• bugün gerçekleşen olay. 19 üniversite için ilan açılmış ve sıkı durun rektör olarak atanmak için o üniversitede çalışma zorunluluğu yok!:

    "4. rektörlük için aday adayı başvurusunda bulunmak isteyen öğretim üyelerinin, üçüncü fıkrada belirtilen şartları taşıması halinde, herhangi bir devlet veya vakıf üniversitelerinde kadrolu veya sözleşmeli olarak görev yapmaları şart değildir."

    yaşasın demokrasi!

    edit: daha önce de aynı üniversitede çalışma zorunluluğu yoktu deniyor. 2547 sayılı kanunun 13. maddesinde bu kadar açıkça böyle bir şey geçmiyor, zaten eskiden böyle olsa dahi ben uygulamada böyle bir şeye hiç denk gelmedim. belli ki eskiden çokça kullanılan bir yöntem değildi dışardan aday olmak. şimdi açıkça yazılmış ve kayyum misali atanacak bu bariz.
  • iş başvurusunun bizzat beştepe sarayı'na yapılması gerekmektedir. gelen kişinin beraberinde bir ayakkabı kutusu ve yakasında bir ampul rozeti taşıması, işe alımını kolaylaştıracaktır.
  • celal sengor un dedigi gibi 'bu ulkede universite yok. universiteye benzemeye calisan kurumlar var'.

    turkiye bilimler akademisinden sonra universiteler de artik birilerine ait.
  • başvurmak için ilana girdim ama 3 sene profesör olarak çalışma şartı varmış.
    ülkemiz şartlarında büyük bir kriter bence.
    milletvekilleri gibi ilkokul mezunu falan da başvurabilir diye düşünmüştüm.
    üniversite mezunu olduğum için de alınacağıma kesin gözüyle bakmıştım.
    yine hayal kırıklığı yaşadım sözlük.
  • profesör ünvanı olan herkes, görev yapmıyor olsa bile yüce devletimizin uygun görmesi halinde, istenen bir üniversitede rektör olarak görev alabilecek. üniversitenin en üst makamına birini atayacaksınız ve o kişinin o üniversiteyle hiçbir bağı olmaması sorun olmayacak. gerçekten gariplikler ülkesinde yaşıyoruz ve ne yazık ki halkın büyük bir bölümü bu durumu normal karşılıyor.
  • bırakın bu işleri üniversite rektörlüğünü de en iyi reyiz bilir deyip kapanmasını, hazinemizden daha fazla bu üniversite rektörlüğü denen abartılmış pozisyona daha fazla para harcanmamasını dilediğim ilan.
    zira zaten ne eğitim eğitime benziyor ne de bu gidişle üniversite lafının bir anlamı kalacak. bırakalım orada da kendileri çalıp oynasınlar.
  • daha önce de üniversitede çalışma zorunluluğu yoktu. sırf siyasi görüşü yüzünden ünivesiteyle alakası olmayan adaylar oldukça yüksek oylar alıyordu.
    yeni seçim usulünün üniversitelerin özerkliğine ciddi bir zarar verdiği muhakkak ancak gerçeklere bakarsak cumhurbaşkanları hep kafasına göre atama yapıyordu. seçimin önemi sonuçlara meşruiyet kazandırmasıydı.
    umarım görevi hakkıyla yerine getirecek kişiler seçilir.
  • kpss ile alırsa 90 puanla ben adayım.
  • şeyh edebali ümiversitesindeki bir prof boğaziçi üniversitesinde rektör olabilecek yani.. iyiymişş
hesabın var mı? giriş yap