• pee-mail, virus-antivirus, serve-screw vb kelime oyunu içerikli ufak zeka pırıltıları barındıran nükteli ve beklenmedik anlarda film akışının değişmesiyle klişe damgası vurulabilecek bir yapıdan uzaklaşarak hikaye içinde hikaye şeklinde ilerleyişi ile hint filmlerindeki oyuncuların klasik abartı mimiklerini bile görmezden gelmenizi sağlayan 'üç saat nasıl geçecek?' hissi vermeden akıp giden hint filmi.
  • aslında aylar öncesinden arşive katmıştım bu filmi olumlu yorumları okuyunca, ilk gözden geçirişimde 02:44:15 gibi bir süreyi görünce yoo dostum diyerek başka bir bahara ertelemiştim izlemeyi, sonbahara geçiş yaptığımız bugünlere nasip oldu. iyi ki de oldu. başlangıcı biraz yavan kabul etmek lazım -ilk müzikale benzer sahneye kadar, benzer sahneleri de hızlı geçtim zaten- ama filmin bütününe bakılınca başta 6,5'tan 7 seviyesinde olan not, farhan'ın babasıyla olan diyaloğunda ilk defa fark ettiğim kol saati*ni görünce 7.5'tan 8'e doğru yol aldı ve filmin sonunda bu noktada kalmayı başardı. 8 diyorum ki komedi türündeki bir film için 8 gayet yüksek bir seviyedir ve benim için the hangover tipi filmlere verilebilir. komedisinin yanında vermek istediği mesajı belki biraz fazla tekrar ve birkaç klişeyle de olsa başarılı bir şekilde vermiş olduğunu hakkıyla söylemek gerekir. filmi tamamen izleyip sinemasal kaygılarla beğenmediklerini söyleyenlere saygı sonsuz ama 15-20 dakika bakıp bir sinema filmi değil de çghb izliyormuş gibi "20 dk. oldu hala kopmadım yeaa nası komedi bu" diyen tiplerde eğer dikkatli bakılırsa bir miktar chatur'luk görülebileceğine eminim.*

    * casio aw-8x serisinden bir saat ki üniversitede bir hocamda vardı ve 5 senedir de kolumda mevcut kendisi. mühendislik fakültesine yolu düşmüş biri olarak tesadüf ya da seçim bilemem ama bu olay hoşuma gitti. bir de eğer öss öncesi izlemiş olsaydım tıp seçmeme tercihimi perçinleyecek bir film olurmuş onu gördüm.*
  • türk aile yapısına ve türk filmlerine fazlaca benzeyen film.

    --- az çok spoiler ---

    farhan'ın babası "oğlum rahat ders çalışsın" diye durumu müsait olmasa da oğlunun odasına klima taktırıyor. orta halli bir aileden gelen insan bu ayrıntıyı enteresan bulabilir. ben buldum gibi. bu tip fedakarlıklar çoğumuzun ailesinde vardır diye düşünüyorum. zira bizim de önümüze konulan bir üniversiteyi kazan da... mantığı mevcut. bu yolda yapılan ekstra masraflar da ailemize karşı bazı şeyleri söyleyememize neden oluyor. oldu.

    açık söyleyeyim filmin çoğu yerinde anlık espriler dışında pek gülmemiştim. ama yine farhan'ın babasının oğlu okulu bitiriyor diye yaptığı leptop jestine hem çok güldüm, hem de çok duygulandım. bi de farhan'ın fotoğrafçı olmak istediğini öğrenince "git sor bakalım leptopla fotoğraf makinesini değiştirebiliyo muyuz?" diye soruşu direkt benim babam yav.

    --- az çok spoiler ---

    uzun lafın kısası, var yani böyle şeyler. bu film biraz bizdenci.
  • güldürüyü, trajediyi iç içe sunmayı becerebilen istisna filmlerden. hint falan dememek lazım.

    --- spoiler ---

    o edebiyat okumak istiyordu, yazar olmak. ama tek yazabildiği bu intihar mektubu oldu.

    --- spoiler ---
  • oyle bir film ki, su garip hint danslari ve sarkilarina bile takilmadan izliyor insan. -hatta dubidubu dubidubu dan daaare diye gideni sevdim bile-

    dostluksa dostluk, asksa ask, egleneceyse eglence, dramsa dram... agla-gul, agla-gul yalama olduk burda. ayar bozucu bir film.

    --- spoiler ---

    esas kizin ablasinin dugununde, 3 idiots arkalarini donup virus'le karsilasinca ''all is well'' dediklerinde, aylardir gulmedigim kadar guldum

    --- spoiler ---

    hakikaten her ne yasarsan yasa, demen gereken ''all is well'' imis. beni inandirdilar.
    not: omuza hafifce pis pis yaparaktan ama.
  • bir grup mühendislik öğrencisinin bitirme tezi olarak bebek doğurttuğu acayip eğlenceli hint filmi.
  • bir american pie havasıyla başlayan, hababam sınıfı tadında devam eden, bazen karmaşık aşk senaryoları ve küçük hesaplarla dolu bir arjantin aşk dizisi havasına bürünen, sonlara doğru hafif bir the kite runneri anımsatan, bazen güldüren, bazen hüzünlendiren, sıkıcı olmayan fakat abartılmaması da gereken hint filmi. çerezli biralı samimi bir arkadaş topluluğunda izlenmesi tavsiye edilen filmdir ayrıca.
  • sayesinde hindistan'da erkeklerin değil kızların başlık parası verdiğini öğrenmiş olduk.
  • bitmesine kaç dakika kaldığına bakmaktan izleyemediğim film. belki birkaç eğlenceli sahne için izlenebilir ama akılda kalmaz.
  • hayatımdan kesinlikle saat çalmamış olan harika bir film. hatta burda, filmi tamamlayamayanların yazdıklarını okuyunca aynı filmi mi izledik diye düşünmeme sebep olmuştur. tabii filmler ve zevkler diyorum...

    bu film o kadar hayattan ki! eğlenceli olduğu kadar hıçkırıkların boğazıma kadar gelip geri gittiği sahneler oldukça fazladır.

    --- spoiler ---

    rancho, helikopteri joy'un penceresine uçururken kameradan onun kendisini astığını öğrendiğimiz sahne. ayrıca da duvardaki yazı bana çok dokunmuştur.

    --- spoiler ---

    ben de hint filmlerine önyargıyla yaklaşanlardandım. siz bırakın önyargıyı ve filmi hemen izleyin, pişman olmayacaksınız.

    "all is well, all is well "
hesabın var mı? giriş yap