• örgütlemişler baharı yavuz bingöl, haberin var mı? neden bilmiyorum, muhtemeldir ki, eşlik ettiğin iki teklerin hatrına, muktedirin davetine icabet eden onca vatan evladı içinde bir sana kırıldım. şimdi böyle yurdum kezbanı gibi kırıldım demek pek olmadı ama, durum aynen budur.

    o ellere sarılmanın ama'sı bahanesi yok, biliyorsun değil mi? en azından benim için yok. yani şimdi sen de diyebilirsin ki, senden bana ne? deme. deme çünkü ben seni dinledim, sen de az beni dinle.

    filistin için gittiğini söylemişsin. kimse sesini çıkarmıyor demişsin. protestoya mı gittin ne yaptın tam anlayamadım ama, filistin kurtuldu mu bari siz güle oynaya iftar açarken? filistin lideri de oradaymış hem? gazze bombalanırken birlikte şöyle ağız tadıyla bi protesto ettiniz mi israil'i? fotoğraflarınızı gören israil yetkilileri nedamet getirip kendilerini imha etmişlerdir belki.

    urfa'ya paşa gelmiş yavuz bingöl, tahta temeşa gelmiş. çok mu zordu bir hayır demek? katledilen onca canın hatrına? senin, gözlerindeki o ışıltıyla ellerine sarıldığın muktedirin ağladığı çocuklardan söz etmiyorum elbette, ama sen , unuttun mu onları? çok mu zordu size afiyetteler olsun, ben gelmiyorum demek?

    yoksa artık başka bir fişleme mi yapılıyor? davet ettik, gelenler ve gelmeyenler. korku artık toplumun her kesiminde bütün dağları bürüdü mü ağam? herkes gidip o elleri tutacak mı? hepimizin bir sırası, bir zamanı mı var? her canlı muktedire teslimiyeti tadacak mı yoksa?

    e ne oldu şimdi? aldın sesini, sazını, gittin. artık akıllarda o yapıştığın ellerle kalacaksın, o gözlerindeki parıltıyla, yüzündeki gülümsemeyle.. hani çok da tepelerde değildin, öyle insana hakikaten kafayı kırdıracak bir final yapmadın, ama olanı da dümdüz ettin gittin. yolun açık olsun, ne diyeyim, filistin sana minnettar kalacak.
  • ortalıkta biri rte'nin ellerine yapıştığı diğeri de aşkla baktığı iki fotoğraf dolaşmakta. o ne hayran bakış, o ne içten iki ell sarılış, "vallahi bırakmam bu gece bizdesin" der gibi..vay anam vay vay. diğer adaylara da giderdim diyor. herkese eşit mesafede, ötekileştirmeyen, kucaklayan, birleştiren bir tarzım var diyor. umuda ezgi de açıklama yapmış, yolarımız ayrılmıştı diye. tabii ki yollar ayrı, hedefler ayrı, yemek yenilen kaplar ayrı. yavuz kendi yediği kabı kirletmiştir. roboski, soma, gezi, berkin, sivas, gazi, tuzluçayır...hafızasıyla beraber vicdanını ve ar duygusunu yitirmiş, satmış kişidir.
  • ankara sokaklarında bir zamanlar beş parasız dolaşmış kişi.
    (bkz: hayırlı işler)
  • dev bir solcudur. sinan çetin'le birlikte yeni bir mücadele yöntemi geliştirdikleri kesin bilgidir.kazandıkları paralarla çok güzel bir ülke kuracakcakcakcak
  • "bu adamı neden bir türlü içim almıyor, beni rahatsız eden ne?" sorumun yanıtını muktedire el uzatırken gözlerinin ve tüm yüzünün avaz avaz "rant" kokan ifadesiyle vermiş türkü okuyan şahıs...
  • tayyip erdoganla iftara degil hacca dahi gitse ak partili secmen gozunde alevi ve komunist olarak bilinip hicbir zaman kabullenilmeyecektir.
    (bkz: dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak)
  • umuda ezgi'den "ak iftar" açıklaması:

    "bugün bazı ulusal gazetelerde ve internet haber sitelerinden yer alan haberlere istinaden açıklama yapma gereği duyuyoruz.!

    sevgili umuda ezgi dostları;

    yakın zamanda r.t.e'nin yapmış olduğu vizyon toplantısına katılan ve çok eskiden albümlerimizde 21 yıl önce yer alan yavuz bingöl'ün bugün bizler ile her hangi bir bağı yoktur. olması da söz konusu değildir.

