ömer faruk beyaz

• salih uçan başlığında hayal kuranlarmış.
  
  as roma da zaten ekşi sözlüğü okuyup 5.5 milyon euro kiralama bedeli + 15 milyon euro satın alma opsiyonlu sözleşme imzalamıştı.
  
  kulüpler potansiyele yatırım yapar. her potansiyelden verim alınacak diye bir kural yok. avrupa kulüpleri scout işlerini 12-13 yaşlarına kadar çektiler, oyuncu artık 18-19 yaşına geldiğinde tanınmış oluyor. bu yüzden 29-30 yaşındaki topçulara ülkece avel avel bakıyoruz. bir futbolsever olarak ''dalga geçmesi zevkli oluyor'' diyeceğinize keşke ''ülkenin gençlerine doğru eğitim yatırımı yapılsa, salih'te neyi yanlış yaptık'' deseniz.
  
  acıyorum.
• ne yarasından bahsediyorsunuz anlamadım?
  
  salih'te benim ön yargım yoktu diyorsunuz ama bu başlığa gelip ''2-3 sene sonra dalga geçmesi çok zevkli oluyor'' şeklinde yazıyorsunuz. (???) keşke bunu diyeceğinize ''ülkenin gençlerine doğru eğitim yatırımı yapılsa, salih'te neyi yanlış yaptık'' deseniz diyorum. üzerine, ''futbol son 20 senedir sadece ayakla oynanan, gelişmeyi sadece ayağınızla göstermeniz gereken bir spor değil. '' diye cevap veriyorsunuz. (bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler) aydınlattınız, sağolun.
  
  bunu demenizin üzerine elit sporcu olmayı sadece ''azim'' zeminine yerleştiriyorsunuz. oysa entrynize ''kendini erasmus yapıyor zannedip...'' diye başlıyorsunuz. oysaki bu davranış biçimi kişinin en temel eğitim düzeyinin yetersiz olduğunun göstergesidir. kendisine doğru hedef belirleyemez, karakter gelişimini tamamlayamaz. eğitim sadece matematik edebiyatla olmaz, psikolojik gelişimle bir bütün olmak da önemlidir. bu yüzdendir ki barcelona alt yapısında oynayan çocuklar maç bittikten sonra sadece kulüp arşivine gidecek olan röportajlar verirler, yarına hazırlanırlar. -ülkemizde de altınordu uygulamaya çalışıyor-
  
  özetle siz şunu söylüyorsunuz: 18 yaşındaki bir çocuğun kariyer gelişiminde kimse hata yapmadı, hata kendisinde. oldukça ilginç. sir alex ferguson'un genç oyuncu yaklaşımlarına bir göz atmanızı, ronaldo'nun gelişimi üzerindeki etkisine bir kulak kabartmanızı öneririm.
  
  ya da türk milli takımların alt yaş kategorilerindeki başarısının üst yapıya yansımamasına da göz atabilirsiniz. aynı şekilde eğitim seviyesi düşük ülkelerde de aynı şeyler dikkatinizi çekecektir. sadece futbolda değil, hemen hemen tüm spor dallarında aynı problem var.
  
  ***
  
  size diyorum ki:
  
  kulüpler potansiyele yatırım yapar. roma ya da başka takım genç oyuncu alırken ne kadar iyi gözlemcilik yapsa da bu hamlelerin risk barındırdığını biliyor. zaten sermayesi iyi takımlar 10 transferden 3'ünün başarılı olmasını + olarak hanelerine yazıyorlar. diğer oyuncuları başka takımlara kiralayıp, verim alıp satıyorlar. ben size salih çok iyiydi mi dedim de cengiz örneğini veriyorsunuz? salih o dönem potansiyeldi ve roma'da bu riski aldı. olay bundan ibaret.
  
  örneğin manchester city'nin enes ünal transferi. 1 dakika bile city forması giymeden takımına +11 milyon euro kazandırdı.
  
  sizin mantık ile hareket edersek zamanında chelsea'nin 'romantik davranmayıp' gönderdiği futbolculara bakalım:
  
  kevin de bruyne
  mohamed salah ghaly
  romelu lukaku
  
  bu isimler gözlemcilik başarısı. ama aynı zamanda potansiyel değerlendirememe ya da yanlış strateji uygulayarak vazgeçtikleri isimler. evet belki chelsea'den ayrılmasalar bu potansiyele ulaşamayacaklardı ama demek ki içlerinde doğru yer ve doğru zamanı bekleyen bir cevher varmış.
  
  ***
  
  genç oyunculara sahip çıkmayalım da ne yapalım? 30'luk adamları mı dolduralım takımlara? bugüne kadar gençlere sahip çıkılmadığı için ülke futbolu bu halde. gençlere sahip çıkmadan kastım sadece sırtından itmek desteklemek değil, aynı zamanda sizin de dediğiniz gibi olmadıkları bir yere onları koymamak, beklentileri çok ufak yaşlardan yüklememek de buna dahil, o konuda hem fikiriz. ama bu kadar saldırgan bir tutumda olmanızı, sizli bizli konuşan birisine direkt hakaret etmenizi de hiç anlamıyorum.
  
  son olarak,
  
  burada futboldan bahsediyoruz içerisinde elbet romantizm olacak. siz mantık ile mi takip ediyorsunuz bu sporu? ''real madrid bu sene çok iyi kadro kurdu onu desteklemek mantıklı'' mı diyorsunuz? burada hepimiz belli bir nedeni olmadan bir taraf tutuyoruz, yeri geliyor mesai, yeri geliyor para harcıyoruz ve bunu karşılıksız yapıyoruz, siz gelmiş romantizme ayarım diyorsunuz.
  
  size bu kadar dokunuyorsa ve akıl-mantık süzgeci ile sporu takip ediyorsanız istatistik bilimi üzerinden giden baseball'u hobileriniz arasına almanızı öneririm.
  
  tanım: potansiyelli genç yetenek.
• eğitiminize nerede laf edilmiş, sizi tanımam etmem ben.
  
  ''bunu demenizin üzerine elit sporcu olmayı sadece ''azim'' zeminine yerleştiriyorsunuz. oysa entrynize ''kendini erasmus yapıyor zannedip...'' diye başlıyorsunuz. oysaki bu davranış biçimi kişinin en temel eğitim düzeyinin yetersiz olduğunun göstergesidir. kendisine doğru hedef belirleyemez, karakter gelişimini tamamlayamaz. eğitim sadece matematik edebiyatla olmaz, psikolojik gelişimle bir bütün olmak da önemlidir. ''
  
  burada ben salih'in gelişiminden bahsediyorum. daha ne okuduğunuzun farkında değilsiniz. konuyu da devamlı başka yerlere çekiyorsunuz..amacınız trolluk ise tebrik ederim hedefinize ulaştınız. adresinizi yollayın, ömer faruk da 7-8 yıl sonra ikinci lig kademelerinde oynarsa size bir adet plaket gönderirim.
  
  burada ömer faruk beyaz harika futbolcu olacak, 150 milyon euro edecek demiyorum. salih için de demedim. ama her potansiyele laf çakıp sonra ''hehe ben demiştim'' demek de ayrı bir psikoloji cidden. zaten altyapılardaki tüm oyunculara böyle yazın, %95 oranında haklı çıkarsınız. spordaki temel problemimiz bu. madem işin bu kadar içindesiniz, siz daha iyi bilirsiniz...
  
  daha ilk entryde de ''bir futbolsever olarak ''dalga geçmesi zevkli oluyor'' diyeceğinize keşke ''ülkenin gençlerine doğru eğitim yatırımı yapılsa, salih'te neyi yanlış yaptık'' deseniz. ' diye söyledim. bu saydığınız futbolculara karşı çıkan yok ki? ben size dalga geçmek yerine, neden olmadı acaba sorusu soruyorum.