• candan erçetin'in 7 temmuz 2011'de piyasaya çıkan, daha önce hem fransızca hem de türkçe olarak seslendirilmiş şarkıları yeniden yorumladığı, kapak tasarımı pek bir hoş olan yeni albümü.

    içindeki şarkılar ise şöyle;

    1. ali (entarisi ala benziyor)
    2. l’aveugle (memleketim)
    3. volage volage (dünya dönüyor)
    4. les mouettes de mikonos (deniz ve mehtap)
    5. tombe la neige (her yerde kar var)
    6. quec’est triste (üç kalp)
    7. sans toi je suis seul (sessiz gemi)
    8. tu te reconnaitras (göreceksin kendini)
    9. on s’embrasse et on oublie (hoşgörsen)
    10. car je veux (karlar düşer)
    11. c’est ecrit dans le ciel (bak bir varmış bir yokmuş)
    12. cen’est rien (yalanmış)
    13. pourquoi parler d’amour (selam söyle)
    14. istanbul

    vatana millete hayırlı ola...
  • candan albüm. sözlerdeki dil geçişlerini bile farketmeden şarkıların sizdeki izlenimleriyle uzaklara dalıyorsunuz adeta. çok romantik ve başarılı bir albüm.
  • üç gündür yan komşumu 5 no'lu parça ile kendinden geçirmeyi başarmış albüm, durmadan dinliyor. bütün sokak da beraber. aşık zaar...

    ayrıca 2 no'lu parçanın orijinalinin fransızca olduğunu bilmediğim gibi, aradaki önce almanca sandığım yiddish kuple ile iyice şaşırdım sözlük, meğer müziği de eski bir yiddish şarkıdanmış...
  • defacto söylenecek her şeyi söylemiş bu albüm hakkında ama ben de söylemeden geçemeyeceğim. albümü ilk dinlediğimde candan'ın kafasını bir yerlere çarptığını düşündüm.

    60'larda ve 70'lerde mükemmel seslere ve yorumlara sahip şarkıcılarımız ve fikret şeneş gibi muhteşem söz yazarları sayesinde bizim de bir parçamız olmuş bu şarkıların tek kelimeyle içlerine bir güzel edilmiş çok sevdiğim candan erçetin tarafından.

    çıstak çıstak basit ötesi demet akalın müziği ritmlerini ve yerli yersiz kullanılan, zaten azıcık kalan estetiği de hepten yok eden, oryantal dansı yapılacakmış gibi çalan darbukayı duyduğumda şok geçirdim (ki candan'ın ilk albümündeki hangi aşk adil ki şarkısında çok yerinde ve güzel kullanılmıştır.).

    ayrıca elektronik müziğe bir kayma da hissettim ablamızda ama biz onu elektronik müzik için sevmemiştik. o başkalarının işi ve iyi yapan bir sürü insan var. bu şarkılar 60'ların ve 70'lerin yani naif dönemlerin naif şarkıları. bunlar darbukalarla çıstak çıstaklarla, robot seslerle hırpalanacak şarkılar değil.

    hele bir de 15. yıl çalışması yapıyorsan, bu şarkılar için alacaksın piyanoyu, akustik gitarı, kemanı, saksafonu, akordiyonu ve ucundan elektro gitarı, şöyle güzel bir akustik albüm yapacaksın. illa orjinal düzenlemelere sadık kal diyen de yok ama bu kadar katliama yazık. şarkılarda ruh diye bir şey kalmamış: deniz ve mehtap kan ağlamış, her yerde kar varken karların hepsi erimiş, memleketim'de iç savaş çıkmış, ala benzeyen entari yırtılmış, dünya dönüyorken birden durmuş, bak bir varmış bir yokmuş diye anlatılan masal bitmiş.

    sadece sessiz gemi ve üç kalp'i azıcık beğendim. onlar bile asla orjinallerinin yerini tutamaz. 10 üzerinden 3 ile bu albümü kendi adıma sınıfta bırakıyorum.
  • candan ablanın tek eksiği şarkılarında ki müziğin berbat olması, fransızca falan söylüyo diye dinlenir bu albüm, kapak da bok gibi
hesabın var mı? giriş yap