• fatih altaylı'nın yerli araç hakkında, aracın pili konusunda haklı eleştirilerini yazdığı yazıdır.

    togg ceo'su karakaş'a: "şimdiye kadar yaptığın tek şey pininfarina’nın garajından bir araç seçmek oldu" demiş.

    tamamı şuradan okunabilir.
    https://www.haberturk.com/…-otomobilin-hayal-evreni
  • (bkz: kandırıldık deyip işin içinden çıkmak)
    alıştık ne de olsa.
  • bir gazeteci nasil yazmaliysa oyle yazmis.

    gazetecinin gorevi pohpohlamak moral vermek degildir.

    kamuoyuna bilgi vermek, farkindalik yaratmaktir.

    bu yazi pil konusuna dikkatleri cekecek mi, cekecek. ceo efendi ciddiye alacak mi? seve seve.

    o zaman amacina ulasmistir.
  • sonuna kadar haklı
  • eleştiridir. kaldıramayan az öteye gitsin.
  • cok iyi hatirliyorum 17-25 oncesi bu adam bir yazi dizisine baslamisti, yazi dizisi yolsuzluklardan ve tivnikli(becerikli abdullah) (becerikli2)denilen bir adam üzerinden donen banka hortumlama islerinden bahsediyordu. ama yazinin 2.(ya da 3 de olabilir) bolumu yayinlanamadi (geri vites), araya 17-25 girince bunu yolladilar bir iki sene ortalıkta görünmedi. yanlis bir zamanlama ile yanlis bir adam uzerine gitmisti, cunku yazisinin odağındaki adam 17-25 sorusturmalarinda da adi gecen biriydi. muhtemelen o yazi dizisini bu fatihe yaz demislerdi, ama onu diyenler 17-25 i hesap edememislerdi. amaclari muhtemelen birilerinin ayağını kaydırıp kendi rant alanlarini acmakti, 17-25 olunca geri vites.

    simdi de fatih bunlarin uzerine boyle gidiyorsa bilin ki patronlarında bir rahatsizlik vardir, ki bunu daha açık ifade edemezdi : 'ondan ses yok ama babayiğitlerden yani taşın altında gerçekten eli olanlardan, parayı, sermayeyi koyanlardan ve koyacak olanlardan ses de geliyor bilgi paylaşıyoruz. ' diye net bir sekilde soylemis..

    velhasil bence tum bunlar yukardaki fillerin tepismesinin yansimalari , ne fatihin ne reisin ne de babayiğitlerin milli duygulari zerre onemsedigini dusunmuyorum.

    olay tamamiyle paylasilamayan rant ile ilgili. reis siyasi rantini aliyor ve alacak bu işten, ama görünen o ki babayandaslar icin ticari bir rant gorunmuyor ufukta ve ekonomide de kotuye gidis oldugundan ne olacak diye korkuyorlar. zira soyle bir ithamla karsilasmalari isten bile degil ilerde : 'bunlar tuyu bitmemis yetimin parasini italyadan getirdikleri ne idugu belirsiz arabaya yatirdilar, milletim ve rabbim beni affetsin kandirildim, dinimiz amin,'
  • bu pil konusunu cok buyutuyorlar sanirsam, tesla zaten elektrikli arac pillerinin telif hakkini kamuya acmis, isteyen bu pilleri yapabiliyor yani. (baris ozcan'in yalancisiyim) oyle cok zor gelistirme sureci olmayacak, sadece malzeme tedarik ve montaja odaklanmalari gerekiyor.
  • araştırmadan, "otomobil üretimi" ile ilgili hiçbir tecrübesi ve bilgisi olmadan, google'dan bulduğu üç beş janjanlı grafikle yazılmış bir yazı. şimdi proje üzerinden siyasi rant da yapıldığı için ve gerçekleşmesi çok zor bir proje olduğu için atıp tutmak şu an için en kolay ve prim yapan yöntemdir. klasik bir altaylı tutumu.

