• insanin hayatinin o kadar boktan o kadar boktan bir hale gelmesi ki, isbu insanin kendini ziki tutmus bir halde hissetmesidir.
  • başdan aşşaya kaynar sular dökülmesi olayının biraz daha uzun süreli olanı
  • yasama hissini ve istegini yok edecek derecede buyuk uzuntu ve aci hissetmek.
  • (bkz: klostrofobi)
  • ölmeden mezara girdiyse biri arkeologdur. mesela mezarlık kazıyordur. koskocaman bir pitos* uç verir toprağın bir yerinden. üstünü tamamen bir açarsınız ki sapasağlam duruyor. başlarsınız ağız tarafından bızlarla, minicik fırçalarla üst yüzeyinden yüzeyinden içindeki toprak seviyesini indirmeye. derken el uzanmaz artık ve pitosun içine önce kollar, sonra kafa, sonra gövde, derken bacaklar giriverir. bir yandan "aman zarar vermeyeyim" der, bir yandan da "girdik mi ölmeden mezara" diye düşünürsünüz. işgüzar arkadaşlarınızın da pitosun başına gelip, "gördüm iki gişi gişi mezar eşiyor" diye türkü söylemeye başlaması, köyün imamının "gazucula, siz şinci bu mezaaları gazıveriyonuz ama bunların sayipleri ahrette iki ellerini yakanıza yapışturuverilee alimalla" diye yorum yapması da olayın ekstrasıdır.
  • ölmeden mezara giren insan modeline artistler arasında da rastlayabiliriz, rol icabı ölmüştür, rol kesiyordur.
  • ölmeden mezara girdiyse biri kesin türk'tür. ailenin erkek evladının babasının naaşını mezara yerleştirme görevini üstlendiği durumlar hariç meraktan girmiştir "acaba nası bişey bu lan?" diye düşünüp.
  • yaşamı anlamsız hale gelmek, hayatta olup olmamasının bir anlamı kalmamak...

    insanın en çok dinlenebileceği, rahat ve huzur duyabileceği evinin, zemin katta, ışık ve güneş almaz, penceresinden bir yer görünmez, küçük dar ve yaşam şartlarına uygun olmaması durumunu anlatmak için kullanılan bir deyim...
hesabın var mı? giriş yap