• öncelikle; (bkz: kitab-ı mukaddes/@nonserviamm)
    eski ahit'in bölümlerinden birisi.

    1 o kent ki, insan doluydu,

    nasıl da tek başına kaldı şimdi!

    büyüktü uluslar arasında,

    dul kadına döndü!

    soyluydu iller arasında,

    angarya altına düştü!

    2 geceleyin acı acı ağlıyor,

    yanaklarında gözyaşı;

    avutan tek kişi bile yok

    bunca oynaşı arasında.

    dostları ona hainlik etti,

    düşman oldu.

    3 yahuda acı çekip ağır kölelik ettikten sonra

    sürgün edildi,

    ulusların arasında oturuyor,

    ama rahat bulamıyor.

    o sıkıntıdayken ardına düşenler ona yetişti.

    4 siyon'a giden yollar yas tutuyor,

    çünkü bayramlara gelen yok.

    bütün kapıları ıssız, kâhinleri inliyor,

    erden kızları sıkıntıda, kendisi de acı çekiyor.

    5 hasımları başa geçti, düşmanlarının rahatı yerinde.

    çok isyan ettiği için rab ona acı çektiriyor,

    yavruları hasımlarının gözü önünde sürgüne gitti.

    6 siyon kızının bütün güzelliği uçtu,

    önderleri otlak bulamayan geyiklere döndü,

    dermanları kesildi

    kendilerini kovalayanların önünde.

    7 yeruşalim sıkıntı içinde başıboş dolaşırken

    eski günlerdeki varlığını anımsıyor.

    halkı hasmının eline düşüp de

    yardımına koşan çıkmayınca,

    hasımları haline bakıp

    yıkılışına güldüler.

    8 yeruşalim büyük günah işledi,

    bu yüzden kirlendi.

    ona saygı duyanların hepsi

    şimdi onu hor görüyor,

    çünkü onu çıplak gördüler.

    o da inleyip öbür yana dönüyor.

    9 kirliliği eteklerindeydi,

    sonunu düşünmedi;

    bu yüzden düşüşü korkunç oldu,

    avutanı yok.

    "ya rab, düşkün halimi gör,

    çünkü düşmanım kazandı!"

    10 değerli her şeyine düşman el uzattı.

    tapınağına başka ulusların girdiğini gördü,

    topluluğuna girmesini yasakladığın uluslar.

    11 halkı inleyip ekmek arıyor,

    yeniden güçlerine kavuşmak için

    değerli neleri varsa ekmekle değiştiler;

    "bak da gör, ya rab, ne kadar sefil oldum."

    12 "ey sizler, yoldan geçenler,

    sizin için önemi yok mu bunun?

    bakın da görün, başıma gelen dert gibisi var mı?

    öyle bir dert ki, rab öfkesinin alevlendiği gün

    başıma yağdırdı onu.

    13 ateş saldı yukarıdan,

    kemiklerimin içine işledi ateş;

    ağ serdi ayaklarıma,

    geri çevirdi beni;

    mahvetti, baygın kaldım bütün gün.

    14 isyanlarım boyunduruğa döndü,

    rab'bin eliyle birbirine tutturulup

    boynuma geçirildi, gücüm tükendi.

    rab karşı duramadığım

    insanların eline verdi beni.

    15 hiçe saydı beni savunan yiğitleri,

    gençlerimi kırmak için çağrı yaptı ordulara,

    rab erden yahuda kızını

    üzüm çiğneme çukurunda çiğnedi adeta.

    16 "ağlıyorum bunlara,

    gözlerimden yaşlar boşanıyor;

    çünkü beni avutan,

    canımı tazeleyen benden uzak.

    çocuklarım şaşkına döndü,

    çünkü düşmanım üstün çıktı.

    17 "siyon ellerini açmış,

    ama onu avutan yok.

    rab yakup soyuna karşı buyruk verdi,

    komşuları ona hasım olsun, dedi.

    yeruşalim aralarında paçavraya döndü.

    18 "rab haklıdır, çünkü buyruğuna karşı geldim.

    şimdi dinleyin, ey halklar, çektiğim acıyı görün;

    erden kızlarım, gençlerim sürgüne gitti.

    19 oynaşlarımı çağırdım,

    ama aldattılar beni.

    yeniden güçlerine kavuşmak için yiyecek ararken

    kâhinlerimle önderlerim kentte can verdi.

    20 "gör, ya rab, ne sıkıntılar çektiğimi,

    içim kanıyor,

    yüreğim buruk, çünkü çok asilik ettim;

    dışarıda kılıç beni çocuklarımdan ayırmakta,

    içerdeyse ölüm kol gezmekte.

    21 inlediğimi duydular,

    beni avutan olmadı.

    bütün düşmanlarım başıma gelen felaketi duydu,

    sen yaptın diye sevinçten coştular.

    ilan ettiğin günü getir,

    onlar da benim gibi olsunlar.

    22 yaptıkları her kötülüğü anımsa,

    isyanlarımdan ötürü bana ne yaptınsa onlara da yap;

    çünkü sürekli inliyor, baygınlık geçiriyorum."
  • son cümlesiyle manidar biter,sözlük cemaatine mesajlar verir.
hesabın var mı? giriş yap