çoban
-
çoban ile çolpan aynı köklerden sözcükler değilmiş. çolpan kökeni belirsiz türkçe, çoban avestacaya kadar teçmişi olan farsça.
güdülemeyen sürü bizimdir.
güdemeyen çoban biziz.
uçurum sürüsüyüz biz, ama bilmeyiz pek. bizim çobanımız bizi gözlerimizi bağlayarak ve ayakta uyutarak güdüyor.
kusursuz yaşam arzusu; koyunun kendini çoban sanması.
kuzu/oğlak olsak, bazen çiti atlasak; kurdun kapmasın saymazsak, çobanın öfkeden kuduracağı nereden belli?
fethiye'de kepenek için aba, çoban abası da denebiliyor. çoban evi için (bkz: çamlıkoz).
sığır çobanlarının sıfatı daha çok sığırtmaç, güttekçi, gütteyci, gütlekçi. fethiye'nin asosyal keçi çobanları akdağ'dan, cuma günleri seki'ye pazara* inerler; üstlerinde gocuk/parka, ayaklarında kalın yün çoraplarla çarıklar. salınırlar. buğul buğul terlemelerine* aldırmazlar. sanırsın üşüyorlar. giyimi iplemezler. oysa koyun/keçi/eşek bile mevsim geçişlerinde tüy değiştirir, yaza doğru tüy döker. ikinci dünya savaşının bittiğine inanmayan ormana kısılmış vahşi savaşçılar gibi.
hah, bugün akşam hep içimdeki duygum aklıma da geldi. günün birinde yazmayı becereceğimi önceden bilmiyordum. ama bu yadırgadığım, dalgamı da geçtiğim çobanları hiç unutmayacağımı, bir yerde ya onları konuşacağımı ya da iç referans olarak saklayacağımı biliyordum. böyle uzun vadeli bir kehanet /iddiamı gerçekleşmiş görmek rahatlama, doğurma gibi geliyor.
başka bir çoban meseli/fıkrası için (bkz: oş köpek allahı huylandıracaksın).
mağaranın sarı ağırlıklı bir iç rengi var, altınbeşik mağarası adlandırması gayet uyumlu. 1966 yılında bulunmuş, sanırım ilk bulduranlar gene çobanlar. sanki çobanlar koyun çobanlığına ek olarak varoluşsal olarak dünyanın diplerine ve açılım kapıları olan mağaralara da çoban. (bkz: altınbeşik mağarası/@ibisile)
"kurulma sevdiğim güzelim deyi(n)
bağlanma karayı alları geyin*
ben bir çoban olsam sen de bir koyun
beslesem elimde tuz ile seni" (bkz: sen bir ceylan olsan/@ibisile)
[irimias'ın ise öyle keskin bir zekası var ki, sanırsın ustura! futaki gülümseyerek makine atölyesine şef olarak atanıp da insanların onun yanına seğirttiği zamanları hatırladı, dahası, yöneticiler de ona koşuyordu; çünkü petrina'nın da dediği gibi, irimias'tı "umutsuz durumların ve umutsuz insanların çobanı".] laszlo krasznahorkai - satantango
"sürüyü güden çoban, ne çobanı, benim efendim, ne olmuş ona, o bir melek mi yoksa şeytan mı. sana söyledim, benim için ön arka yoktur, şimdilik hoşça kal." jose saramago - o evangelho segundo jesus cristo
(ilk giri tarihi: 23.6.2018)
(bkz: çobanlık/@ibisile)
(bkz: çoban yurdu)
(bkz: çobançeşme)
(bkz: güttek), mal gütmek, keçi gütmek
(bkz: vlah), ulah, bulgar
(bkz: bergere)
(bkz: herero), heinrich göring
(bkz: cowboy)
(bkz: adres/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap