yılmaz özdil
-
gazeteciyi olmasaymış pek rahat lübnan'a asker gönderilmesine karşı çıkanları linç eden vatandaşlardan biri olabilecek medya mensubu. hoş gazeteci kimliğiyle de aynı şeyi yapmayacağından emin değilim ya neyse. ayrıyetten -şu kelimeye de oldum olası ısınamadım- konya'da deprem olsa, harran'da orman yangını çıksa, ağrı dağını sel bassa suçu ab'ye atacak biridir kendisi.
bugünkü köşesinde linç çağrısı yapıp kendince adaleti sağlamış bir kişidir de ayrıca. satır aralarını yazıp sizin için yorumluyorum sayın okurlar:
"asıl, ab'ye yaltaklanmak için "idam cezasının kaldırılmasını savunanların" bir iki satır yazması gerekmiyor mu bu konuda?
"insan olmak için" idamın kaldırılması gerektiğini yazıyorlardı köşelerinden... "insanlığın" görüp görebileceği "en insanlık dışı" olayla karşı karşıyayız... neden susuyorlar? "
merak ediyorum kendisi deniz gezmiş için, hüseyin inan için, 17 yaşındaki erdal eren için tek satır yazmış mı bugüne kadar? hı ne ses yok mu?
---------------------------------------------
"bakın gazetelerin haline...
bebeğe tecavüz edenlerin ismi bile yazılamıyor... m.d., a.a. diye kodlanıyor baş harfleri...
bebelerimizi koruyamıyoruz.
bebelerimize tecavüz edenlerin toplum içindeki "haysiyetlerini" koruyoruz! "
diyelim ki tecavüzcülerden birinin adı tesadüfen yılmaz özdil ve gazeteler bu şerefsizlerin haysiyetlerini bertaraf etmek için adlarını kodlamadan sayfalarına taşıyor. bunu okuyan biri de gelip masum yılmaz özdil'i sorgusuz sualsiz sokak ortasında kurşunluyor. acaba bu mudur istediği kendisinin?
atıyorum a.a isimli tevacüzcünün adı ahmet aslan. gazeteye o şekilde yazınca tüm izmirli ahmet arslan'ları zan altında bırakmış olmayacak mı medya?
------------------------------------------------------------
"polis muhabirliği yapmış, cezaevlerini bilen, 23 yıllık bir gazeteci olarak söylüyorum...
"mapushane adaleti" bekliyor o kansızları, "mapushane adaleti..."
suçlu diye içeri tıktığımız kader kurbanları, "adaleti yerine getirmek için" bekliyor onları..."
"bu tecavüzcüleri linç edip şişleyin" diyor kendince kader mahkumlarına. rahşan affıyla dışarı çıkıp 66 masum insanın canına kıyanlar için de kader mahkumu tanımlaması kullanılmıştı zamanında.
--------------------------------------------------------------------
öte yandan özdil'in köşe yazarlığını yaptığı sabah gazetesi'nde bugün yayınlanan, adli tıp raporlarına göre bebeğe tecavüz olmadığına sadece fiziki zorlama yapıldığına ve üzerinde erkek dna'sına rastlanmadığına dair bir haber var. doğruluğunu bilemem ama adli tıp raporlarına dayandığına göre doğru olma ihtimali yüksek. aynı haber vatan gazetesinde de çıkmış.
buyrun ilgili linkler:
http://www.sabah.com.tr/2006/11/04/gnd121.html
http://www.vatanim.com/…6&newsid=92051&categoryid=1
şimdi bu haberin doğru olduğunu varsayalım. tecavüz iddiasıyla suçlanan a.a tutuklanıp hapse atılıyor ve sayın özdil'in çağrısına kulak veren bir kader mahkumu a.a'yı şişliyor veya gazetinin biri zanlının adını açık şekilde yazıyor bunu gören delikanlı bir ülkücü a.a'yı kurşunluyor ve tüm bunlar olduktan sonra a.a'nın suçsuz olduğu ortaya çıkıyor. sayın özdil bu durum üzerine ne hisseder merak ediyorum? muhtemelen hiç bir şey.
------------------------------------------------------------------------
ha bu arada unutmadan 17 aylık bebeğe tecavüz edecek kadar hastalıklı birini idam cezasıyla korkutmaya çalışmak da oldukça gereksiz bir uğraştır. ha delikanlı gibi ben apo'nun asılmasını istiyorum idam cezası geri gelsin yazarsın o zaman anlarım bak.
alın size mevzubahis yazının linki:
http://www.sabah.com.tr/…/11/04/yaz1365-40-118.html
-------------------------------------------------------------
ek olarak zamanında gazetelerin yayınladığı ümraniye sapığı robot resimlerine benzetilen adamın başına gelenler için üç ayrı yazı bikisi milliyet'ten biri yenişafak'tan,
http://www.milliyet.com.tr/…/01/03/yazar/pulur.html
http://www.milliyet.com.tr/…/01/23/pazar/paz02.html
http://www.yenisafak.com/…ralik/10/kronikmedya.html -
http://www.hurriyet.com.tr/…rid=249&gid=61&sz=81072
başlık: nalıncı keseri
yılmaz özdil'in gerçeği
"bunu duyan başbakan erdoğan, hukuka büyük saygısı olduğu için, "yargıya intikal eden konular üzerinde konuşmamız yanlış olur" dedi."
----
"ama ne zaman dediler bunları?
dtp için dava açıldığında!"
----
zaten anlatmaya çalıştığımız bu...
hukuk, bir gün herkese lazım!
----
peki bakıyoruz erdoğan dtp'nin kapatılmasıyla ilgili ne demiş?
"ben hiç bir zaman meclis'i bir tehdit olarak görmedim. ama meclis terörün meşrulaştırılmasına zemin olamaz. milletvekili olarak yasalarla bağlısınız. bugün abd ve ab bu örgütü yasaklamıştır. bu noktada demokrasi mi terör mü seçimini yapmak zorundasın.
siyasi düşüncelerin tüzel olarak dile getirilmesinden yanayım. bu yüzden partlerin kapatılmasına karşıyım partiyi değil kişiyi cezalandırmalıyız."
http://www.haber1.com/…pnin-kapatilmasina-karsi.php
"biz milletin iradesinin neticesinde parlamentoya gelmiş insanlar için diğer milletvekillerine tanınmış anayasal bir hakkı ortadan kaldırma yoluna gidemeyiz. kaldı ki anayasanın farklı amir hükümleri vardır. milletvekili olmanız bazı şeyleri de zaman zaman ortadan kaldırmaz. burada bizler duygusal hareket ederek farklı bir siyasi partiyi veya siyasi partileri köşeye sıkıştırma manevrası içine giremeyiz. şu anda burada yapılan da şahsıma hitaben, bu söylem bunu içermektedir. biz demokrasiye inanmışsak, ?daha ileri demokrasi' diyorsak, o zaman demokratik yollardan parlamentoya gelmiş olan insanlara kalkıp anti demokratik uygulamalar yapmak suretiyle onları farklı mecralara itemeyiz ve bu bizim demokrasi anlayışımızla çelişir, bunu kabul etmemiz mümkün değildir.'"
http://www.haberx.com/…sinirotesi-operasyon-yok.htm
son olarak yazar notu: (bkz: nalıncı keseri) -
-
tembellerin yerine hiçbir şey yazmıyor işte daha ne yapsın.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap