• beynimin, aklımın, kalbimin ve ruhumun iflas etmesi olayı.

    yığıldı yığıldı.
    üstüste geldi.
    biriktikce birikti.

    ınsanlara laf anlatmayı bıraktım yine olmadı.

    yaklaşık 1 yıldır psikoterapiye devam ediyorum ama yine olmadı.

    sustum olmadı.

    dua ettim olmadı.

    ağladım, cok ağladım...
    olmadı.

    hep gülümsedim, zorla gülümsedim olmadı.

    çözümü, huzuru dışsal unsurlarda değil, içimde yüreğimde aradım; bahane üretmeyi, toplumu suçlamayı bıraktım yine olmadı.

    olmadı arkadaşlar, başaramadım.

    bunca illet,
    bunca zillete dayanamadım.

    ben, dibe vurmuş insanlara atatürk'ü düşünün diye tavsiye ederdim.

    atatürk'ü düşünecek yüzüm de kalmadı.

    artık biyolojik olarak, etten kemikten, kandan çamurdan bir yığınım.

    kafayi yedim.

    delirdim arkadaşlar.

    ekleme/edit vs:

    ılgilenen, merak eden, mesaj kutumu dolduran tüm yazarlara teşekkür ederim. allaha/tanrıya/panteona/budaya/isaya/bilime/akla veya neye inaniyorsaniz, degeriniz ilkeniz neyse o sizlerden razı olsun.

    sanırım bir yazar arkadaşımız, intihar tavsiyesinde/tesvikinde bulunmuş. okumadım. görmedim.intihar üzerine okudum, intihar edenleri düşündüm. bunu yaparken ister istemez "intihar etmek" üzerine de düşünüyorsunuz. ben o kadar cesur değilim. söz konusu yazar arkadaşımizin yazdıkları umrumda değil. geçtiğimiz yıl intihar eden mehmet pişkin kardesimizi de rahmetle anıyorum. gözlerindeki ışıltı aklımda sevgili kardeşim.

    konuyu nasıl olup da atatürke bagladigimi merak edenler, atatürk'ü düşündüğüm için depresyona girmemin normal olduğunu düşünenler ve bir sürü önder vs olmuş onları düşünmemi tavsiye edenler olmuş:

    1994 yılında, parasız yatılının ilk ayında, kara lastiklerimin yerine kışlık bot verildiğinde dua etmek için kafamı kaldirdıgimda atatürk'ün fotoğrafını gördüm.
    13 yaşındaydım. o zamana kadar, atatürk hakkinda bir sürü hurafe ve iftira ile beyni sulanmis bir çocuktum. okudum, araştırdım.
    yetim/öksüz kaldı. aç kaldı. parasız kaldı. tutuklama, idam hükmü verildi. saldırıya uğradı. çimento kağıdına tütün sarıp sigara içti. yillarca savaştı. ozgur bir ulke birakti. turk tarihinde, kurânı türkçeye çevirtip, tefsir ettiren oydu. dibe vurmuş bir insan, bu hayat çizgisini düşünsün, terapiye ihtiyacı yoktur. benim durumum şu ki: artık yüzüm tutmuyor.

    (bkz: para mutluluğu satın alabilir mi)

    (bkz: soluk mavi nokta)
    (bkz: köylü ekrem)
    (bkz: çıkayım gideyim urum eline)
    (bkz: maurice ravel bolero)
    (bkz: yer yüzü aşkın yüzü oluncaya dek)

    dinleyip/izleyip rutin hayatıma devam etmeye çalışacagim.

    hepinize teşekkür ederim.
  • kafayı yemediğini düşünürsen kafayı yemediğinden emin olmuş olursun. karışık işler.
  • hayırlara vesile olmasını dilediğim faaliyet.
    yok lan bana ne. mari ye kafayı mari ye beynini, mari ye kendini kudur kuduuuur.
  • ve biz de burada bulunarak onları rahatsız edeceğiz
  • hiç kafayı yememiş olsak inanırdık, kim bilir. belki, en yalnız olmak istediğin zamanda bir telefon gelir, cevapla onu. iyi gelir.
    he, bir de kimsenin umrunda değilsin, kafana göre takıl o da iyi gelir.
  • incilizum adlı zalim, vicdansız yazarın acilen sözlükten uçurulması gerektiğini gözler önüne seren insanın içinde bulunduğu durum. bu ne karaktersizliktir arkadaş açık açık intihar et diyebiliyor hıyar, intiharı aklına sokup, teşvik ediyor. lütfen okuyan herkes şikayet etsin ve bu gibi alçaklar bir an önce defolup gitsin bu sözlükten. sana gelince güzel kardeşim her ne olursa olsun sakin ol, incilizumdan daha kötü bir insan olmadığın belli, sen bir dur. incilizum osura osura uyumaya gitmiştir bile bir hayata kastedip rahat rahat yatıyordur. evil karaktere örnek bu adamlar varken dur en iyisi.

    (bkz: incilizum)

    (bkz: intihara teşvik)
  • normalde bu tarz isyanlar benim başıma gelir. bu sefer masanın karşı tarafında oturmak kısmetmiş.

    başlayalım.

    öncelikle başlıkta tarih belirtildiğine göre zamanla oluşan durumların pik yapma noktası olarak bugünü baz almışsın.

    alma.

    daha beter de olacak. bir süre sonra kesin delirdiğini düşüneceksin. sonra, hiçbir şeyin neden değişmediğini merak edeceksin.

    bir sonraki adım; kanıksama.

    var olanları toplayıp var olmayanları hesaplayarak varlığının içinde bulunan o anı artık düşünmeyeceksin. alışacaksın. o şekilde yaşamak senin için normal olan olacak. dedim ya, kanıksayacaksın. herkesin psikolojisi ve çevresi farklı ve herkes bir noktada bir tür buhranın altına eziliyor. kitlesel intiharlar yaşamamamızın sebebi ise kanıksama.

    peki hep öyle mi devam edecek? hayır.

    birincisi, kanıksamayla beraber sende bir beklenti düşürme fonksiyonu devreye girecek. bir süre hiçbir şey istemeyip bir süre sonra sadece 1 tık iyisini hayal edeceksin. ulaştığında bir sonraki tık, sonra bir sonraki, sonra bir sonraki...

    ta ki artık istediğin şeylerin olduğunu görene kadar. işte o zaman tekrar hayat ve umut dolu, bir şeyler başarabilen bir insan olarak hayatına devam edeceksin.

    tek farkı; artık daha tecrübelisin. hoşgeldin.
  • 5237 s.lı türk ceza kanunu madde 84
    (1) başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    (2) intiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

    (3) başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/10 md.)

    (4) işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.

    (bkz: incilizum)

    (bkz: intihara teşvik)
  • sıkıntı yok, bende kafayı yedim bak. ama hiç bir şey olmuyor yani yine hayattasın sonuçta takıl işte sende ortama ayak uydur. ben mesela geçen gün ortama ayak uydurmak için 40-50 milyon avro rüşvet ald... öhö öhö.
hesabın var mı? giriş yap