• taa seneler evvel bir akraba ziyareti için hendek'e gittiğimizde, evlerinin olduğu yere çok yakın bi noktada gerçekleşmiş olduğunu öğrenmiştik kazanın.. sanırım orada bi yazı falan vardı yanlış hatırlamıyorsam.. bayağı etkilenmiştim çocuk aklımla.. şimdi "hendek, kaza" deyince kesin odur dedim, oymuş.. anlatılanlar hakikaten dehşete düşürücüydü. sanırım kamyon da iran plakalıydı. allah rahmet eylesin hepsine.
  • 12 ağustos 1965 tarihli milliyet'teki habere göre; bu kazaya karışan ankara'dan istanbul'a doğru gitmekte olan civan turizm seyahat şirketine ait yolcu otobüsünde bulunan yolcuların 18'i asit çukuruna düşerek feci bir şekilde ölmüş ve kendilerinden arta kalan parçalar, kaza mahalline gelen köylüler tarafından toplanarak yakınlarda bir yere gömülmüş.
  • hürriyet gazetesi'ndeki haberde otobüs şirketi sinemalı civan diye geçmektedir. olayın ardından şoförler ve otomobilciler cemiyeti adına açıklama yapan 1948 olimpiyat şampiyonu eski milli güreşçi gazanfer bilge, kazadan kamyon şoförünün sorumlu olduğunu söylemiş.
  • bugün olayın 57.yılıymış, üzülerek öğrendim

    iki düzine insan asit içinde yanarak ölmüşler. gerçekten çok garip bir olay, eski olmasından da kaynaklı pek kimsenin de haberi yok sanırım.
  • üst edit: yazı hürriyet gazetesi yazarı ateş yalazan'ın 12.08.2022 tarihli yazısından alıntıdır. kaynak kısmında belirttim bu durumu. yine fav almak için ayrı başlık açtığım vs iddiaları ise niyet okumadır. bu kazadan bu başlığı açmadan yaklaşık yarım saat kadar önce internet sörfü sırasında, hürriyet gazetesinde denk gelerek haberdar oldum, niyet okumayın, haksızlık etmeyin.

    tarihin en garip ve sonucu itibariyle en trajik trafik kazalarından biri 57 sene önce 11.08.1965'de ülkemizde yaşandı.
    yolcu otobüsü 40 yolcusuyla birlikte saat 20.00’de ankara’dan hareket etti.
    otobüs, sabaha karşı 03.00 sıralarında hendek’e geldiğinde arıza nedeniyle yol kenarına park etmiş kamyona arkadan çarptı.
    kazada otobüs çok küçük hasar aldı. kimse yaralanmadı. eğer yaşananlar bununla sınırlı kalsaydı, sıradan hasarlı trafik kazası olarak geçecekti kayıtlara. ama öyle olmadı. otobüsü duman kapladı. otobüsün çarptığı kamyon, asit-nitrik, yani kezzap yüklüydü.
    düşündüğünüz gibi, kezzap otobüse dökülmedi. faciaya biraz daha süre vardı. yolun kenarındaki şarampolde küçük bir su birikintisi bulunuyordu. kezzap dolu dev damacanalar parçalanınca, içindeki kimyasal şarampolden aşağı döküldü, suyla karıştı.
    asit-nitrik suyla karışınca ortalığı duman kapladı. bu duman otobüsün içine de doldu.
    kaza anında uyumakta olan yolcular, otobüsün yandığını düşünüp panikle çıkmak için kapılara hücum etti. biraz izdiham olduysa da kimse yaralanmadı.
    çukur artık su dolu değildi..
    kazada bir miktar kezzap da yola dökülmüştü. otobüsten inen yolcular, bu kezzaba basınca ayakları yanmaya başladı.
    gecenin zifiri karanlığında hemen kenardaki su birikintisini gördüler. oysa o artık su değil, bir kezzap çukuruydu. işte korkunç olay da tam bu anda yaşandı.
    yolcular ayaklarının acısını dindirmek için kendilerini su sandıkları,kezzap dolu çukura attılar.çukura atlayanlar saniyeler içinde eriyordu.gecenin karanlığında kendisini kezzap çukuruna bırakan 23 kişi eriyerek hayatını kaybetti.kamyon şoförü mustafa silik de kezzapla yandı.
    ağır yaralandı. 6 saatlik yaşam mücadelesinden sonra hayatını kaybetti. yanık kokusu hendek’in 2 kilometre uzağından bile duyulabiliyordu.
    çukur kazıldı namaz kılındı
    cesetlerden geriye çok az şey kaldı. kemikler bile erimişti.
    18 kişiden kalan parçalar kazadan 10 metre ileride kazılan bir çukura konuldu. bir imam, çukurun başında cenaze namazını kıldı, çukur toprakla kapatıldı.
    çukurdaki kezzaba temas edip hayatta kalan yaralıların da durumu parlak değildi. kimisi gözünü kaybetti.
    kimisinin vücudunda çok ağır yaralar vardı. adapazarı devlet hastanesi’nin koğuşları yanık kokusuyla, feryatlarla kaplıydı. acı çok büyüktü. üzerinden 57 yıl geçen bu kaza, bugün neredeyse hiç hatırlanmıyor.
    tarihin en garip ve korkunç kazalarından biriydi oysa...
    kaynak :ateş yalazan
    hürriyetgörsel
  • tüylerim diken diken oldu okurken.

    her çözüm çabası, ölüme daha da yakınlaştırmış yolcuları.

    son durak filmi, masal kalıyor bu gerçek yanında.
  • oha ki ne oha, bu nasıl bir şeydir yahu. tahayyül bile etmek mümkün değil. en korkunç filmlerden bile daha korkunç şeyler yaşanmış/yaşanıyor gerçek hayatta. vay arkadaş ya.
  • ekşi sözlük'ün kutsal bilgi kaynağı olduğunu kanıtlayan elim facia.
  • korku filmi senaryosu okudum sandım. ne acı bir ölüm şekli bu ya.
hesabın var mı? giriş yap