• oldurmeyi mesru kilacak bir yas dilimi yoktur.
    15 yasinda olunca sorun da; 18 olunca sorun degil midir?
    "x yasina gelince silah tutabiliriz" diye bir cizgi var midir?

    kac yasindaki insan tutarsa tutsun, kim tutturuyor olursa olsun muhim olan o silahin orada ne isi oldugudur.
  • bunun yaş ile ilgisi yok maalesef, birilerinin kavgasının tarafı olmaya mecbur edilmek var.

    yani o örgüt benim de elime silah verse ve ölsem, her ne kadar 30 yaşıma gelmiş olsam da, annem babam açısından değişen bişey olmaz ki.

    yaş mevzuu olmasa bile bir ölüm haberi alınca ilk aklıma anası babası var mıdır geliyor benim.

    belki benim anacığımın bizim üzerimize fazla düşmesinden bilemiyorum. ama hala 5 yaşındaymışım gibi sevip kolluyor beni.

    babam mesela, sert otoriter duruyor ama hala karşıdan karşıya geçerken otomatikman elimi tutuyor, fark etmiyor bile artık tek başıma karşıdan karşıya geçebileceğimi.

    annem ayda yılda bir memleketten yanımıza geldiğinde bir yatarken bir de sabah namazına kalktığında hala üzerimiz açılmış mı diye kontrol eder bizi.

    abim askerliğini yapalı çok oldu ama sefer görev emrinde diyarbakır yazıyor diye, bir ihtimal çağırırlar diye gözüne uyku girmiyor kadının günlerdir.

    ve daha buna eklenebilecek bir sürü şey...

    eminim bu çocukların da anası babası aynı hislere sahiptir, insan doğası bu, içgüdü, önüne geçilmez.

    asker/polis için de aynı mevzu. herkes birilerinin evladı, eşi, babası.

    önüne geçmek lazım bu durumun.

    evet ben de kızıyorum hükümete ama bir gerçek var ki oraya zorunlu hizmet için gitmiş evlatlara kurşun sıkmamalı oradakilerin evlatları.

    analar babalar evlatlarının elini bırakmamalı.
  • (bkz: canakkale savasi)

    tarihten de habersizsiniz.
hesabın var mı? giriş yap