• 1) nazım hikmet, güney özkılınç’ın naklettiğine göre en çok “ninno yarim” türküsünü sever ve söylerdi.

    hele o, “al beni koynunda sakla” kısmını öyle içten söylerdi ki.. döner döner söylerdi..

    2) mehmet âkif, esaslı bir musıki bilgisine sahip, usta bir neyzen. mithat cemal’den öğrendiğimize göre en sevdiği iki eser:

    —ben melâmet hırkasını deldim geçirdim eynime.

    — ciğer ki odlara yandı, kebabı neyleyeyim.

    (hamiş: âkif’in en sevdiği saz üstadı şerif muhiddin targan’dır.)

    3) arif nihat asya, şarkılara meftun ve dinlemeyi sevenlerden, özellikle de “güller arasında seni bensiz gören olmuş” türküsüne. *

    yavuz bülent’in naklettiğine göre arif nihat, namazda dahi olsa bu türkü çıkınca namazını bozar, türküyü dinler, daha sonra namazını ikame edermiş.

    4) edip cansever, alaturka müziği, ama iyilerini sever, en beğendiği bestekar üstad selahattin pınar.

    mehmet h. doğan’ın naklettiğine göre; “beni de alın ne olur koynunuza hatıralar” şarkısını da hatasız söylermiş..

    5) nurullah ataç: kızı meral ataç’ın belirttiğine göre şarkıdan ziyade neşeli türküleri sever ve söylerdi.

    en çok sevdiği türkü : çayır çimen geze geze

    6) yahya kemal, tanburi cemil’i ilk dinlediğinde önünde bir “altın kapı”nın açıldığını ve memlekete o kapıdan girdiğini söyler, o günden sonra da eski musıkiye yönelir.

    üstad,cemil’in sazına; münir nurettin’in sesine hayrandı.

    en sevdiği musıki eseri ise ıtrî’nin neva-kâr’ıdır.

    7) ahmet hamdi tanpınar’ın “şarkısı” değil, “şarkıları” vardır...

    her ne kadar musıkiden anlamadığını ve bir musıkişinas olmadığını iddia etse de, eserlerinde öyle yoğun bir musıki var ki, en sevdiği eseri tespit dahi edemedik..

    üstadı gibi nevâ-kâr’a meftun olduğu düşünülüyor.

    8) peyami safa, oldukça güzel ud ve keman çalan peyami bey başlarda alaturka müziği severken; eşi nebahat hanım’la (ki o da piyano çalar) evlendikten sonra (1937) batı müziğine yönelir.

    vecdi bürün’ün naklettiğine göre peyami safa, en çok peşrevleri ve saz semailerini sever.

    9) necip fazıl, türk musıkisine karşı pek ilgili değildir.

    buna,kendi sesinden şiirlerinin yer aldığı longplay’de fon müziği olarak batı müziğinden bazı eserleri tercih etmesi de kanıttır.

    bizce üstadın kendisine en yakın bulduğu musıki eseri ise beethoven’in 5. senfoni’sidir.

    10) tevfik fikret, batı musıkisinden ziyade alaturka musıkiye ilgiliydi.

    sözleri muallim fevzi’ye ait olan
    “güleşen-i hüsnüne kimler varıyor” hicaz şarkıyı çok sevdiğini hikmet feridun es naklediyor.

    11) ercüment ekrem, batı müziğini severdi. en beğendiği operalar: traviata, carmen, ida ve troubadour.

    en beğendiği bestekarlar: beethoven, bach, chopin ve karsakof.

    12) esat mahmut karakurt, ne zıpır caz, ne ağır klasik ne de alaturka. o, fransızların “legere” dedikleri hafif müzikten hoşlanır..

    13) nihal atsız, türk musikisini ve bilhassa marşları çok sever. marşlar içinde de “eski arkadaşlar” isimli marşı dilinden hiç düşürmez.

    14) hilmi yavuz: ben hüznü değil, hüzünlü şarkıları severim.
    nasibin mehmet bey’in

    “kederden mi neden bilmem, sararmış reng-i ruhsârın” dizesiyle başlayan, o güzelim hicaz şarkısına bayılırım örneğin.

    kaynak: g.tahiroğlu

    edit: imla ve ilaveler
    için @sol si re sol ‘e teşekkürler
hesabın var mı? giriş yap