• hayatımın 3 senesi. daha fazlasını da aldığım oldu hatta.. mutsuzluktan kıvranıyordum.

    "parayla mutluluk olmaz diyenler, nerden alışveriş yapacağını bilmiyordur" lafını, pis bi sırıtışla severim ama deneyimlerle sabittir ki, kazın ayağı başka türlü..

    3000 tl'yi size verirler ama onu zevkle harcayacağınız vakti ve enerjiyi alırlar sizden.

    lan oğlum haftasonu şuraya giderim diye planlarla başladığınız çalışma hayatı, ohh allahım uyuyucam en sonunda şekline dönüşür.

    ne aldığınıza göre değil, onun uğruna ne verdiğinize göre değişir mutluluk.
  • bu da tam turkiye dingilligi, ne alakasi var evladim! o cok ozendiginiz amerika'da adamlar ayda 8-10 bin dolar maas alip depresan hapindan, psikologdan, hayatini derleme toplama kitaplarindan vazgecemiyorlar. bu adamlarin evi, havuzu, bahcesi, bir cipi, bir spor arabasi, bankada 200 bin dolari var. senin gibi ayda 3000 lira kazandim vaaaayy, ne para yaptim bile demiyor yani!

    kucuk dunyalar, kucuk hesaplar, 100 milyarin olsa nolcak, ayni dingillikle hayat surecek, sanki dunya turuna cikip farkli kulturleri, farkli insanlari mi tanimaya calisacaksin, gene kucuk dunyanda ese dosta caka sat, son model araba al, trafikte herkesin ustune cik, guvenlikli sitelere yerles, bir yemegin hesabina 500 lira ode! paran olunca hayatina kalite gelecekse eyvallah, yoksa degil 3000, 30000 bile kazansan bos!
  • gelir arttıkça giderin de artıyor olmasının sabit olmasından anlaşılabilir bir durumdur. 3 kişi 1000 tl gibi komik bir rakamla yaşadıktan sonra aynı evin 3000 tl ile geçinememesi ironik.
  • beklenti biriktirmekten kaynaklanır. biriktirilen fazlalıklardan kurtulunca bişi kalmaz. 3 bin tl maaşla güle oynaya yaşar.

    (bkz: biriktirme hastalığı)
  • sağlığın parayla eş tutulamayacağı gibi mutsuzluğun kaynağının da her zaman para olmayacağını gösteren durum.
  • sebeplerinden biri de istanbul'dur.
    kibrit kutusu kadar eve 1500tl kira veriyoruz lan!
  • kazandığı geliri hayatının asıl meselesi haline getirmişse oh olsun, demekte tereddüt etmeyeceğim zevatın durumu olabilir gibime gelmiyor değil.

    edit-ül-ilave: parayla saadet olacağını düşünmek ama üç bin lirayı çok zannetmek aslında.
  • sabah 8 akşam 8 çalışan insanın yaşadığıdır. oğlum öyle şey mi olur ya? oluyormuş. henüz okuma döneminde olup ailem tarafından çalışmaya mecbur bırakılmamış biri olarak, yakın bir zamana kadar insanların günde 12 saat çalıştıkları üzerine kafa yormamıştım ciddi bir şekilde. adam 7'de kalkıyor, 8 de anca işine varıyor. belki öğlen ara veriyor ya da düzenli aralıklarla 5-10 dakika aralar veriyor ve akşam 8'e kadar çalışıyor. 9'da 10'da anca evinde oluyor. haftada 1 gün izni var. izin gününde yan gelip yatsın mı yoksa çıkıp bir iki insan yüzü mü görsün? hadi bu adam evli diyelim birde. günde 12 saat çalışan, haftada 1 gün izni olan evli bir adam. böyle bir adam neye tahammül edebilir, kendisi mutlu olabilir mi ki ailesini de mutlu edebilsin? karısıyla, çocuklarıyla nasıl ilgilensin?

    ama buradaki mantık hatasını fark ettiniz umuyorum. günde 12 saat, haftada 1 gün izinle çalıştırıp 3 bin lira maaş veren bir iş çok az var galiba. hatta yoktur bile.

    oğlum çok üzülüyorum ya. bir cafeye gidip de garson servise geldiğinde masayı siliyorum, tabakları toparlayıp veriyorum garsona. taksiye, otobüse bindiğimde sürekli aklıma ''bu şoför kaç saattir çalışıyor acaba?'' sorusu geliyor. özellikle gece taksicilerini görünce ''karısı, çocuğu bekliyor mudur evinde?'' diye düşünüp babamın gece takside çalıştığı, benim de henüz minicik bir çocuk olduğum zamanları hatırlıyorum. hep acaba yollarda trafik canavarına rastlar mı, direksiyon başında uykuya dalar mı, psikopatın tekiyle karşılaşır mı, terbiyesizin teki ona emirler verip ukala ukala davranır mı diye düşünüp üzülürdüm, hatta yastığımı gözyaşımla ıslatmışlığım bile vardır babalarımız neden akşama kadar çalışmak zorunda diye. zeze mi demişti acaba, tam hatırlamıyorum ''fabrikalar sabah insanları alıp, o insanları akşam yorgun ve tükenmiş bir şekilde kusan canavarlar gibidir.'' anlamına gelen bir cümleydi. öyle gerçekten, sabahları dünün yorgunluğunu atamamış onlarca insan iş yerlerine gidip daha da yorulmuş ve bir şeylere sabrı tükenmiş olarak geri çıkıyorlar iş yerlerinden.
    insan böylesine bir düzene köleyken, kelimenin tam anlamıyla nasıl ''mutlu'' olabilir?
  • allah gözünü doyursun dedirtir ee tabi ona da hak vermek gerekir 6 bin tl gideri varsa pek mutlu olması mümkün değildir
  • evli olup ev geçindirmek zorunda olan bir erkek için geçerli olabilecek durumdur. allah yardım etsin. ilk başlarda değilse bile gün geçtikçe sıkıntı büyür. hele bir de çocuk olursa o para hiçbirşeye yetmez olur.
hesabın var mı? giriş yap