*

  • 1996 yılında mehmed fuad köprülü kitap ödülü alan victoria rowe holbrookun şeyh galip ve doğunun en görkemli mesnevilerinden biri saydığı hüsn-ü aşk üzerine kaleme aldığı, şair ve şiirin duyarlı bir değerlendirmesine dayanan, poetikayı, kuramsal geleneksel şiiri etkili bir dille kaleme aldığı kitap.
    osmanlı şiirinden cüzamlı bir yaratıkmışçasına kaçan, onu tarihin karanlık bir dehliziymiş gibi görmezden gelmeye çalışan sözde cumhuriyet aydınına bir cevap niteliği taşıyan kitap, her ne kadar marjinalmiş gibi gösterilmiş divan şiirine sımsıkı sarılmakta ve 42 yaşında vefat eden türk şiirinin bu muhteşem ismini hakiki bir reverans ile onore etmiştir. eline sağlık...
  • 2005 yılında engin kılıç ve ekol köroğlu tarafından aşkın okunmaz kıyıları adıyla çevrilmiş ve iletişim'den yayımlanmış. kitaptan bir kuple:

    "şair

    gel âdet-i şâirâna git sen
    sûfiyye sözin ferâgat et sen (81)

    (gel de sen, şâirlerin âdetince yürü
    tasavvuf ehlinin sözlerinden vazgeç)

    şairin sesi ironisiyle ayırdedilir. bu ironiyi şair gerek süreç içinde gerekse geriye bakarak eser hakkında yaptığı nesnel gözlemlerle üretir. tanrı'yı övmeye ilişkin edebi uzlaşımı yerine getirirken, insanı bunu yapmaktan aciz kıldığı için över tanrı'yı ( 1. beyit ). mevlevilikle bağlantısına işaret etmek için biçimden ustalıkla yararlanır ve bölümü 18 beyitle sınırlandırır. peygamber'i överken kalemine "sözünü" kısa kesmesini söyler, çünkü söz, muhammed'i överek onu betimlemiş olan kuran'a nazire olamaz ( 40-41 ). peygamber'in mucizevi yolculuğunu anlattığı bölümde kalemine yavaşlamasını söyler, çünkü kimse peygamberlik sırlarını anlayamaz ve kalemine bu sufi sözünden vazgeçip şiirsel biçeme ( adet-i şairana [81. beyit ] ) dönmesini emreder. hikâyeyi, esinleniş için yalvardığı tardiyeler ve "sakiye hitap"larla keser ve yer yer bir parçayı nasıl zekice anlattığı için övünür ( 487-488, 1455 ). şair şiirsel uzlaşımları başka felsefi ve duygusal kaygıların karşısına diker, uzlaşımları uygularken onların parodisini üretir, "kalem"i uzlaşımlara uymadığı için azarlar gibi yapar." (syf. 98-99)
hesabın var mı? giriş yap