• evet kaderde rezalet başlığı açmak da varmış. aslında 21 şubat 2017 yerine 16 ekim 2015 desek daha doğru olur. çünkü bugün açıklanan bu sınav 1.5 yıl önce duyurulmuştu. trt, yayın-yapım elemanı, prodüktör, muhabir, spiker ve teknisyen kadroları için 370 kişilik bir ilan verdi. tabii bu ilan öyle alışık olduğumuz kurum sınavları gibi değildi. kurum sınavlarına girenler bilir, genelde süreç 4-5 ay civarıdır. ancak biz geçen sene 14 şubat'ta girebildik bu sınava.

    neyse, ben de ilanı görünce sevindim. her iletişim fakültesi mezunu gibi en büyük hayalim trt'de çalışmaktı. ancak kurum, eski adıyla cemaat yeni adıyla fetöcülerin elinde olduğu için yanına yaklaşmak bile mümkün olmadı. her girişimimiz sonuçsuz kaldı. işte 16 ekim 2015 günü bu ilanı görünce inanılmaz heyecanlandım. sonunda hayaller gerçeğe dönüşecekti. yazılı sınav ilanı verildi. trt kanunu, anayasa, meslek etiği, dilekçe hakkı kanunu, bilgi edinme hakkı kanunu, türkçe, matematik, tarih ve genel kültür'den oluşan 80 soruluk bir sınav. allahım diyorum hem hayalim gerçek olacak hem de çocuklarıma güzel bir gelecek sağlayacağım. öyle bir çalıştım ki sağlığım bozuldu artık. kendime 6 saatlik bir uykuyu bile çok görüyordum. neticesini de aldım. yazılı sınavı dereceyle kazandım. şükürler olsun bu sefer olacak. saf hayaller işte.

    14 şubatta yazılı sınavına girdiğim kadronun mülakatı 2017'nin ocak ayını buldu. mülakat dediğime bakmayın trt'nin duyurduğu şekliyle "uygulama sınavı". bunu okuyunca ne anlarsınız? bir prodüktörün, pre-production, post-production aşamalarında neler yapacağı sorulur, uygulatılır veya adayın muhakeme gücü, betimleme yeteneği test edilir vs. problem değil. biliyorum nasıl olsa. ama olsun dedim 7-8 ay da ona hazırlandım. ve bingo uygulama sınavı dediğimiz şey tamamen hayal. olan şey bildiğimiz mülakat. 2 genel kültür 3 de teknik soru sordular. 5 sorunun 4 tanesini bildim. ancak sevinemiyorum. çünkü salona girdiğim andan öyle bir hava estirdiler ki "senin ne işin var ulan burada" demedikleri kaldı.

    ve dün gece saat 00.30… 1.5 yıllık süreç bitti. listeler açıklandı ve yokum. ufacık çocuklarıma bakıyorum, soluksuz çalıştığım, didindiğim geceleri hatırlıyorum, eşime hadi siz yatın dedikten sonra sabaha kadar ağlıyorum. listeyi açıyorum tek tek sosyal medya hesaplarına bakıyorum ve tabii ki şaşırmıyorum. hem kpss puanı hem de kurum sınavını ucu ucuna zor bela geçen adamlar trt mensubu oldu. tabii profillerine baktığınız zaman neden kazandıklarını anlamanız da zor değil. bir arkadaşım daha vardı. onlarca kısa film çekti, ulusal kanallarda kameramanlık yaptı, onlarca ödülü var ve bu adamın mülakatı da süper geçti. kendi ismimi göremeyince ona bakıyorum hemen. allahım bari o kazanmış olsun diyorum ama maalesef o da yok.

    ve işin en acı tarafı bu kurum ilana çıktığı zaman 370 personel ihtiyacı vardı. üstüne bir de 500 kişi ihraç edildi. yani deli gibi ihtiyaç varken, 370 kişilik ilanda sadece 240 kişi alındı. kurum yeterli görmeyebilir lafım yok ama 1.70 boyuyla kameraman olan adamın nasıl kazandığını da kimse bana izah edemez.

    forumlarda ve facebook gruplarında yazıştığımız kişilerin neredeyse hepsi bitmiş durumda. herkes sudan çıkmış balık gibi. kendimi tamamen geçiyorum, öyle donanımlı çocuklar gördüm ki çok ciddi söylüyorum ülke kaybetti. kazanan sadece ufak bir azınlık ve onlar çok mutlu. bize yine hüsran. ne diyeyim, 24 saattir uyumuyorum, gözlerim kan çanağı, çocuklarıma bakıyorum ve bize nefes alma hakkı yok bu ülkede diyerek ağlıyorum.

    madem almak için liyakatten daha önemli kriterler vardı, niye sınav açtınız? madem bu sınavı açtınız niye bizleri 1.5 yıl oyaladınız?

    edit: ilk olarak 1.70 boy meselesine takılanlar olmuş. kırdığım biri varsa çok özür dilerim. benim maksadım kimseyi fiziki görünüşü itibariyle aşağılamak değil haddim de değil benim boyum da o civarlarda zaten. ancak mesleğin gerektirdiklerini hepimiz biliyoruz. ikincisi ben kendi durumumu anlattım ama benden çok daha zor durumda olanlar var ve bu insanlar 1.5 yıldır hayatını erteliyor. dediğim gibi benim derdim "ben niye kazanamadım" değil. mülakatı beklerken tanıştığım bir iki kişi vardı mesela adamların öyle güzel özgeçmişi var ki bu işi benden daha fazla hak eden adamlardı açıkça söylüyorum. onlar da giremedi maalesef. hala iyi niyetli söylüyorum belki de doğru bildiğim cevaplarım yanlıştı bir şey diyemem ama zaten sınavın yapılış şekli sakat işlem. ancak çok fazla donanıma sahip olup altı üstü 5 dakikada sorulan her soruya doğru cevap veren nitelikli adaylar da elendi. demek istediğim şey herkese haksızlık yapıldı.

    edit 2: mesajlar geliyor destek amaçlı çok teşekkür ederim. eleştiren arkadaşlar da var alınmadın diye alınanlara laf ediyorsun falan. derdim alınıp alınmamak değil diye bir daha yazıyorum. benden çok daha tecrübeli çok daha yetenekli adamlar da vardı onlar da alınmadı. belki gerçekten mülakatta doğru diye bildiğim cevaplarım yanlıştı. ona da lafım yok. belki hakikaten kurum yeterli görmedi ona da saygım sonsuz. ama çok tecrübeli ve yetkin isimleri nasıl elediler onu anlayamıyorum. neyse sonuç olarak bimer'e yazdım mülakatımın kamera görüntülerini istedim. gelen cevaba göre dava açacağım. sonuç alamayacağımı çok iyi biliyorum ama olsun.
  • hakikaten değişen hiçbir şey yok.

    liyakat, hak edenin hak ettiği kadroya girmesi falan tamamen hikayeymiş.

    acı bir şekilde bir kez daha öğrendik dün gece. sebep olanlar rahat bir şekilde uyuyorsa tebrikler.
  • türkiye gibi bir kabile devletinde, çalışanları hamili yakinlerden oluşan trt gibi bir yozlaşmış kurumdan beklenen rezalet. niteliksiz torpillilere halkın vergisiyle eşşek yüküyle maaş verip, bir de hiçbir zaman işe almayacağı insanlardan aldığı sınav parasına çökmekten başka bir şeye yaramazlar.

    ülkede hukuk olmadıktan sonra hak aramanın da bir anlamı yok.

    ha bir de şu var;

    (bkz: trt payı)
  • hemen konuyu bir milletvekiline -mümkünse bir chp'li ya da diğer muhalif partili bir milletvekiline- götürün. soru önergesi versinler. bu konuda duyarsız kalacağını hiç sanmıyorum hiç bir muhalif partili milletvekilinin. çok haklısınız bu konuda. çok üzüldüm. allah yardımcınız, hepimizin yardımcısı olsun.
  • gel de bu ülkede güzel bir gelecek düşün.
    bu ülkede sahip olabileceğiniz en geçerli şey malum partili olmak gerisi faso fiso.

    görme engelliden kameraman da olur.
    ilkokul mezunundan yazılım mühendisi de olur bu ülkede.

    sonra gelip de kimse yok amerigan oyunu yok israil oyunu diye kafa sikmesin. bu ülkenin anasını siken ne amerikalı ne de israilli.
  • artık akp cemaati kadroları, torpillerini gülen cemaati ile paylaşmak zorunda değil. olan bu.
    akp'nin şuan umrunda olan tek şey, fetö ile mücadele kapsamında koyunlarından biri haksızlığa uğradı mı uğramadı mı?
    liyakata en yaklaştıkları nokta bu olabilir.
    bunun dışında bu yalancı vatan millet düşmanı cemaatten medet ummak, saflıktır.
  • canın sağolsun.
  • (bkz: türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz)

    çok geçmiş olsun. onlar kaybetti, ülkeyi de kaybettiriyorlar işte. hangi hükümet gelirse gelsin hiç durmadı bu. karanlığı, torpili, benim adamımcılığı topraklarımızdan def edebilsek keşke...
  • türkiyenin gelişmemiş olmasının, hiçbir zaman da gelişemeyecek olmasının sebebi başlığın ilk entrysinde anlatılmış.
  • arkadasa en azindan bir kac genel kultur bir kac da teknik soru sormuslar. bizim arkadasa onu da sormadilar. baskanlik sistemine bakisi. rte 15 temmuz sureci filan.
    liyakat kriterleri farkli olan sinav ve rezalet.

    editto: adam kazanmis ya la. bunlara hic girmese de.
hesabın var mı? giriş yap