    özellikle de gürcan karakaş'ı zerre tanımadan, bosch'ta kurduğu ve yıllarca yönettiği otomotivin ana üretim metodu olan "lean manufacturing"in ne olduğunu bilmeden atıp tutmuş. zaten artık memlekette araştırma, bilgi edinme diye bir şey kalmadı. artık yazı dili de, konuşma dili de ya siyah ya beyaz. bunlar prim yapıyor çünkü. hele hele bir de doğan kabak, carviser izleyerek kendini otomotiv dehası sanan tipler var ki, abavvv. vay halimize.

    pil konusunu kısaca özetlemek gerekirse, pili üretecek yeteneği kazanana kadar hazır bir üreticiden almak bir ayıp değildir. burada bir proje yönetiliyor. işin teknik tarafını gürcan bey yönetiyor ve bu konuda seni fersah ferhas bilgiye boğacak kadar tecrübeli fatih beyciğim, bir de işin siyasi rant tarafı var ki, o kısmı teknik tarafı ilgilendirmez. maçan yiyorsa altaylı, işin teknik tarafını değil siyasi tarafını eleştir de samimiyetine inanalım. çünkü bu projedeki tek risk siyasi iradenin projenin teknik gidişatına müdahele edip prosesleri bozması. yani örneğin, koltuğu bizim dayıoğlundan alacaksın gibi bir dayatma olur da işin ehli olan üreticiler pas geçilirse o zaman asıl fiyasko olur. şu anki proje adımında, ürünü oluşturmak için gerekli olan parçaları işini bilen tedarikçilere ürettirip, seri üretim bandında bu parçaları doğru bir şekilde bir araya getirmek kafidir. doğru bir şekildeden kastım, tüm teknik ve kalite normlarına uyacak bir ürün haline getirmek ve bunu seri bir üretim bandında yani yaşayan bir döngüde yapmak asıl marifettir. hangi parça nereden gelmiş şu aşamada önemli değildir. önemli olan doğru kalitede parçaların ürettirilmiş olmasıdır.

    proje ortaklarının koyduğu yerli sermaye ve fabrikanın türkiye'de türk mühendislerle kurulup yönetilecek olması bu projenin yüzde yüz yerli ve milli olması için yeterlidir. pili de bir yerden alabilirsin, şanzımanı da. buna bazı parçaların outsource edilmesi denir. yani hazır alma maliyetinin, kendin üretmekten daha az olduğu durumlarda yapılır ve gayet de otomotivde kullanılan bir yöntemdir. birçok önemli markanın türkiye'de çok önemli parçalarını üreten tedarikçileri var. bu o markaları türk markası yapmaz. aynı şekilde biz de bir yerden parça alınca bizim markamız yabancı marka olmayacak. hatta anlaşırsın lg ile panasonic'le senin otomobil fabrikana yakın bir pil üretim fabrikası açarlar, verirsin alım garantini işin maliyetini düşürürsün. saçma sapan köprülere havaalanlarına kullanım garantisi vereceğine buna ver işte.

    işte bu nedenlerle de, işin teknik detayından çok uzak ve bomboş bir köşe yazısı olmuş. alkışlayın kutsal bilgi kaynağının neferleri!
  • fatih altaylı da biliyor, hatta bizden çok daha iyi biliyor ki bunların herhangi bir sike fayda olacağı yok. ancak ve ancak akp padişahlığı bitene kadar cep dolduruyorlar.

    showcu bunlar ya. bir lansman yaptılar evlere şenlik.
    düşün ki lansmana hazırlandıkları süre otomobili yaptıkları süreden daha uzun.
  • yuzde bin dogrulari iceren kose yazisidir. otomotivin icinde olanlar disinda bunu kimsenin gercekten anlamasini beklemiyorum tabi.
hesabın var mı? giriş yap