• the lion king filmine gidememek. o yaşta çok büyük bir hayal kırıklığı olmuştu. filme gidemedim. bir şekilde harçlıklarımdan biriktirip kitabını aldım. kendimi kitabın daha kalıcı olduğunu düşünerek ikna etmeye çalışırdım. büyüdüm. çok çok sonra filmi izleme fırsatım oldu. eskiyi düşündüm, gülümsedim sadece.
  • o anın saflığını akla getirendir. hani küçükken süt dişi düşünce yastığın altına koyulurdu güya diş perisi gelir para koyardı o dişi alıp. işte ben o hikayeye inanan saf * çocuktum. yine benim dişlerden biri düştü kimseye söylemedim sakladım. akşam oldu koydum yastığın altına sabah ne göreyim diş olduğu gibi duruyor. elimde diş hesap sormak için koştum annemin bulunduğu odaya. sonuç ilk hayal kırıklığı ama küçüğünden.
  • komşumuzun yaşça benden büyük olan çocuğunun yaşını hiçbir zaman geçemeyeceğimi öğrenmek.
  • yılbaşında büyük ikramiyenin annene/babana çıkacağına inanmak, o parayla alacaklarının listesini yapmak, heyecanla çekilişi beklerken deliler gibi gelen uykuya direnmek ve sonunda ikramiyenin ailene çıkmadığı gerçeği ile yüzleşmek... sonraki sene al baştan...
  • minik bebek arabası almayı sabırsızlıkla bekleyip, nihayet aldırıp daha oynayamadan sakar hala kızının yanlışlıkla üstüne düşüp kırması. işin kötüsü oyuncağı akşam babam işten gelince almıştık ve daha oynayamadan uyku saatim gelmişti yatmıştım ve sabahı zor etmiştim. içim kıpır kıpırdı, sabah kalkıp bebeğimi ona bindirip evde gezdiricektim. ama olmadı, sabah uyandığımda sakar kuzen çoktan üstüne basıp kırmıştı. sonralarda taşındıktan sonra eşyaların arasından parçaları çıkmıştı da hala içim cız etmişti.
  • bir düğün vesilesi ile gidilen bursa'da çekirge adlı bir ilçenin varlığını öğrenip ardından ailenin ''orada çekirge yeniyor.'' gazıyla çok sevinmek. daha sonra oturulan çay bahçesinde garsona çekirge siparişi verip hemen akabinde çok üzülmek.
  • kalbin karikatürlerdeki gibi göründüğünü düşünmek."bak kızım bu senin kalbin" diyen babaya "bu ne yaa topa sopaları yapıştırmışsın"cevabını verip günlerce gözler kırmızı,acıklı bir ifadeyle dolaşmaktır.
  • -"bizi disneylanda götürür müsün baba" dediğimizde, uyuklamakta olan babanın verdiği "evet" cevabına rağmen sözünü tutmamış olması.

    -her akşam balkondan dürbünle baktığım halde halley kuyruklu yıldızını görememiş olmak. bir daha geçtiğinde 86 yaşında olacağım için oturup ağlamak.
  • doğumgünü hediyesinin paketini açtığında herhangi bir çamaşırla yüzyüze gelmek. artık atlet külot çorap olur, daha hallicesi kazak olur süveter olur ama yaşanan hayal kırıklığı hiç değişmez. ulan vicdansız hadi parana kıyıp oyuncak almadın, insan en azından bi kitap falan alır. bak çocuk daha okula başlamadan kendiliğinden okuma öğrenmiş, okumayı sevdiğini de biliyorsun, biraz yaratıcı olsana. o donları sarıp armağan diye getireceğine bakkala gidip karışık bi cips - bisküvi - çikolata paketi yaptırsan bile daha çok sevinirdi o çocuk..
hesabın var mı? giriş yap