    nihat aydın'ın siyasi terbiyesinden nasiplenmemiş ve yaptığı sanatı popüler sistemde tüketmiş birinin bugün nihat aydın'ın gururla onurla taşıdığı devrimci yol arkadaşlığında anılması bizleri ve bizlere konu hakkında ulaşan dinleyicilerimizi üzmüştür.

    yavuz bingöl'ün hangi yapılar ile bir ilişkisi var bilemeyiz ama kendisini var etmiş umuda ezgi ile her hangi bir bağının olmadığını açıkça belirtiriz.!

    bakınız ;
    2007 yılında yapılan ertuğrul'u anma etkinliklerine katılmak için bulunduğumuz manisa'nın salihli ilçesinde dinlenmek ve bizleri etkinlik alanına götürecek arkadaşımızı bir çay bahçesinde beklemeye başladık.

    bir iki çay derken oradan geçen bir genç yanımıza gelerek heyecan ve sevinçle nihat aydın'a soru sormak istedi ama soruyu bir türlü ağzından çıkaramadı ee tabi genç çok heyecanlıydı. nihat aydın usulen çocuğa uzattığı tabureyi göstererek oturmasını rica etti.

    çocuk oturdu nihat aydın çaycıya bize bir çay daha verir misiniz,dedi.

    çocukla oradan buradan güncel sohbetler yaptı....

    derken....

    genç: ben sizin iyi bir hayranınız olmak için çaba sarf ediyorum. izmir ve buralarda olan konserlerinize ailemi de getiriyorum sizi çok seviyoruz. ben bir şey soracağım ağabey yanlış anlamazsanız?

    nihat aydın: tabi istediğini sorabilirsin....

    genç: abi bu yavuz bingöl neden sizin yanınızda değil, birlikte neden müzik yapmıyorsunuz ?

    nihat aydın: herkes yolunu seçti. biz mutlu olduğumuz yerde kaldık. bugün seninle yan yana bir çay içiyor olmam benim için mükemmel bir anıdır. bak bizimle birlikte bir sürü iyi yol arkadaşımız var onlarla yarınları kuşatıyor ve sizlere güzel eserler dinletiyoruz.

    genç: ama daha çok tanınabilir ve daha çok isminizden bahsederdi insanlar..

    nihat aydın: belki de.. bizlerde paraya ve kötü sanat şartlarına evet demiş olsaydık dediğin şeyleri ekonomik anlamda yakalar olurduk. ama bizim bir duruşumuz ve bir kimliğimiz vardı. önceden bu yola çıkarken sözleri verenler ile bizler yolumuza devam ettik. müzikle çok para değil, müzikte çok fazla dostluklar ve yaşanmış güzel anılar biriktirdik. bizler bazı şeyleri umuda ezgi'ler çizerek büyüttük ve öyle de devam edeceğiz. bak gerçekten bugün buraya geldiğimiz ertuğrul'u andığımız için bir kaç programımızı iptal etmek zorunda kaldık.. neden ? burada olmak için.! eğer bizler geçmişte bazıları gibi paraya tamah etseydik belkide bu değerlerimizden uzaklaşmış olacaktık. katılımcılıktan, paylaşmaktan, direnmekten, yetmekten, özgürlükten, barıştan, adaletten ve saygı duyularak yaşamaktan yana olmaya biz devam edeceğiz. çaycı kardeş ,çaylarlar bitti. bize çay verir misin...

    çaylar geldi içildi..bizleri etkinlik alanına götürecek bir görevli arkadaşımız yanımız geldi. kalktık nihat aydın çaycıya doğru yürüdü ve cebinden çıkardığı parayla çay paralarını ödemeye çalıştı. genç ve görevli engel olmaya çalışsa da nihat aydın çay paralarını ödedi.

    ve gence dönerek ''bak biz paylaşabiliyoruz. akşam türkülerde buluşuruz..''

    nihat aydın'ın izlediği yol adamlık yoluydu. değişmedi eğilip düzene el etmedi. dik durdu.!

    saygıyla..."

    umuda ezgi müzik topluluğu

    http://muhalefet.org/…yuruyenlerindir-12-11463.aspx
  • bu tip toplantılardan memnunum. adam yerine koyduğumuz insanları daha iyi tanıyoruz. benim hayatımda bir yavuz bingöl yok mesala şu an. kendisi sakarya'da konseri iptal edilen erkan oğur'un yerini alabilir.
hesabın var mı? giriş yap