aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • bende 1. kitabını okudum ve kitapdaki o heyecani aldim evet farklılıklar var ama yinede yazara helal olsun guzel kurgulanmış bir dünya yaratmış
  • yazarın dil bilimci olmasından dolayı romanda kullanılan dile kadar anlatılmış. aslında yazar burada yeni bir dil bularak olaya başlamış ve bir dünya yaratmış. bu dünyada insan ırkının yanına başka ırklar ekleyerek olayları çeşitlendirmiş.

    hikayenin tamamında asıl anlatılan karanlıkla aydınlığın savaşı, ama ne savaş, ne mücadele..

    kitapta karakterlerin isminden tutun, yer isimleri, orta dünya haritası, güzel ve özenle uğraşılmış.

    yazar bu hikayeyi oluştururken etrafından, kendinden, dünyada yaşanan olaylardan bir şeyler kattığını düşünüyorum. hepsini tek tek açıklamayacağım ama bazılarına değinmek istiyorum.

    --- spoiler ---

    - yazarın hikayede bilbo baggins olarak kendini canlandırdığı, zamanında maceradan maceraya atılarak ve yaşlanınca bunları kitap olarak yazarak yazarı çağrıştırdığını düşünüyorum.

    - kitabın başında hobbit ırkının üç şeklini tanımlarken maymun ırkından esinlenilmiş.

    - elflerin kendine özgü yaşamları, yaşam süreleri ve özellikleri ile melekleri tasvir ettiğini değerlendiriyorum. kitabın sonunda bir gemiye binip gitmeleri bu tezimi güçlendiriyor.

    - insanlar yine sahnede bu hikayede. iyi insanlar ve kötü insanlar olarak.

    keşke yazar kendi hayatı ile ilgili bir şeyler bıraksaydı bizlere, bir günlük, bir anı kitabı. böylece orta dünyayı daha iyi anlar daha iyi yorumlardık. ayrıca yüzük kardeşliğinde sadece boromir'in ölmesi yazarın boromir olarak tanımladığı kişiyi merak ettiriyor. gimli de ölebilirdi, sadece balta sallayan bir cüce hikayede.

    --- spoiler ---

    film ile ilgili olarak;

    --- spoiler ---

    evet sihirli sözcükleri ben de söyleyeyim. kitap ve film arasında farkılıklar var ama beni hayal kırıklığına uğratan kısım, saruman'ın son filmin hemen başlarında ölmesi. ayrıca frodo ve hobbit ekibi rivendell (ayrıkvadi/yarmavadi)'e yüzüğü getirmesi epey bir zahmetli iken filmde bu biraz daha kolay anlatılmış ve o kısım oldukça özet geçilmiş. bunun dışında minas tirith'in filmdeki görseli muhteşem. elflerin tamamı (özellikle arwen ve legolas) çok iyi.

    --- spoiler ---

    tekrar kitaba dönecek olursak,

    eğer bu dünyadan sıkılıp daha fantastik bir dünya ararsanız orta dünyaya yolculuk yapın, kitabı okurken orta dünya haritasından takip edin.
  • kitabın sonunda olayların kronolojik sırası ve tarihi yazan kısımdaki son söz bana çok dokundu.

    --- spoiler ---

    ve orta dünyada yüzük kardeşliğinden kimse kalmadı.
    --- spoiler ---

    bunu okuyunca çok duygulandım nedense, bir an boşluğa düştüm böyle ufuklara felan baktım.
  • yüzüklerin efendisi serisi isimlerinin geçirdikleri bir evrim süreci varmış.

    yüzüklerin efendisi kitaplarını çıkartacak yayınevi kitapların her birine farklı isimler vermenin daha cazip olacağını düşünüyor. tolkien’den fikir istiyorlar. tolkien de 24 mart 1953’te yayınevi sahibine yazdığı mektupta fikirlerini belirtiyor:

    -the ring sets out and the ring goes south;
    (cilt 1 – yüzük ortaya çıkar ve yüzük güneye gider)
    -the treason of ısengard and the ring goes east;
    (cilt 2 – ısengard’ın ihaneti ve yüzük doğuya gider)
    -the war of the ring and the end of the third
    (cilt 3 – yüzük savaşı ve üçüncü çağın sonu)

    aynı mektubun devamında aşağıdaki başlıkları da yazıyor ve bunlardan daha iyisini bulamadığını söylüyor:

    - the shadow grows (cilt 1 – gölge büyüyor)
    - the ring in the shadow (cilt 2 – gölgedeki yüzük)
    - the war of the ring or the return of the king (cilt 3 – yüzük savaşı veya kralın dönüşü)

    daha sonra tolkien, 8 ağustos 1953’te yayınevi sahibi rayner unwin’e yazdığı mektupta ise daha uygun başlıklar olabileceğini ifade ediyor ve serinin isminin the lord of the rings (yüzüklerin efendisi) olmasının uygun olacağını düşünüyor:

    -the lord of the rings ı the return of the shadow
    (yüzüklerin efendisi ı: gölgenin dönüşü)
    -the lord of the rings ıı the shadow lengthens
    (yüzüklerin efendisi ıı: gölge uzuyor)
    -the lord of the rings ııı the return of the king
    (yüzüklerin efendisi ııı: kralın dönüşü)

    17 ağustos 1953’te yazdığı mektupta ise başlıklar son şeklini alıyor fakat son kitabın başlığını rayner unwin’in seçimine bırakıyor.

    the lord of the rings: vol. ı the fellowship of the ring
    (yüzüklerin efendisi cilt ı – yüzük kardeşliği)
    the lord of the rings: vol. ıı the two towers
    (yüzüklerin efendisi cilt ıı – iki kule)
    the lord of the rings: vol. ııı the war of the ring or the return of the king
    (yüzüklerin efendisi cilt ııı – yüzük savaşı veya kralın dönüşü)

    teşekkürler tolkien..

    kaynak: the letters of j.r.r. tolkien kitabında yer alan mektuplar.
  • dünyadan orta dünya’ya ücretsiz servis yapan eser.
  • film serisini büyük bir keyifle izlemiş birisi olarak en kısa sürede okuyacağım kitaplardır.
  • hep iktidar anlatısı olarak okuduğum, ancak tersine macera olarak bakıldığında hristiyanlığı anlattığını ufaktan çakmaya başladığım kitaptır. hristiyanlık merkez olmak üzere ana tema iktidar, yan temalar ise ölümsüzlük, kader ve kötülüğün kaynağı olarak okunabilir.
    en etkilendiğim yönü: dilbilimsel yetkinliği ve isimlerdeki ihtişam.
    en garip yönü: bir insan böyle bir anlatıya bu kadar uğraşarak ne elde etmek istemiştir?
    en ilginç bilgi: tolkien film vs gibi merchandise haklarını 10 bin paund gibi küçük bir sayıya toptan devretmiş, filmini kim yapabilir ki diye de üzerinde durmamışken şu an dünya eseri filmlerden biliyor ve kitaplardan yüzlerce kat daha fazla para film ve oyunlardan kazanılıyor.
  • yüzüklerin efendisi ve orta dünya ile hiç ilgisi ve bilgisi olmayan şahsımın bir gün "neymiş lan bu yok gandalf yok yüzük" diyerek ilk filmini (bkz: yüzük kardeşliği) izledikten sonra hayvan gibi etkilenip diğer iki filmini de izledikten sonra arkadaşlarının tavsiyesiyle aldığı kitap serisi.

    --- spoiler ---

    ilk kitabını yarım saat kadar önce bitirdim. içinde filminde olmayan ince detaylar ve çok güzel betimlemeler var. örneğin lorien'in güzelliklerini gerçek anlamda kitaptaki tasvirini okumadan anlayamazsınız, ya da baharda yerlerin altın yapraklarla dolduğu detayını filmde bulamazsınız. ama filmde bazı sahneler gerçekten de tam olarak kitaptan alınmıştır. örneğin frodo'nun bree'de tanıştığı yolgezer'le gandalf'la buluşmak için ayrıkvadi'ye giderken uğradıkları fırtınabaşı'nda yüzük tayfları'ndan biri tarafından omzundan kılıç darbesi alması filmde birebir işlenmiştir. ama frodo'nun sol kolunun biraz saydamlaşması detayı filmde yoktur.

    ben kitapla film arasındaki en büyük farkı khazad-dum'da fark ettim. örneğin filmde pippin kuyuya şu anda ismini hatırlayamadığım cüce kralın mumyasını atıyor ama kitapta taş atıyor. ayrıca khazad-dum'un karışık tünellerindeki yol arayışlarını bulamadım.

    veyahut filmde khazad-dum'a girmeden önce geçmeye çalıştıkları dağda (ismini hatırlayamadım) saruman taa ötelerden dağın çökmesine sebep oluyordu. oysa kitapta bizzat dağın kendisi grubun geçmesine engel oluyor.

    --- spoiler ---

    2. ve 3. kitabı bitirdikten sonra hobbit'i ve silmarillion'u okuyup orta dünya'yı tamamlamayı düşünüyorum.
  • her kült eserin sinemaya uyarlamasında yaşandığı gibi yüzüklerin efendisi serisinin üç kitabında da, kitapta anlatılan uzun olaylar ya kısaltılarak gösterilmiş ya da hiç gösterilmemiştir.aslında bir edebi eser ile o eserin çekilen filmini kıyaslamak yanlıştır. sinema,görüntü ve ses temelli bir sanat olduğu için kitaptaki edebi söz sanatlarını ya da karakterlerin, yazar tarafından betimlenen kişiliklerini ya da psikolojik durumlarını nasıl gösterebilir ki?zaten bu sanat eserlerine de buna göre bir isim takılmıştır: uyarlama.hatta bunun için bir örnek vereyim:
    amerikan karşıt kültür yazarı ken kesey'in guguk kuşu(bkz: one flew over the cuckoo's nest) kitabını okumadan önce,hatta böyle bir kitaptan haberim dahi olmadan önce; jack nicholson, lousie fletcher ve danny devito'nun oynadığı, milos forman'ın yönettiği one flew over the cuckoo's nest filmini izlemiştim. film tek kelimeyle mükemmeldi, çok beğenmiştim. bundan 2 yıl sonra kitabının olduğunu öğrendim, kitabı okudum. o kadar başarılı bir romandı ki, yeraltı edebiyatının- belki yeraltı edebiyatına değil de başka tür bir alt edebiyat dalına girebilir, mesela karşıt kültür- hatta bırakın yeraltı edebiyatını, gelmiş geçmiş en başarılı romanlar listesine seçilmeli edebiyatçılar tarafından.o kadar sağlam toplum eleştirisi var ki. toplumdan uzaklaştırılan akıl hastalarının aslında o toplumdan bir farkının olmadığından tutun, dünyanın, kimilerinin doğuştan sahip olduğu zihinsel rahatsızlıklar yüzünden bir ömür boyu normal bir hayat yaşayamamaları yüzünden ne kadar adaletsiz olduğundan, her bireyin aslında bu toplumda yalnız olduğu, herkesin, istediği kadar kendisini sevdiğini söyleyen insanların içinde olsa dahi bu hayatta tek başına yürüdüğüne kadar bir çok saptama ve düşünce var.hatta kitapta varoluş felsefesine, bireyin kendi varlığına bir sebep aradığı yerler de var.
    kitap oldukça dramatik, eleştirel ve sorgulatıcı. filmin de çok başarılı olmasına rağmen film, daha çok traji komik bir şekilde ilerliyor. yer yer kendinizi komedi filminde sanıyorsunuz. kitabın o sert gerçekleri yüzünüze vuran yapısından ve yeraltı atmosferinden oldukça uzaktı film. bu ne filmi, kitaptan daha başarısız yapıyor, ne de kitabı daha başarılı kılıyor. evet,kitap çok daha sert, karamsar, felsefik ve gerçekçi,kitabın mihenk taşı olan bir çok diyalog da filmde geçmiyor bile ama bütün bu elemeler ve seçmeler, yönetmen tarafından yapılıyor. yani kitap, yönetmenin süzgecinden geçirilerek sinema eseri yaratılmış oluyor.
    yüzüklerin efendisinde de, kitaptaki bir çok diyalog ve olay filmde geçmiyor ama guguk kuşu kadar da tamamen bambaşka bir ruha da dönüştürülmüyor.kitapların ve uyarlama filmlerinin tamamen bambaşka eserler olarak düşünülmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
  • yuzuk kardesligi kitabinin ortalarinda, kadim bir elf sarkisinda "ece" ismi gecmektedir
hesabın var mı? giriş yap