bach a l'orientale
-
-
kafa karıştırıcı bir konsepte sahip albüm, şöyleki;
alman besteci
rus icracı
bach-arap-türk sentezi
fransızca albüm ismi. -
-
bach ve asenanın adlarını aynı projede duycaksınız deseler inanmazdık ama bu da başımıza gelecekmiş meğer*
-
--bunu harbiden turkiyede mi yapmislar simdi.
-oyle ama hatun turk diil aslen..
--baba super yaaaaaa
-eheueh -
ne gerek vardı o dünyada bir eşi benzeri dahi olmayan müthiş müzikleri mahvetmeye...ne gerek vardı o alaturkasal nameleri, barok dönemin bir anlamdaki anlatıcılarıyla sentezlemeye...ne gerek vardı gayet arsız bir insanı* bu projeye katmaya...ne gerek vardı erkan oğurun aklını çelmeye...ne gerek vardı...ne gerek vardı...johann sebastian bachın laneti üzerinize olsun. oluyor da zaten. asena yürüyemiyor bile.
-
(bkz: şaka gibi)
-
anjelika akbarın * asenanın albümündeki bir şarkıyı dinlerken kafasındaki bach partisyonlarıyla uyum sağladığını görerek girişmiş olduğu projenin ürünü.
albümü mısırlı ahmet asenadan çok çok çok daha fazla sırtlamıştır. aranjmanlar son derece başarılı, müzik konusunda ufku açık herkese zevk verebilecek bir kalitede düzenlemeler yapılmış. ***** -
ismi yanlis anlamalara kapi acan bir album/konser serisi. zira bu albumde oryantal olan bach'in kendisi degildir, onun yanina, basina, sonuna, uzerine ayri bir katmanda eslik edendir. dolayisiyla dikkat kesilindiginde bach'in hala bach oldugu fark edilebilir.
her ne kadar album dokumanlarinda haddinden fazla dogu bati sentezi gibi bir tanim serfedilse de, degisik bir oryantalist okumayla degisken ve ilerlemeci* olanin bir aydinger gerisinde olmasina ragmen oryantal uverturler oldugu gibi bir spekulasyon bile yapilabilir.
baska bir okuma -dinleyenin ruh haline gore- ayri ayri varolanlarin, birbirine ustunluk derdi olmadan bir arada da olabilecegi gibi daha romantik bir yorum olabilir.
bu arada bahsi gecen oryantalizmin (bkz: oryantalizm/#1798413)'e yakin dogululugunu bati olmadan ispatlayamayan, bir turlu batiya bulastigi icin kendini dogulu olarak nitelendiren bir tanim oldugunu ekleyebiliriz elbette.
celikmetre der ki: album kitapcigindaki asena-anjelika akbar ve erkan ogur-anjelika akbar fotograflarinin karsilastirmali olarak ayrica inceleyiniz. -
bu albümü dinleyeli epey oluyor, ama hatırladığım şey, sentezlenmeye niyet edilmiş öğelerin birbirinden fazla ayrık oluşuydu. örneğin anjelika akbar salonda re minör toccatayı kibar kibar gayet batılı bir biçimde yorumlarken mısırlı ahmet de müziği beğendiği ama çok çekingen olduğu için yan odada darbukasını çalıyor gibi. bizler de mutfakta otururken birbirinden habersiz bu çalgıcıların istemsiz muhabbetine kulak misafiri oluyoruz. yeterince birbirine örülememiş; halbuki parçaların yapısıyla daha güzel oynansaydı, armonik, ritmik açıdan da geliştirilseydi, biraz daha başarılı olabilirdi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap