• kalfalıktan ustalığa geçecek başarıyı gösteren gençlere fütüvvet gelenekleri uyarınca törenle ustalık önlüğünün bağlanması.
  • fütüvvetnamelerin hemen hepsinde mevcut olan bir özellik de ahliğin hiyerarşik yapısı ve törensel boyutuyla ilgildir. bu törenler arasında ise şed bağlama en çok üzerinde durulan ve ayrıntısıyla işlenen bir konudur. sancaktar, çavuş, nakip, halife tayinleri; sofra çekme adap ve usulleri, şerbet sunulması, carub çekme (süpürme), helva pişirilmesi ve taksimi gibi bu fütüvvetnamelerde yer alıyor. ancak ahilikte en çok önemsenen tören şed kuşanma töreni çünkü ancak ustasının rızasını alarak şed kuşanan bir esnaf veya sanatkar usta olarak iş yeri açma hakkına sahip olur. yani bir başka deyişle tam bir "ahi" olacak.

    ek bilgi: şed kelimesinin aslı şedd'dir. kuvvetlendirmek, sağlamlaştırmak veya sıkı bağlamak anlamına gelir. arapça bir kelime tabi ki anlaşılacağı üzere. bu anlamından kinayeyle ahiler arasında merasim esnasında bele dolanan kuşağa ad olarak verilmiştir. bu bele dolanan şed ise 2-3 santim kalınlığında pamuktan dokunmuş uzunca bir bez parçasıdır.
  • bir haslet olarak kemal, aklıselim nişanesi. bu özelliklerin insanlığa fayda sağlayacak, ışık düşürecek şekilde dışavurulması. bir fikre, aşka bel bağlamak. kemerbest olmak.

    şed kuşanan şetaret (sevinç) bahşeder.
  • 5. kuşanma exxen'de esnaf adlı proğramda yayınlanmıştır.

    görsel
  • 'genç belli bir olgunluğa eriştikten sonra aileye fütüvvete girme merasimi yapılıyordu. bumerasim, ayrı bir kuşak kuşatma 'şed bağlama" töreniydi. şed kuşanırken gençlere yedi öğüt veriliyordu;

    1-allah yolunu hatırla
    2-dinini gözet
    3-çekinme yolunu sıkı tut
    4-ahirete hazırlan
    5-insanların ayıplarını ört
    6-kötü huylarını gider
    7-insaflı ol

    bu öğütlerin tutulmasından sonra üstat gençlerin kuşağına 3 düğüm atıyordu. bu 3 düğümde kişinin 3 şeyi bağlanıyordu; gözü haram olan şeylere, ağzı günah olan sözlere, eli zulümlere...

    ahilik teşkilatında yeterince eğitilen, olgunlaşan gençler, belli bir süre sonra "belini açma" merasimine tabi tutuluyordu.
    bu merasimler ahi'nin kuşağındaki 3 düğüm açılmakta ve "alemde terbiye" için hayatın içine bırakılmaktaydı.
    üç düğümün çözülmesi ile ahi'nin üç şeyi açılıyordu; kapısı konuklara,
    kesesi kardeşlerinden ihtiyacı olanlara,
    sofrası bütün açlara....

    melih uslu, motto dergi, sayı 30,
hesabın var mı? giriş yap