• üniversite hazırlık sınıfındayım,aylardan nisan.

    hani bazı sabahlar yatakta gözünü açar açmaz hiç uykusunun olmadığını anlar ya insan, ben de o hisle uyanmıştım o sabah.

    çok sık başıma gelen bir durum olmadığı için yatağın içinde bir müddet ne yapsam diye düşündüm. hava tekrar uyumak için fazla sıcaktı,hem yeniden uykuya dalarsam kalkamayıp derse geç kalma riskim de vardı. ben de hazırlanıp okula gitmeye karar verdim. yurtta kahvaltı yaptıktan sonra,üzerimi giyindim ve okula gitmek üzere yola çıktım.

    okula geldiğimde dersin başlamasına 40 dakika vardı,kantinden çay alıp sınıfa geçtim,içeride kimse yoktu, yerime oturdum bari bir tekrar yapayım boş boş vakit geçirmeyeyim dedim ve kitabı açıp çalışmaya başladım.

    5-10 dakika sonra sınıfın kızlarından biri günaydın dedi ve içeri girdi. ben de günaydın dedim ve önümdeki kitaba geri döndüm. 2-3 dakika geçmedi arkadaşım yanıma gelip 'bakar mısın ?' dedi. kafamı kaldırıp baktım elinde bir gül ile karşımda duruyordu.

    onu öyle görünce suratımda salak bir ifadeyle kalakaldım.'üniversitede kızlar teklif ediyor dediklerinde inanmamıştım, kız almış gülünü gelmiş. ben ne yapıcam şimdi hem aklımda başkası var bu teklifi kabul edemem ' dedim içimden ve saçmalamaya başladım.

    +ya çok teşekkür ederim.sen çok güzel bir kızsın inan bana. ama benim kalbimde başka biri var, onun yerine başkasını koyamam. kusura bakma lütfen.

    -ne diyorsun sen ben anlamadım.

    +bana çıkma teklif etmeyecek miydin ?

    -saçmalama lütfen, ben niye sana çıkma teklif edeyim?

    +e bu gül niye o zaman.

    -kutlu doğum haftasındayız ya lan. o yüzden getirdim gülleri. 20 tane var çantamda tüm sınıfa getirdim.

    +hassktr. çok özür dilerim ben yanlış anladım, lütfen aramızda kalsın olur mu?

    yer yarılsa da içine girsem, yer kabuğunun katmanları hakkında uzun araştırmalar yapıp bir daha yeryüzüne dönmesem, magmaya ulaşıp orada kül olsam dediğim bir andır.
  • üniversite hazırlıkta kalabalık bir sınıf arkadaşlığı ortamı kurduk daha ilk bir kaç haftada. yeni tanışmanın da verdiği heyecanla sohbet muhabbet harika her gün beraberiz ama daha o tam samimiyet yakalanmamış, birbirine yürüyenler belirlenmiş ama herkes kartlarını kapalı oynuyor. ben de melike'nin peşindeyim, artık set hücumuna çevirmişiz işi boşluk arıyoruz savunmada.

    hatırlayanlar vardır 402 numaralı sınıf diye bir çizgi film vardı eski zamanlarda heh işte amına koyayım ben o çizgi filmin. o çizgi filmdeki karakterleri herkes birbirine yakıştırmaya başladı boş boş gülmek amaç yoksa çok komik bi olay da yok yani. yarrak gibi basmakalıp amerikan veletler hepsi. penny var aralarında popüler güzel herkesin sevdiği kız. bir anda nerden düştüyse aklıma iltifat etmiş olayım diye

    -melike sen de sınıfın penny'si sayılırsın.

    cümleleri dökülüverdi ağzımdan, at gibi güldü herkes tabi ben gülemedim.
    melike de gülmedi.
  • sosyal fobiye sahip insan için her an.
  • şu günlerde yaşadığım hissiyat. bir kızı sevdim ve kızın bir ilişkisi var. işin garip tarafı o da benden hoşlandığını itiraf etti ama ilişkisini bitirmek istemiyor. bunları konuştuktan sonra kızın yüzüne nasıl bakacağımı şaşırmış vaziyetteyim. aynı ortamda da bulunmak zorundayız üstelik. ulan hayat.
  • sözün tam anlamıyla "kırk yılın başında" içmeli eğlenmeli bir yere gidilir. fakat bünyenin alkol toleransı biraz düşük olduğu için bütün masa talisker söylerken yaseminli yeşil çay siparişi verilir.

