12 haziran 2017 rte'nin iftarına katılan ünlüler
-
yine basında peydah olmuş olan halkın değil sarayın insanlarıdır. ha sorsan hallerinden memnun olduklarını söylemezler ama şu anda hepsi yataklarında mışıl mışıl uyuyup görevlerini yerine getirmenin verdiği rahatlığı yaşıyorlardır.
ek olarak ; murat boz,eser yenenler ve mustafa ceceli gibi kadrolu saraycıların bir şekilde haber verilerek gelmeleri önlenmiş gibi görünüyor. neden olduğunu son 1,5 aydaki haberleri hatırlayınca anlamak zor değil.
son olarak resul dindar içlerinde tek garipsediğim isim oldu, yazık.
2017'nin saraycıları ;
rıdvan dilmen
ibrahim tatlıses
orhan gencebay
ajda pekkan
hakan ural
hülya avşar
muazzez ersoy
muazzez abacı
alişan
esra erol
ece erken
mustafa keser
emel sayın
ışın karaca
yavuz bingöl
uğur ışılak
hidayet türkoğlu
aykut kocaman
ömer onan
kerem tunçeri
ufuk sarıca
şahika ercümen
tolga zengin
bobby dixon
melih mahmutoğlu
bahadır yenişehirlioğlu
kadir çöpdemir
ümit besen
seda sayan
sibel can
wilma elles
necati şaşmaz
şoray uzun
hande yener
cengiz kurtoğlu
neslihan demir
rıza kayaalp
coşkun sabah
nur yerlitaş
mustafa sandal
sinan akçıl
hasan kaçan
bülent inal
özlem conker
bülent ersoy
safiye soyman
nurettin sönmez
kutsi
mehmet akbay
ayberk pekcan
murat yıldırım
hakan peker
cemal hünal
sinan özen
faik öztürk
linet
gamze özçelik
resul dindar
sibel turnagöl
özdemir erdoğan
seçkin piriler
yonca evcimik
bülent serttaş
bülent uygun
ibrahim sadri
tamer yiğit
zekai tunca
geçmiş yıllardaki saraycılar için ;
(bkz: #44334139)
(bkz: #53155952)
edit : imla ve eklemeler. -
tepki çekmelerinin nedeni seküler yaşam tarzını herkesten fazla benimseyip, atatürk ilke ve inkılaplarının getirdiği nimetlerden herkesten fazla faydalanıp, cumhuriyet'in ekmeğini herkesten fazla yiyip, gezmek için avrupa'yı, tatil için en özgür en demokratik ülkelerin sahillerini seçip, tüm bu değerlerin tam karşısında duran muhafazakar, siyasal islamcı zihniyete kul köle olmaları. tepki çeken şey bu ikiyüzlülük. tepki çeken şey akp iktidardan düştüğü anda akp'yi satacak olmalarına rağmen sırf kişisel çıkarları için bugün sanki hiç öyle bir şey yokmuş gibi davranmaları. tepki çeken şey, lgbt birey olmalarına, açık saçık giyinmelerine, nikahsız yaşamalarına, dizide filmde öpüşmelerine, eşlerini aldatmalarına, zina yapmalarına, kumar oynamalarına, villalarda kızlı erkekli partilemelerine rağmen sanki hiç öyle insanlar değillermiş gibi davranmaları. hem de karşılarında eğilip büküldükleri kişinin bu tip insanların varoluşuna karşı olduğunu bilmelerine rağmen. tepki çekmelerinin nedeni bu.
-
şu listeden 1 tane isim çıkmaz mı beğendiğim, yaptığı işe saygı duyduğum yok arkadaş. işin garibi bu yemeğe katıldıkları için değil, ben oldum olası sevmemişimdir.
-
wilma elles mi? kız da çözdü bizim memleketi. aferin. çok ekmek çıkar daha sana.
(bkz: alternatif fişleme yöntemleri) -
iclerinde tek laf soyleyemeyecegim kisi bobby dixon'dir ya. ne yalakalik ne bir sey. ayip olmasin diye gelmis. yerim.
-
t.c cumbabası çağırınca nezaketen gitmemiz gerektiğini öğrendiğim başlık. ulan size eşitlik, özgürlük vs. iyi olan ne varsa fazla. devletçilik iliklerinize işlemiş. ezik özne.
-
bakın size yine sektörden bir entry.
birkaç ay önce yanlış hatırlamıyorsam kadınlar günü falan gibi bir şey için hanımefendi(!) trt'nin kadın oyuncularını saraya, çay içmeye çağırdı. benim bir arkadaşım da davet edildi. gerçi davet gibi değil de emir gibi diyelim. arkadaşıma da sorsan "hanımefendi mi gitsin bu diyarlardan, allah'a kavuşsun; yoksa beyefendi mi bir an önce yarânı bulsun?" diye, şüphe bile etmeden hanımefendiyi seçer. öyle sever kendilerini. kız bildiğin çıldırıyor. yatak döşek de hasta garibim. sete bile serum yiyip gidiyor. hanımefendi'nin beş çayı davetini kibarca reddetti. sırasıyla kızı; dizinin reji koordinasyonu, yönetmen yardımcısı, yapım sorumlusu aradılar. he orada pes etmese sanırım kanaldan da arayacaklardı da bizimki pes edip gitti çay içmeye.
