*

  • jorge furtado'nun 1989 yapımı 12 dakikalık kısa filmi. film tamamen tanımlardan oluşmuştur. fazladan tek kelime etmez, brazilyanın porto alegresindeki çiçekler adasından bahsederken. önce domatesin sonra insanın sonra, parfümün sonra çiceğin sonra domuzun sonra çöpün sonra süper marketin sonra çocukların ne olduğunu öğreniriz.

    "bu film bir kurgu değildir.
    çiçekler adası gerçekten vardır.
    tanrı yoktur. "
  • orijinal, akici ve carpici bir sinema dili olan jorge furtado'nun bir kisa filmi. turkce altyazili izlemek icin:
    (bkz: http://touch.dailymotion.com/…flowers-c_shortfilms)
  • bu yapıt hakkında izlemeden önce herhangi bir malumatım yoktu. ilk iki uyarı cümlesinin ardından "tanrı yoktur" yazısı ile başladı film. arkasından da dönen dünya grafiği, ve hemen ardından peşi sıra gelen bir sürü tanım... tamam dedim, şimdi filmin sonuna dek müstehzi bir ses tonuyla tanımlar yapılacak ve akabinde bir şekilde "gördüğünüz gibi tanrı yoktur" denilecek. inanç sahibi bir kimse olarak rahatsız edici bir deneyim bekliyordum.

    film tanımlarla başladı ve üslubunu hiç bozmadan devam etti. yer yer ilginçleşiyordu. sonunda ne diyecekler diye merak ediyordum. ve çok geçmeden filmin meramının anlaşıldığı çiçekler adası sahneleri geldi...

    ve şimdi dumurlardayım. arkadaşım böyle bir konuyu bu kadar sukunetle nasıl ele alabildin, nasıl oldu da böylesi bir öfkeyi dillere destan sarkastik bir üslupla yazıya dökebildin, böylesi sert bir mesajı nasıl böyle dingin cümlelerle verebildin. normal bir belgeselde görülünce artık aldırış bile edilmeyen bir konuyu, nasıl böyle taze anlatabildin.

    şapka çıkartıyorum sana jorge furtado. ters köşeye yatırdın beni. daha izlemeden "rahatsız edici bir deneyim" filan diyordum, bin kat rahatsız oldum.
  • insanın domuzdan daha değersiz bir varlık olduğunu kusursuz bir mantık silsilesi ile 13 dakikada kanıtlayan/anlatan belgesel. kapitalizme giydiriyormuş, sistemi deşiyormuş falan önemli değil, hayvanlar gibi utanıyorsunuz bunu izleyince, çok net.
  • "gelişmiş beyin ve kavrayıcı başparmaklara sahip" insanoğlunun yarattığı utanç verici eseri çarpıcı bir biçimde ortaya koyan, kapitalizmin özgürlük anlayışına ayarın hasını veren belgesel.
  • troll olsaydım "tamam kabul, domuzlar çiçek adasındaki insanlardan yiyecek bulma konusunda daha şanslı olabilirler ancaaaak; hiç bi insanı da ağzında elma götünde fiyonk kuyrukla servis etmiyolar" diye düşünebilirdim. neyse ki troll değilim.
  • "özgürlük, insanların düşlerini canlı tutan bir sözcüktür, ne ifade ettiğini kimse açıklayamaz ama herkes anlar"
  • bazı kamiller tarafından 'domuzun insandan daha üstün gösterilmeye çalışıldığı' bir film olduğu söyleniyor. ha evet tabi.

    tanım: mükemmel ötesi bir belgeseldir.
hesabın var mı? giriş yap