armut rakısı

• sek içildiğinde fazla sert ama kola ile denendiğinde harika. herkese tavsiye edilir. sanırım romanya anavatanı
• bunlarin en kaliteli olanlari agactaki armut ciceklerine siselerin takilmasi ve armudun sisenin icinde buyutulmesiyle yapilirmis. icimi zor olsa da sarhoslugu pek guzeldir, ertesi gun de bas agrisi falan yapmaz.
• (bkz: poire williams)
• sıkılhanın bir kankası vardı hani, buğra mıydı adı neydi, herşeyi içer, ne söylenirse denerdi. uzun zamandır buğra gibi hissetmiyordum kendimi. ne zaman ki armut rakısı dediler, kendimiz yaptık, evde yaptık dediler, işte o zaman bir buğra oldum yeniden ve bu ev yapımı armut rakısını denedim.
  
  adında rakı olduğundan kelli ben gittim bunu suyla karıştırdım (şimdi buraya rakı içme adabı olsun, rakıya su karıştıran hayvanoğlu hayvan olsun, bu tarz bkz'lar vereni terlikle döverim. ağzına ağzına vururum. terbiyesizliğin alemi yok). su dolduruyorum boyuna ama renkte bir değişiklik yok? olabilir, belki rengi değişmiyordur dedim. iyimserim hala. buz falan da attım içine. bekledim de biraz. neden bekledim bilmiyorum. korkmuş olabilirim. bu deneyimi geciktirmeye çalışmış da olabilirim zira narrator insanı öyle bir bahsetti ki armut rakısından, sanki bütün dünyada toplam 10 litre varmış da, bir ufak pet şişe kadarını bana ayırmışlar. çok fena çarparmış, dikkatli içeymişim, 2 bardak bana kafiymiş falan filan..
  
  içtim ben bunu. ilk kez içki içen biri nasıl içerse ilk kadehini, ben de o tedirginlikle içtim. ne eksik, ne fazla. her türlü içkiye olan saygım, ağzımı dolduran kesif toprak kokusuyla ve o toprak kokusunun içinde kendini duyurmaya çalışan armut kokusuyla beraber azalmaya başladı. toprak yediğim yıllar geldi aklıma (ne var?). üreticisini aradım, anlattım durumu. cem yılmaz'dan alıntı yapmıyorum. gerçekten de bana "olur öyle" dedi. normalmiş toprak kokusu. toprak kokusu ve tadıyla iyi gidecek, içine karıştırıp içebileceğim bir şey düşündüm. gübre geldi sadece aklıma.
  
  kıyamadım atmaya. pet şişe içinde duruyor hala yarısı. isteyene verebilirim. bu anlattıklarımdan sonra hala isteyene öncelikle cekess'e, dörti sançez'e başvurmalarını; topraktı, gübreydi yiyerek hayatlarını kazanmalarını tavsiye ederim.
• içilebilecek en güzel rakılardan biridir. bizim oralarda viljamovka armut çeşidiyle yapılanı dillere destandır.
  
  http://www.tefala.com/…pository/images/img_0558.jpg
• şair bedri rahmi eyüboğlu'nun paris'te yasadigi siralarda raki hasretiyle ictigi poire williams ickisine verdigi metaforik ad.
  
  soz konusu icki, williams armudundan yapilan ve eau de vie poire adiyla da bilinen 40 derecelik bir meyve brendisidir. raki ile ortak noktasi ikisinin de renksiz olmasidir.
  --
  (alıntı: rakı ansiklopedisi)
• sırbistan'dan gelen arkadaşımın hediye niyetine birkaç şişe getirdiği içki. geçen sene merak edip tadına bakmak için açmıştım fakat kalanı duruyor. uzun süre bekledikten sonra içilmesinde bir sakınca olabilir mi merak ediyorum. güzelim şişeyi boş yere lavaboya dökmek içimden gelmiyor.