aradım fakat bulamadım internette bir görsel. yazınca sadece bu yeni iftarın fotoğrafları çıkıyor. bulursam editlerim entryyi. benim arkadaşım sike sike gitti, çayı içti, samimiyetsiz pozlar verdi, döndü tekrar setine gitti. tüm dizi hanımefendi'nin 5 çayına göre program yaptı.
bir dizinin tüm kadın oyuncularını alıp "ankara'ya götüreceğiz bir günlüğüne" derseniz herhangi bir yönetmene ya da reji koordinasyona; vereceği en tatlış tepki "ahahahaha siktir lan" olur. yani im kan sız. ama hanımefendi istiyor diye tabii ki tüm imkansızlıklar ortadan kalkar, seveni sevmeyeni gider tatlış tatlış pozunu verir, belki kendinden tiksinerek geri döner.
he böyle ses getirecek, haber değeri olacak organizasyonlarda da bi best of, bi all star havası yok değil. türkiye'nin beyefendiyi ve hanımefendiyi seven ünlüleri toplatılır ki "ohh biraz da şuralarımı yala, iftardan önce serin serin" triplerine girebilsin kıymetlilerimiz.
demek istediğim şey, bazen seçme hakkın olmaz. yaparsın bir şeyleri kendinden tiksine tiksine. tıpkı bundan birkaç yıl önce beyefendi ve oğlu'nun yine trt'nin bir dizisine gidip bir sahne çektiklerinde oyuncuların sike sike oynadığı gibi.
düşünsene, sen yıllarca konservatuvar oku, sinema tv oku, tırnaklarınla bir yere gel oyuncu ol, yönetmen ol, biri gelsin üniversite mevzunu geçtim de sektörle alakası olmasın, açı versin, şaryo kurdursun falan. sana mizansen versin, sen de bunu yap.
olm çok kötü durum lan. oyuncu egoist adamdır. yönetmen bile "ya şunu şöyle mi oynasan acaba" dediği vakit yeri yerinden oynatır ama beyefendi maymun gibi oynatmış bunları. bunlar da ağzını açamamışlar. ee, ekmek aslanın ağzında. kolay değil yıllarca uğraşıp didinip de bir yere getirdiğin kariyerini bitirecek sözü söylemek.
o yüzden ben kızamıyorum abi bunlara. he yeteneklerine güvenecek tipler olsalar zaten aç kalmayacaklarını bilirler ama işte hırs, kibir. en üstte olma telaşı böyle böyle bitiriyor. "her devrin adamı" sözü de tam olarak buradan doğuyor. oradaki kalabalığın zerre umrunda değilsiniz türkiyenin en tatlış çifti. yarın başkası gelse onlar onu da yalayacak ya da yalıyor gösterilecek. o yüzden mağrurluğa hiç gerek yok. kibir ve hırsa kendini teslim etmiş bir grup insanın kibir ve hırsa köle olmuş bir grup insanla buluşmasından ibaret bir iftar yemeği. o sofra milyon kombinasyonla milyon farklı kişiyle kurulur. devir değişir, o masaya rakı da gelir, dansöz de oynar, kuran da okunur, iftar da açılır. hatta ütopikleşelim, altın jiletlerle altın tabakada kokain de dönebilir o masada ama o tipler değişmez. yarın bi esrarkeş o masanın başrolü olsa oradaki tipler "ben zaten hep müptezeldim, sağolsun başkanımız" diyip sarar da ikili cigarasını.
her şeyi anlarım da yapısı gereği muhalif olmak zorunda olan sanatı buna alet etme yavşaklığına gelemiyorum. işte bu yüzden herkes şarkıcı, oyuncu, yazar, ressam, heykeltraş olabilir de sanatçı olmak herkese nasip olmaz. sanat yapan insanın egosunu sadece sanatı besler. bindiği araba, oturduğu masa, tanıdığı insan, siyasi görüşü falan değil.
he tüm bunların tersi yaşanmıyor mu? ben bir tanesine bire bir şahidim. beyefendinin baş danışmanlarından biri haldır huldur sete girip oyuncularla tokalaşmaya çalışınca "evet, sahneye almamız gerekiyor oyuncularımızı" diye adamı göt gibi ortada bırakan bir yönetmenle çalışma şerefine nail olmuşluğum da var. -
ip gibi dizmiş hepsini, a hay hah hah hah
edit: basketteki yalama kadrosu dikkatimi çekti. ergin hoca yok, zaten ne işi olur böyle tiplerle birarada
edit: şafak sezer ve ebubekir öztürk'ü göremedim. en iyi bu ikisi yalardı. hayret
edit 2: guldum gectim genceciktim uyardı, şafak sezer elinde tuzlukla katılmış -
ülkenin cumhurbaşkanı da ülkenin cumhurbaşkanı... demogoji yapmayın,
recep tayyip erdoğan, 16 nisan'dan beri akp genel başkanıdır -
evlilik programcilari tam kadro orda, malum cok ahlakli program yaptiklari icin hak ediyorlar sarayda agirlanmayi.. tencere kapak, boyle ahlakli cumhurbaskanina boyle durust sunucular
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap