729 entry daha
  • hasan cemal, 1915: ermeni soykırımı adlı kitabında, mustafa balbay'ın baskın oran'a iftira etmesinin ardından yaşanan vahim hukuki süreci şöyle özetliyor:

    --- alıntı ---

    ankara rüzgarı adını taşıyan bir televizyon programı. gazeteci mustafa balbay, agos gazetesi yazarı baskın oran'ı eleştiriyor. eleştirirken ölçüyü kaçırıyor. sevgili baskın hoca'yı türkiye'nin bölünmesine katkı sağlamakla, bunun için de yabancı devletlerden para almakla, yani 'satılmışlık'la suçluyor.

    baskın hoca mahkemeye gidiyor, balbay hakkında açtığı manevi tazminat davasını kazanıyor. mahkumiyet kararı yargıtay'dan dönüyor. dördüncü hukuk dairesi ise balbay'ın mahkumiyetini bozuyor.

    ustelik 'oy birliği'yle!

    gerekçeli karardan:

    "dosya içeriğinden davacının, agos gazetesinde ermeni sorunu hakkında yazılar yazdığı, yurtdışında akademik çalışmalar yürüttüğü anlaşılmaktadır. agos gazetesinde yayımlanan yazılara tepki olarak ve gündeme uygun biçimde yapılmış bir konuşmanın (...) davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı sonucuna varılmaktadır."

    lütfen, biraz düşünün.

    biri çıkıp baskın oran için diyor ki:

    "türkiye'nin parçalanmasına çalışıyor ve bunun için de yabancı devletlerden para alıyor."

    alenen 'satılmış' diyor baskın hoca için. ilgili mahkemeden mahkumiyet kararı çıkıyor. ama yargıtay bozuyor, üstelik oybirliğiyle.

    gerekçesi ne?

    baskın hoca'nın agos'ta yazması... ermeni meselesiyle uğraşması… yani, 1915'le ilgili olarak devletin sevmediği görüşleri yazıp çizmesi... baskın hoca madem ermenileri, 1915'i kendine dert edinmiş, o zaman kendisine iftira da revadır, hakaret de...

    --- alıntı sonu ---

    kaynak: cemal, hasan. 2012. 1915: ermeni soykırımı. istanbul: everest. 150-151.

    tema:
    (bkz: ermeni soykırımı/@derinsular)

    ana tema:
    (bkz: soykırım/@derinsular)
214 entry daha
hesabın var mı? giriş yap