• mevcut durumda olan bir uygulama.

    aynen şu şekilde gerçekleşiyor;
    -iyi günler doktor bey göreve başlangıç için sağlık raporu alacaktım.
    +bir şeyiniz var mı?
    -yok.
    +iyi o zaman siktir git görevine başla. çıkarken de muhasebeye ücretini öde.

    ekleme not: öğretmenim.
    ilk göreve başlarken zamanın parasıyla 120 tl ödeyip sağlık raporu aldım. bu rapora göre 6 ayrı uzmana göründüm. 6 ayrı uzmana görünmem toplam 5-6 dk falan sürdü.

    türkiye'de yasalarda her şey var ama uygulamada maalesef hiç bir şey doğru düzgün yapılmıyor. her şey para için ve siyasi rant için göstermelik.
  • tamamıyla doğru olan önerme. sokaktaki ipsiz sapsızların bile öğretmenlik bölümlerini kazanabildiği bu dönemde en azından bazı sorunlu adaylar ayırt edilebilir.
  • tamamen katıldığım önerme çelik gibi sinire sahip olmalı. askeri bir eğitimden bile geçelim ki dayanıklı olalım.

    öğrencilere kötü davranmayı kısmını felan geç. öğretmeni sisteme karşı korumak için.

    şimdi son zamanların meşhur konusu var. tarihi eserlerin restorasyonu ile mahvedilen tarihi eserlerimiz.

    hah işte aynı şekilde 10 yıldır eğitim sistemini restore ettiler. bu sene çözdüğüm soruyu seneye çözemiyorum çünkü öğrencinin kapasitesi yetmiyor. iyice bokunu çıkarana kadar uğraştılar.

    geçmiş olsun.
  • ilkokulu psikopat ve dayakçı bir sınıf öğretmeniyle geçirmiş biri olarak kesinlikle destekleyeceğim bir öneri.kadının sopası vardı ve dayak cennetten çıkmadır sloganıyla dolaşırdı.
  • insanla çalışılan bütün mesleklerde, yani sosyal mesleklerde (öğretmen, doktor, polis vb.) ele alınması gereken bir öneridir.

    aslında halihazırda uygulanan bir şeydir fakat hakkıyla yapılmadığı da çok açık. yoksa bu kadar sadist polisin, egosantrik doktorun, pasif agresif öğretmenin başka bir açıklaması olamaz.

    antisosyal kişilik bozukluğu, sosyopati, cinsel işlev bozuklukları (pedofili vb) sadece kamu hizmetlerinin suistimaline sebep olmaz, insan olan her yerde tehlike arzeder.
  • öğretmenlerin ailevi yahut kişisel sorunlarını öğrencilerine yansıtıp psikopat ve egoist birey haline dönüşmelerini engellemek adına doğru bir öneri olur.
    öğretmenler psikolojik destek alsın.
  • doğru önerme hatta lise ve meslek lisesi öğretmenlerine karate judo gibi uzak doğu sporları dersleri de verilmeli. bir meslek lisesinde çalışırken eve bir sürü spor aleti almıştım ve geceleri çalışmaya başlamıştım. çünkü ertesi gün gözünün üstüne yumruk yeme riski oldukça yüksekti. öğrencilerden bazılarının okula tabanca ile geldiklerini çok defa görüyordum.
  • iyi niyetle sunulmuş ancak çok riskli bir önermedir.

    yukarıda zaten belirtilmiş, bütün devlet memurlar göreve başlayabilmek için sağlık raporu almaktadırlar ve bu rapor içerisinde psikiyatrist imzası da bulunmaktadır. bu konunun sadece formaliteden ibaret olduğu gerçeğini bir kenara bırakarak bazı endişelerim olduğunu söylemeliyim.

    söz konusu psikiyatrik değerlendirmenin muhtemel amacı kişilerin gerçekliği değerlendirme yetisi (bkz: psikoz) olup olmadığını anlamaya çalışmaktır. en azından öyle sanıyorum. hal böyle iken sizin "ayıklamaya" çalıştığınız durumların çoğu bu değerlendirmenin dışında kalmaktadır.

    ha diyelim ki dahil, bunun da etiketleme ve toplumdan dışlama riski vardır. psikolojik/psikiyatrik durumlara/hastalıklara etiket koyup toplumdan soyutlamak yapılabilecek en kötü şeydir. hem bireyin kendisi hem de toplumun tamamı için durum böyledir. ister kapitalist olup hastalığın kötüye gitmesinin ekonomik maliyetini düşünün ister insancıl olup bireysel hak ve özgürlükler açısından endişe edin ancak bu böyledir.

    peki ne yapılabilir? daha sıkı denetim, ödül/ceza mekanizmasının daha etkili kullanımı, eğitim, sürekli psikolojik/psikiyatrik yardım imkanı, insancıl yaşama koşulları vs.
  • bunun yanında öğretmenlerin ders performanslarının da gizlice takip edilebilmesi için de bir yöntem geliştirilmesi gerekir. zira etrafımdan duyduğum kadarıyla; devlet okullarında, derslerde öğretmenin sınıfla hiç diyaloğa girmeden, herkesi serbest bıraktığı ve adeta derslerin öğretmenin varlığına rağmen boş geçtiği de çok fazla durum yaşanıyor.
  • gözlemlerime göre atanmadan önce değil, göreve başladıktan 5 yıl sonra ve 5'er yıl ara ile ciddi bir testten geçmeleri gerekiyor.
    öyle dönem başında değil, özellikle yarıyıl tatilinden önce.
    cidden yıpranıyorlar ve haksız değiller.
    aslında 5 yılda bir, bir yıllık izine ayrılmaları ve psikolojik destek almaları gerekiyor bence.

    ek: devlet okullarında görev yapan öğretmenler için geçerli bu düşüncelerim.
hesabın var mı? giriş yap