• ben küçük bir çoçukken şehrimizde muz esnafı vardı.

    evet, yanlış duymadınız, muz esnafı.

    bir kişi dükkan kiralar ve orada yalnızca muz satardı. ara sırada bazılarının kivi de sattığı olurdu.

    tıpkı manav gibi, ama yalnızca muz satılırdı.

    o zamanlar muz, kivi falan şimdinin ejder meyvesi, pitahaya denilen nebatatlarından bile daha pahalıydı...

    bu entriyi neden mi yazdım ? öylesine, eski günler aklıma geldi.

    kriz zamanlarıydı o zamanlar. her şey pahalıydı. ama yine de mutluyduk.

    şimdiye bakıyorum; yine her şey pahalı. hem de ateş pahası. dahası, bugün mutlu da değilim.

    ben yeni türkiye'yi hiç sevmedim sözlük. hiç mi hiç sevmedim hem de.
  • yahu sanki maaşınızı muzla alıyorsunuz? vatandaşın böyle bir derdi mi var!
    muz yiyen insan da parayı mı düşünecek? hem akıllı telefonunuz var hem açız diyorsunuz.
    makul fiyattır.
  • hayaldi kabus oldu! teşekkürler akp, teşekkürler asrın liderimiz, teşekkürler karbonhidrat severler. yıl sonuna kadar 40 tl olmasını dört gözle bekliyorum.

    kaynak
  • 90li yillarda muz buyuk bir lukstu. memurlar maas gunlerinde cocuklarina birer tane alirlardi. antalyaya gidenlerden anamur yolunda muz almasi istenirdi. memleket 90lara dondu her anlamda. sikinti su ki turkiye o zamanlar ab'ye aday genc bir balkan ulkesiydi. su anda orta yasli, kas kafali, huysuz bir adam gibi. agzinda sakizla, tisort cebinde tekel 2000 paketiyle "taksim" diyen o dayi var ya, hah iste turkiye o.
  • 2 avroya denk gelliyor. gayet hesaplıymış. ben artık aldığım her şeyi döviz cinsi üzerinden hesaplıyorum. acayip ferahlatıcı bir yöntem. tavsiye ederim. yoksa başka türlü çekilmez bu ülkede hayat. asgari ücretliyim!
  • ilkokulda sinifa muz goturdugumde ogretmen bana, "oglum bunu kiyida kosede bir yerde ye de, alamayanlarin cani cekmesin" diye bir laf etmisti. ben empatinin ne oldugunu bu tek cumleden ogrendim.

    cunku o zamanlar muz lukstu, herkes alamazdi. su anda da herkesin alabildigini sanmiyorum; yani 25 yilda hicbir sey degismemis.

    sabah marketteydim, burada kimsayalli muz €3.99, organik muz €5.99.

    gecen sene ingiltere'de markette tanesi 49 peniydi. 5 tanesini bir kilo sayarsak orada da kilosu £2.50.

    simdi, ingiltere'de muz yetismez, benim yasadigim yerde de yetismez. ama turkiye'de yetisiyor.

    bari ithal edip 20 liraya muz satacaginiza, anamur muzuna yatirim yapin da millet muz yesin.

    en uzuldugum konu ise cocuklarin sevdigi seylerin pahalilasmasi.
  • üreticiden kilosu 4.5 liraya alınan muzdur aynı zamanda. artık arada altın suyuna mı bandırıyorlar neyse fiyatı buralara çıkıyor.
  • önümüzdeki ay kg 25 try olacağını ön görüyorum.

    hemen 100 bin try ile muz satın aldım. ytd. nasıl olsa muz cumhuriyeti alüminyum.
  • hollanda'nin en pahali marketi olan albert heijn'da muzun kilosu 1.19 euro, bio muz 1.89 euro, cikita muzun kilosu ise 1.99 euro. en pahalisi bu. daha pahalisini bulamazsiniz hollanda sinirlari icinde. daha uygun marketlerde var. oralarda cok rahat kilosu 1 euro'ya muz bulabilirsiniz. hic oyle birim para hesaplarina girmeyin. bir muza direkt olarak euro bazinda bile hollandali'dan daha fazla para veriyorsunuz. tıpkı cep telefonuna, bilgisayara, ete, otomobile, alkole verdiginiz gibi. hollanda gdp per capita 53,000 usd. turkiye'nin ise 9000 usd. biz kactik kurtulduk geri de kalanlara sabir diliyorum. baska diyecek bir sey yok.
  • işin daha da kötüsü, o paraya aldığınız muzun neredeyse yenemeyecek durumda olması. ithal muzlar da yerliler de aynı durumda.
    aslında bu durum tüm sebze ve meyveler için geçerli. o fahiş fiyatlara aldığımız meyve sebzelerin çoğu normal, olması gereken standartların çok altında. bir de bu yönü ile bakın.
hesabın var mı? giriş yap