• daha önce renlendirilmiş hali yayınlanan, 1890'larda paris'in renklendirilmiş görüntülerinin yapay zeka ile yeniden oluşturulmuş 4k 60 fps görüntüleridir. her ne kadar 4k çözünürlüğü beta aşamasında olsa da video fena görünmüyor. kaynak video
  • fransa'da ki 3. cumhuriyet döneminden görüntüler. o dönem fransa'da basın özgürlüğü, ücretsiz ve zorunlu eğitim, dernek kurma özgürlüğü, laiklik ve toplantı özgürlüğü gibi şeyler yasalarla korunuyordu. öyle bir dönem ki yüzbaşı dreyfus olayı üzerine emile zola l'aurore gazetesinde fransa cumhurbaşkanına suçluyorum diye bir yazı yazar, çok ağır eleştirilerde bulunur o gün emile zola'nın fransa cumhurbaşkanına yaptığı eleştirinin onda birini bugün türkiye'de bırakın gazetede yayınlamayı ekşiye bile yazamazsınız. good old laik days.

    edit: emile zola'nın fransa cumhurbaşkanına yazdığı yazının ufak bir kısmını paylaşmak isterim.

    ''sırtınızı ahlaksız basına dayamak, paris'in tüm ipsizlerince savunulmaya boyun eğmek de bir suç; işte ipsizler takımı, hukukun ve yalın gerçeğin bozgunu içinde, hayasızca utkuya ulaşıyorlar. tüm dünya önünde yanlışı zorla benimsetmek gibi düşüncesizce bir komplo tezgahlarken, kendisini özgür ve dürüst ulusların başında yiğit bir ordu olarak görmek isteyenleri fransa'yı bulandırmakla suçlamış olmakta bir suç. kamuoyunu saptırmak, yoldan çıkarılmış olan kamuoyunu, onu sabuklamaya götürecek ölçüde bir ölüm görevinde kullanmakta bir suç. içinden atamaması durumunda insan haklarının savunucusu büyük ve özgürlükçü fransa'nın ölmesine yol açaçak iğrenç yahudi düşmanlığının arkasına sığınarak küçükleri ve alçakgönüllüleri zehirlemek, tutuculuk ve hoşgörüsüzlük tutkularını azdırmakta bir suç. kin yolunda yurttaşlığı sömürmekte bir suç, son olarak; tüm bilim gerçek ve adalet çağını oluşturma yolunda iş başındayken,kılıcı çağdaş bir tanrı yapmakta bir suçtur.''

    emile zola
  • özellikle charles de gaulle meydanı'nın ortasında bulunan arc de triomphe'un üzerinden şehre kuş bakışı baktığınızda, zamanında birçok ayrıntının ne güzel düşünülmüş olduğunu görürsünüz. aynı bu görüntülerdeki gibi 1960 yapımı a bout de souffle filmini izlerseniz, bugünkü paris ile tıpa tıp aynı olduğunu görürsünüz. tarihine sahip çıkmak böyle oluyor işte.
  • sömürge ülkelerden gasp ettikleri paralari paris'de ezme görüntüsü. evet medeniyet var ama, o paralar nereden geliyor.

    bu aci bir gecek malesef. fransa diger ülkeleri, özellikle afrika ülkelerini sömürerek bu hale gelmistir.

    ha, sunuda diyebilirsiniz, parasi olupda medeniyeti olmayanda var, evet dogru.
  • insanı garip duygulara sevkeden görüntüler.
    hareket eden eski tablolar ya da tarihi film sahnelerinden kesitler gibi. ne kadar da uzak görünüyor günümüz dünyasına.

    her şeyin sürekli değiştiğini bildiğimiz halde geçmişe dönüp bakmak yine de oldukça şaşırtıcı.

    bu çağın hızı, bugünden yüz yıl sonra yaşayanların, bizlere daha da uzak bir yarından bakmasına neden olacak gibi. ellerinde daha fazla veri olacağı da kesin. yine de sanırım değişmeyen tek şey geleceğe duyduğumuz merak kadar, geçmişe duyduğumuz özlem olacaktır.
  • 100 yıl geriden geldiğimizin adeta ispatı olan görüntülerdir.
  • kameranın önünden tekrar tekrar geçip kendini göstermeye çalışan amca ittihat ve terakki partisine üye bir türk olabilir.
  • soluksuz izledim. resmen gecmise gittim. suan o goruntulerdeki hic bir insanin yasamiyor olmasi ayrica dusundurdu beni.
  • kimsenin yayalara yol vermediği görüntülerdir. garipler bir o yana bir öte yana kaçıyorlar.

    tabii bu görüntülerin muazzam olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    büdüt:
    kameranın önüne geçen çocuğu şemsiye ile dürten adam da gözlerden kaçmamıştır.
  • yukarıda bir yazarın "1890'daki paris gibi medeni olsak yeter be" yazdığı başlık.

    artırıyorum, bence 1890'daki türkiye (biliyorum türkiye olmadığını) kadar medeni olsak yeter.
hesabın var mı? giriş yap