap