952 entry daha
  • aşk sıcaktan nefes alamadığını hissederken, bir yandan da tir tir titremektir. bir elin telefonda , bir ayağın ayakkabı üzerindeyken aramayacağım, gitmeyeceğim diye yemin etmektir. çelişkidir aşk ve aynı zamanda hiç olmadığın kadar net olmaktır.
  • yıllar yılı bize öğretilenler değildir.

    şöyle ki; doğduğumuzdan itibaren, masallarla, filmlerle, bulabildikleri başka her yolla bize aşkı yanlış öğrettiler. sonsuza kadar kalbini heyecanla atttıran, hep mutlu eden, içinin hep titreten his aşktır dediler bize ve ömrümüzü hep eksik, hep yarım sürdürmemize neden oldular.

    hep bu aşkı aradık. bulduklarımız bizi kesmedi, zira yukarıda ki tanıma uymuyordu. bir yerde o heyecan bitiyor, bir sürü de sorun yaşanıyordu. ya aramaktan vazgeçmeyip bir ömür tükettik 'gerçek aşk'ı bulacağız diye ya da devam ettirdiğimiz ilişkiyi hep sorguladık, hep eksik bir yan bulduk.

    birilerinin işine gelmiyor değildi bu durum. zira sürekli 'yeni'lenen ilişkiler daha çok hediye daha çok tüketim demekti. uzun süren ilişkilerde harcama giderek azalıyordu ve bu ilişkiler bitip yerini ilk heyecanla sevgiliyi hediyeye boğan yeni hödüklere bırakmalıydı. aşk daha çok hediye, daha çok ikram demek değil miydi??

    hayır değildi. kandırılmıştık. aşk heyecandan öte huzur, dinginlikti. bunu daha önce farkeden birileri bize anlatmaya çalışmıştı. (bkz: selvi boylum al yazmalım)

    ama biz 'ah, ne hoş film, bu sözleri bir yere yazalım' dan öteye gidememiş, 'gerçek aşk' arayışlarına devam etmiştik.

    aşk gerçekten tek kelimeyle emekti. hoşgörüydü, huzurdu. iki gönül bir olunca samanlık seyran olmuyordu. böyle olmasını bekleyenler, olmadığını gördüğünde kendine başka samanlıklar arıyordu. halbuki aşk samanlığın kendisinde olmayı dert etmemekti.

    aşk kendisinin dışındakilerinin de huzurunu istemekti, ve ben aşıktım, bu yüzden bu entryi girmekteydim. kendinize gelin gerçek aşkın ve yanınızdakinin kıymetini bilin diye...
  • (bkz: #9614610)
  • "..ezeli bir şifadır aldanmak" *
  • "ateş gibi bir nehr akıyordu
    ruhumla o ruhun arasından.." * *
  • "....insanlarda yuvarlak, hayvanların çoğunda dikine elips biçiminde olan gözbebeğinin çapı, irise gelen ışığın miktarına göre değişir. karanlık ve uzaklık büyütür gözbebeğini; aydınlık ve yakınlık küçültür. yani bu kararsız çember, ışık varsa küçülür, ışık yoksa büyür. yakına bakarken de küçüldüğüne göre, yakın olan aydınlıktır, aydınlıktadır. uzağın payına karanlık düşer. zaten karanlığı kimse yakınında görmek istemez.
    aşık olunca da büyür gözbebeği; demek ki aşık olunan hep uzaktadır. aradaki mesafenin verdiği acıyı azaltmak için, maşuka "gözbebeğim!"diye hitap edilir...." * *
  • kanlı bir coğrafyadır aşk / her iki kişiden birinin öldüğü.. *
  • "aşık olamayan bir halt olamaz" *
  • aşk bir rüya. aynı anda iki kişi görebildiği müddetçe devam ediyor. kişi tek başına görüyorsa, anlıyor ki rüya görüyor, ve ne zaman insan uykuda olduğunu ve rüya gördüğünü farketse, uyanıveriyor.
21142 entry daha
hesabın var mı? giriş yap