• beylikdüzü'nde gerçekleşen olayda sosyal medya fenomeni banu parlak’ın köpeği, komşusunun köpeğini parçalayarak öldürdü.

    haber linki

    video içeren x linki

    haberden alıntı:
    "edinilen bilgilere göre olay dün öğle saatlerinde beylikdüzü marmara mahallesi’nde bulunan lüks sitede yaşandı. yasemin kılıç ve annesi köpekleri leo’yu site içerisinde gezdirdi. bir süre sonra eve dönen anne kız, komşuları banu parlak ile karşılaştı. bu sırada banu parlak’ın elinden kurtulan drago isimli köpeği, leo’ya saldırarak parçaladı. site sakinleri köpekleri güçlükle ayırmaya çalıştı. leo’yu ağır yaralayan banu parlak’ın köpeği drago, yasemin kılıç’ın da kolunu çizdi. olay sonrası veterinere götürülen leo isimli köpek, öldü.

    köpeklerinin ölüm haberiyle adeta yıkılan kılıç ailesi, komşuları banu parlak ile tartıştı. iddiaya göre banu parlak’ın yanına çağırdığı kişiler, kılıç ailesi mensuplarına saldırdı. taraflar karakola giderek birbirlerinden şikayetçi oldu."

    yorumum:
    hep söylüyorum bu ülkede her konuda olduğu gibi köpek sahipliği konusunda da ciddi bir başıboşluk söz konusudur. sen git ayı büyüklüğündeki bir köpeği al bu benim evcil hayvanım de ve sitede apartmanda istediğin gibi besle ve gezdir. hiçbir yetkili de sen ne halt ediyorsun demiyor. yurt dışındaki örneklere bakıldığı zaman öyle kafana göre bir köpeği alıp sahip olamazsın. bir sürü kurala uymak zorundasın ve uymadığın zaman başın ciddi olarak derde girer. köpeğin tasmasının boyu kadar ciddi kısıtlamalar var. bizde sözde kayıt zorunluluğu var, ama kimse uymuyor. uymayana bir yaptırım yok.

    yeri gelir bu büyük köpekler silahtan bile daha tehlikeli olabiliyorlar. başka köpekleri geçtim insana da saldırıp ciddi yaralanmalara sebep olabiliyorlar. ülkede yasaklı ırk diye bir kavram var, ama ona da uyan yok. bizde yasaklar sadece kağıt üstünde oluyor.

    bizim mahallede apartmanın birinde ayı gibi bir köpek besliyorlar. her havladığında mahallede ufak çaplı bir deprem oluyor. ben o apartmanda yaşamıyorum bizden bir kaç blok uzaktadır, ama ben onun havlanmasından ciddi rahatsız oluyorken, kim bilir o apartmanda oturanlar ne çekiyor. büyük ihtimal şikayet etmişlerdir, ama malum yetkililer "biğz bişeğ yapağmayız" diye oralı bile olamamışlardır.
  • sahipli köpek onca kişinin ortasında bunu yapıyorsa, sokaktaki yüzbinlerce başıboş, aç ve aşısız köpeğin neler yapabileceğini tekrar bir düşünün derim...

    hayvansever geçinen güruhun, kendi tezlerini yeniden çürütmelerine örnek mahiyetinde bir olay.
  • herkese büyük travma kabul, ölen köpeğe de çok üzüldüm, videoda ağlayan kıza da üzüldüm ama bakalım it taparlar şimdi ne diyecek.

    köpek her zaman insan ısıracak değil.
  • saldıran köpeğin uyutulması lazım.
    muhtemelen sahibinin de uyutulması lazım.
  • olan minicik cana oldu...
  • önlemsiz hayvanın birine zarar veriyorsa sorumlusu sensin.
    peki sokaktaki köpekleri besleyenler neden sorumluluk sahibi değil?
  • küçük köpek agresifliğiyle büyük köpeği kışkırtmış olabilir. velev ki öyle oldu köpeğin sahibinin köpeğine söz geçirebilmesi lazım. oldukça büyük köpek türünü agresifliğini bilmiyorum dolaştırılırken ağızlık takılmalıydı onu bırak herhangi bir durumda köpeği çekip başka bir yönüne sürüklemeye sağlayacak bir tasması bile yok. tamamen sahibinin yetiştirmesi, tedbirsizliği ve sorumsuzluğu.
  • köpeğine hakim olamayan köpek beslemesin.

    kimse sizin geri zekalılığınızın sonuçlarıyla uğraşmak zorunda değil.
  • sahibinin hatasıdır.

    köpeğin bir suçu yok, kalkip fırsat bilip hayvan düşmanlığı yapmayın. gördüğüm kadariyla köpek rottweiler ve bu köpeklerin doğasında asi, saldırgan koruyucu ve inatçı bir yapi mevcut.

    rottweiler sahibi birinin köpeğini yavrulugundan itibaren diğer köpek ve insanlarla sosyallestirmesi ve buna rağmen büyüdüğünde tasmasiz asla gezdirmemesi gerekir.

    ölen köpeğe üzüldüm, sahibine geçmiş olsun demekten başka bir şey gelmiyor elden.
  • feci şekilde katledilen çocuğun ailesi için çok ağır bir travmadır.

    bu cümleyi bilerek kurdum.

    benim de dört yaşında bir tane kızım var. maltese terrier. o da benim bir evladım; resmen gözünün içine bakıyorum.

    ve en büyük korkularımdan biri de, sokakta buna benzer bir olayı yaşamak.

    böyle bir olay başıma gelse ne yapardım, nasıl üzülürdüm veya tepkim ne olurdu, tahmin edemiyorum.

    umarım ne ben ne de bir başkası böyle trajik bir durumu tecrübe eder.

    gerçekten de, büyük ırkları sahiplenmek ve onların kontrolü çok önemli bir sorumluluk. büyük ve agresif bir ırk besliyorsanız, ağızlık olmadan ve tasmasız dışarıya çıkarılmaması gerekiyor. bir önemli mesele de, bu tür köpeklerin mutlaka ama mutlaka eğitim almaları; sahiplerinin "dur!" komutuna uymaları gerekiyor.

    leo'nun başına gelen olay resmen bir cinayet. başka adı yok. bu cinayetin sorumlusu da, gerekli önlemleri almayan/almak istemeyen ve hayvanı durduramayan/durdurma derdinde olmayan o büyük köpeğin sahibidir. umarım adalet mekanizması sağlıklı bir şekilde işler, gideni geri getirmez ama, ve sorumluları gerekli cezayı alırlar.

    o kadıncağızın gözyaşları gerçekten içimi acıttı... başınız sağ olsun! diyorum.
hesabın var mı? giriş yap