*

  • tcmb'nın düzenleyeceği para politikası kurulu'nun toplanacağı tarih

    genel beklenti faizlerde bir değişim olmayacağı yönünde.

    fakat tayyip son açıklamalarıyla arkamdan iş çevirdiler, faizleri düşürecez deyip ben gidince yükselttiler açıklaması önemli.

    doların ve faizin artışına bakacak olursak piyasalar ufak da olsa bir artış isityor.

    eğer tayyipin yoluna gider de faiz öyle indirilmez böyle indirilir derlerse seyredin çümbüşü.

    edit: sonu. 0.75 glp'den faiz artışı. piyasa daha büyük bir başka dalganın geldiğini görüyor ki negatife döndü.

    kangren misali artık kurtarmayı bırakıp batanları ayıklamak lazım diğer türlü tüm vücut iflas edecek.
  • ben bu faiz işini anlamıyorum. şu anda reel sektörde tam bir faiz karmaşası var. demir çelik sektöründe (bu sektör kar marjı düşük ama müşteri bazında alacakların yüksek olduğu bir sektör) bch krediler için bazı firmaların % 23 le kredi kullandığı söyleniyor. % 14 ila % 23 arasında oynayan kredi faizleri varsa aslında bu kredi karaborsası oluşmuş demektir. böyle bir ortamda merkez bankası kredi oranlarına ne derece etki edebilir bunu anlamak zor. bunun yerine ekonomi yönetimi devlet bankaları üzerinden ve doğrudan müşteriye değilde müşterinin borçlusuna ödemeli, farklı bir kredilendirme yöntemi geliştirmeli. ancak bu durumda piyasanın ateşi düşebilir. ama bizimkiler merkez bankasını milletin önüne atıyorlar.
  • faizleri yükseltti yükseltti, eğer iktidarın baskısıyla sabit tutar veya allah muhafaza düşürme cihetine giderse, dolar ve euro tavan tavan gider o kadar söyleyim.
  • faizler arttırılsa bile kurda ciddi bir gerileme sağlanamayacaktır. faiz arttırılması ülkenin stagflasyonda olmasını pekiştirecektir. enflasyonun artmasına da sebep olacaktır. biraz zorlayarak faizi enflasyona sebep haline getirdiler.

    şu anda bankaların firmalara kullandırdığı kredi faizleri zaten 18-20% arasında bulunmakta.

    ancak merkez bankası baskın bir faiz arttırımı yaparsa, kimsenin beklemediği bir anda geceliğin ben faizleri arttırıyorum derse bir etkisi olabilir. bu da ekonomiyi iyileştirmez sadece kurları biraz daha fazla geriletir.

    artık tek kurtuluş yapısal, köklü, ekonomik reformlar.
  • 100 -150 baz puan faiz artışı olacaktır
    ytd
  • tanım : acil toplanmak yerine, olağan vaktinde yapılacak toplantı.
    25 nisan'a kim öle kim kala bu gidişle :)
  • 50 baz puanlık artı? bekliyorum. arttirmazsa dolardaki ates dusmez, rekor dedigimiz rakamlar kalici olur. 100 baz puanin uzerindeki bir artis kuru 4e ceker.
  • toplanmak için doların 4.5 lira olmasını bekliyorlarsa demek.

    25 nisanmış. şaka gibi.

    kaldı ki erdoğan izin vermefikçe faiz artıramazlar. benim tandığım erdoğan / akp cuma akşamı mesai bittikten sonra bir tür extrem müdahale paketi açıklar bu işi ppk ya bırakmaz. ha paketten ne çıkar diyorsanız sadece büyük hissediyorum derim.
  • sanıyorum sadece ben pkk toplantısı olarak anladım.

    neyse ne bok yaparlarsa yapsınlar piyasalar öyle kolay düzelmez. bu olay basit bir kriz değil. ülkede üretim yok. ülkede sanayi bitti, dünyaya satılan ürün nerdeyse yok. turizme dayalı döviz girdisi neye çare olabilir ki? ülkedeki bir miktar para elden ele dolaşıyor. refah azalıyor. bütün bunlara çare aramak yerine faizmiş cartmış curtmuş.

    bildiğim bişey varsa, kalkınmayı, sanayi üretimini teşvik edersin. insanlar işe girer çalışır para kazanır. diğer taraftan kaliteli ürün üretip dünyaya pazarlarsın, ülkeye döviz girer.

    bizimkiler ne yapıyor? yerli olanı, ülkenin olanı satıyor. yetmez gibi, ithalatta vergiyi kaldırıyor. şeker fabrikasını sat, yerine nbş için gümrüğü kaldır. ondan sonra bekle ki dolar düşsün. türk telekomu sat, vodafone gelsin sonra neden döviz yok ülkede.
  • öncelikle, ocak 2017'deki ppk toplantısında; ''enflasyonun 2017'de %8, 2018'de %6, 2019'da %5 olacağını öngörüyoruz'' demiş bir merkez bankası başkanının önderliğinde geçecek toplantıdır.

    2018 mart ayı itibariyle enflasyon %10.23...

    (bkz: başka sözüm yok hakim bey)

    neyse sadede gelelim..

    %12.75 olan glp faizinin en az 200 baz puan artırılması gereken toplantıdır ama gidip de 14 aralık 2017'deki gibi ne şiş yansın ne de kebap diyerek 50 baz puan artırırlarsa kurda sivrisinek ısırığı etkisi yapacaktır.

    erdoğan korkusu mu yoksa başbakan ve mehmet şimşek'in merkez bankasını destekleyici açıklamaları mı ağır basacak göreceğiz zira aralık'taki toplantıda erdoğan korkusu galip gelmişti.

    tabii, enflasyonun 2019'a kadar tek haneleri görmesinin artık hayal olduğunu da belirtmek lazım.

    enflasyon ocak 2017'den, çeyrek işsizlik ise kasım 2016'dan beri çift hanedeyken, bu toplantıda alınacak düzgün bir karar ya da kararlarla piyasaya girecek sıcak parayı gidip yine inşaata gömeceklerini de adım gibi biliyorum.

    inşaat sektörü demişken orada da işler pek iyi gitmiyor.

    son 6 aydır konut satışlarında durum bu;

    ekim 2016 toplam konut satışı : 130.270
    ekim 2017 toplam konut satışı : 122.880

    değişim : -5.7%

    kasım 2016 toplam konut satışı : 132.650
    kasım 2017 toplam konut satışı : 122.730

    değişim : -7.5%

    aralık 2016 toplam konut satışı : 142.710
    aralık 2017 toplam konut satışı : 132.970

    değişim : -6.8%

    ocak 2017 toplam konut satışı : 95.400
    ocak 2018 toplam konut satışı : 97.200

    değişim : +1.7%

    şubat 2017 toplam konut satışı : 101.400
    şubat 2018 toplam konut satışı : 95.950

    değişim : -5.4%

    mart 2017 toplam konut satışı : 128.900
    mart 2018 toplam konut satışı : 110.900

    değişim : -14.0%

    dış ticaret deseniz orada da açık üstüne açık...

    2017 yılında toplam dış ticaret rakamlarımız;

    ihracat : 157.02 milyar $
    ithalat : 233.80 milyar $
    dış ticaret açığı : 76.78 milyar $

    bu yıla gelecek olursak; 2 ayda 15 milyar dolar dış ticaret açığı verdik. bu yıl sonunda 77 milyar dolar açığı mumla arayacağız.

    ortamlarda ihracatta rekor üstüne rekor kırıyoruz diyorlar ama kimse ithalatta kırılan rekorlardan bahsetmiyor...

    içeride yaşadığımız ekonomik problemler bir yana, dışarıdan gelen risklere karşı da ne kadar kırılgan olduğumuzu nisan'ın ilk 2 haftasında hep birlikte gördük.

    2 - 6 nisan haftasında, abd ve çin'in karşılıklı gümrük vergisi hamleleri sonucunda haftaya 3.96'dan başlayan dolar kuru, 4.07'leri görüp haftayı 4.05'ten kapatmıştı.

    9-13 nisan haftasında ise yine abd'nin başrolde olduğu ve rusya ile yaşadığı suriye gerilimi sonucunda kur, 3 günde 4.05'ten 4.20'leri test etti. trump'ın saçmalamaları son bulunca da haftayı 4.10 ile kapatmıştı.

    (bkz: devlet bahçeli ve rte gururlar sunar)

    16-20 nisan haftasında tam ortalık yatıştı derken, çıkan erken seçim kararı ile haftaya 4.10'dan başlayan kur 4.00'a kadar gerilemiş, dolar endeksinin yeniden 90'nın üstüne çıkması ve 2014 seviyelerine gelen abd tahvil faizlerinden ürken piyasaların son 2 günde satış yemesi sonucu haftayı 4.08 ile kapatmıştı.

    kurdaki volatilitenin bile bir adabı vardır şu son 3 haftadaki artış ve düşüşler sağlıklı ekonomisi olan hiçbir ülkede yaşanmaz.

    özetle, ekonominin temel göstergeleri alarm verirken bu faiz artışları kısa vadede ucuz döviz alım fırsatı vermekten öteye gitmiyor ve gitmeyecek.

    dolar dip yaparken sesi çıkmayan ekşici bildirdi.
hesabın var mı? giriş yap