2 eşit aday arasından kadın adayı tercih ediyoruz

• klasik feminist zırvasıdır.
  
  ayrıca kadınların iş gücüne katılımı toplum için mutlaka iyidir gibi bir genel görüş mevcut ama bu da yanlış.
  
  2011 yılında new york times'ta kadın doktorlar hakkında yayınlanan araştırmaya bakalım:
  
  http://www.nytimes.com/…rt.html?pagewanted=all&_r=0
  
  makalenin tamamını okumaya üşenenler için özet geçeyim:
  
  "today, however, increasing numbers of doctors — mostly women — decide to work part time or leave the profession. since 2005 the part-time physician workforce has expanded by 62 percent, according to recent survey data from the american medical group association, with nearly 4 in 10 female doctors between the ages of 35 and 44 reporting in 2010 that they worked part time."
  
  yani kadın doktorların neredeyse yarısı 35 yaşından sonra ya doktorluğu komple bırakmış ya da part time çalışmaya başlamış.
  
  "this may seem like a personal decision, but it has serious consequences for patients and the public."
  
  deniliyor ki: "bu kişisel bir karar gibi gözükebilir, fakat bunun hastalar ve toplum için ciddi sonuçları var."
  
  "with a growing shortage of doctors in america, we can no longer afford to continue training doctors who don’t spend their careers in the full-time practice of medicine."
  
  yani: "doktor sayısının yetersizliğinin artarak devam ettiği amerika'da, full time çalışmayacak olan doktorları eğitmeye ekonomik olarak katlanamayız"
  
  açık açık deniliyor ki, kadınlar full time doktorluğu bırakarak aldıkları eğitimin, insanların vergileriyle desteklenen üniversite eğitiminin hakkını vermiyorlar ve toplumu zarara uğratıyorlar.
  
  ayrıca cerrahlık gibi insanların ameliyat masalarında hayatlarının kurtarıldığı uzmanlık dallarına kadınlar neredeyse hiç bulaşmıyorlar.
  
  2 eşit aday arasından kadın adayı tercih ediyoruz örneğinde de görüldüğü gibi feministlerin hedefi eşitlik, adalet, topluma katkı filan değil. kadınlara, sırf kadın oldukları için bedavadan ayrıcalık tanınmasını sağlamak.
  
  cerrahlığa bulaşma, askerliğe bulaşma, itfaiyeciliğe bulaşma, inşaat işçiliğine bulaşma, çöpçülüğe bulaşma, şoförlüğe bulaşma, pilotluğa bulaşma, mühendisliğe bulaşma, ondan sonra "kadınlara iş dünyasında fırsat verilmiyor, erkekler kadınları eziyor" yalanını papağan gibi tekrarla dur.
  
  feministlere hatırlatmak gerekir ki gerçek dünya diye bir şey var. kadınların iş dünyasına katabilecekleri değer son derece sınırlıdır.
  
  bugün türkiye'de bütün erkekler işi bıraksa ulaşım durur, tıp sistemi çöker hastalar ölmeye başlar, yangınlar söndürülemez, tüm inşaatlar durur, vatan savunması diye bir şey kalmaz ülke işgal edilir. maksimum 3 günde ortada türkiye diye bir ülke kalmaz. bugün türkiye'de bütün kadınlar işi bıraksa ne olur? biraz sallansak bile yıkılmanın kenarından geçmeyiz.
  
  o yüzden böyle feminist zırvalarını bırakıp gerçek dünyaya dönmekte yarar var.
• dünyanın hiçbir gerçeğiyle bağdaşmayan, sadece ve sadece feminist sanrılarla ilgili olan saçmalık.
  
  "sadece kadınların katılımına yönelik özel projeler, burslar, iş imkanları, iş edindirme kurumları var avrupa'da (ve tabii abd'de.) neden?"
  
  nedeni şu: avrupa ve amerika'da feministler ve onların yardakçısı efemine erkekler tarih boyunca görülmemiş bir güce sahipler. bu aptallar, tüm bilimsel veriler iddia ettikleri görüşlerin tamamen tersini söylüyor olsa bile halen ağızlarından salyalar saçarak sağa sola saldırmaya ve küfretmeye devam ediyorlar, kadınlara hak etmedikleri "hakların" sağlanması için var güçleriyle çalışıyorlar.
  
  ama bilimsel veriler neyi gösteriyor bakalım. başlıktaki önceki entry'mde bahsettim. kadın doktorların abd toplumunu açık açık maddi ve manevi olarak zarara uğrattıklarının bilimsel araştırmayla kanıtlandığını yazdım.
  
  doktorluk konusunda durum böyle. bir de ofis işlerine bakalım. bu da fiscal times'da yayınlanan bir makale.
  
  http://www.thefiscaltimes.com/…ce-in-record-numbers
  
  makale bilimsel ve istatistiksel verilerden yola çıkarak hazırlanmış. rekor sayıda kadının neden işlerini bıraktıklarını inceliyor.
  
  "the number of women age 20 and older not in the labor pool, according to the bureau of labor statistics, has soared from 40 million in 2000 to nearly 49 million today; another 315,000 called it quits last month. the participation rate of women in the workplace has dropped from a high of 60.7 percent in 1999 to 58.8 percent today. by contrast, some 72.5 percent of men are either working or looking for a job "
  
  yani diyor ki: "işçi istatistik bürosuna göre; işgücüne katılmayan kadınların sayısı 2000 yılından bu yana 40 milyondan 49 milyona çıktı (abd'de). 1999'da kadınların %60.7'si çalışırken, bugün %58'i çalışıyor. aynı rakam erkekler için %72"
  
  abd'de kadınların işgücüne daha fazla katılması için inanılmaz yatırımlar yapıldı, inanılmaz olanaklar sağlandı, inanılmaz paralar harcandı ama katlanılan bütün yüklere rağmen kadınların işgücüne katılımı azaldı. kadınlar gönüllü olarak işi gücü bırakıyorlar.
  
  yani, feministlerin ve yardakçıları efemine erkeklerin çabaları boşa çıktı.
  
  üşenmeden okursanız makalede kadınların iş ortamından köşe bucak kaçtıklarını gösteren sayısız veri var. kadınlar, hamilelik, annelik süreci, kocalarının kendilerinden daha fazla para kazanması vs. gibi bir çok nedenle çalışma hayatından ayrılıyorlar.
  
  özet geçmek adına makalenin son cümlesini okuyalım:
  
  "at some point, those frustrated by c-suite male dominance may have to face reality: many women enjoy life beyond the office"
  
  yani deniliyor ki: "iş hayatını erkeklerin domine etmesinden dolayı hayal kırıklığına uğrayanların gerçeklerle yüzleşmeleri gerekebilir: bir çok kadın ofisin dışında bir hayatı seviyor"
  
  yani neymiş:
  
  "hamile kalıyolla, evleniyollaa, her gece her gece mesaiye kalmak istemiyollaa" diye aleni "ben kadınlara yönelik negatif ayrımcılık yapıyorum" diye suç duyurusunda bulunurcasına entry giren adamlar varken ikiyüzlülüğünüz bok kokuyor"
  
  diye ağzından köpükler saçarak saldırmadan önce bilimsel verilere bakmak gerekiyormuş. negatif ayrımcılık yapanlar bunları söyleyen erkekler değil, bizzat kadınlarmış. şimdi siktirin gidin ağzınızın köpüğünü temizleyin de gelin amına koduğumun aptal feministleri.