    yerin dibine giden yolu açan ise işte bu çayın servis ediliş şekli olur:
    metal bir tepsi,
    tepsinin üzerinde bir demlik,
    alengirli bir çay fincanı,
    minik cam bir servisin içinde buz,
    buzun üstünde şirinlerin yiyeceği boyutta dilimlenmiş bir takım meyveler ve zencefil,
    gümüş kaplama minik bir fincan ve fincanın içinde yine gümüş kaplama bir kaşık

    bu kadar debdebeye alışkın olmayan ve bir taraftan girecek hesabı kestirmeye çalışan çaresiz beyin, her haltı anlar da bir o gümüş fincanın içindeki gümüş kaşığı çözemez. çözemeyince devreden çıkar. beyin devreden çıkınca, dil de omuriliğin kendisine verdiği yetkiye dayanarak otomatiklemesine sorar: bu ney?

    ve garsondan, masadakilerin burnundan viski fışkırmasına neden olan yanıt gelir: kaşığınııız...
  • sinemadayız. seansın başlamasına daha var. arkadaşım biraz bekledikten sonra saatine bakıp bizim seans çoktan gelmiş diye höykürerek salona daldı. karanlık, zaten karanlığa zor alışır gözlerim. neyse basamaklardayız, görmeye başladım da orta yaş izleyici, perdede penguenler olan bir çizgi film, izleyip gülüyorlar. bir tuhaflık var gibi geldi. neyse arkadaşım da benim gibi düşünmüş olmalı ki bunun fragman olduğunu söyledi kulağıma. koltuklarımıza yöneldik. neyse efendim bir adamın yanına oturdu. ben ayaktayım kenardaki koltukta zaten yer yok oturamam.bize ait koltuklarda oturan adama dönüp kalkacak mısınız diye sordu. adam da evet kalkacağım dedi ve izlemeye devam etti. arkadaşım başını sallayıp cık cıkladı. aradan çok zaman geçmedi başımdan aşağı kaynar sular döküldü. çünkü bizim penguenler filmi neşeli bir sahneden sonra the end dedi. evet meğer bir önceki filme girmişiz. adam da sağolsun sakin bir insanmış. bize çıkışmadı. film bitince çıktı gitti biz açıklayamadan. zaten neyi açıklayacaktık, yer yarılsaydı da içine girseydik. her şey çok saçmaydı. sinirlerim bozuldu tabi gülme krizine girdim. hala hatırladıkça gülüyorum.
  • staj görüşmesine gittiğinizde başvuru evraklarınızın içinden kafa röntgeninizin çıkması**
  • godsparticle'ın en ateşli ergenlik dönemlerinde tadına baktığı ve müptelası olduğu durum.

    godsparticle'ın hep arkadaşlarıyla takıldığı ortama dışarıdan çok güzel (kime göre, neye göre) bir kız girer. ortamda konuşulan konular ile godsparticle'ın ilgi alanları çok uymaz. ortamda 4 erkek var, 4ü de bekar. hangi konu açılsa bir tanesinin ilgi alanına denk geliyor, godsparticl3 hariç.

    neyse konu en sonunda naruto'ya geldi. godsparticle'ın en son izlediği anime çocukken izlediği ganbare genki. mevzuya hiç dalamamış olmanım stresiyle artık konuşmaya dalmaya çalışır. ama terimlere biraz uzaktır.

    kız: tabii miyazaki gibisi de yok şu an. çok yaratıcı. hikayeleri sürükleyici.

    godsparticle: ya bir de şey vardı. ganbare genki. bir de death notu'un hentai!!!!sini sevmiştim ama animesini bilemiyorum.

    kız:...
    diğer erkekler: abi geç oldu istersen kalkalım yavaştan...

    ben o an milletin bana bakışlarından bir bok yediğimi anladım. ama yediğim boku çıkartamadım. sonradan yolun ortasında kız yokken anladım durumu.
    lan o hentai değil manga olacaktı ya. hentai pornografik olandı. mangasını sevdiydim ben.

    kıssadan hisse: güzel kız gördünüz diye götünüz başınız ayrı oynamasın. efendi olun. bir abi tavsiyesi.
  • ortaokul 3'e giderken bir çıkma teklifim var ki!!! yer yarılsa daha iyi...
  • hocanın ingilizce sorusunu anlamayıp etrafa bakınmak
hesabın var mı? giriş yap