• toplumun çürük çarıklarının, bir oluşum altında (örn: bir parti, ekşi sözlükvb.) toplanıp iktidarı ele geçirmesi durumunu tanımlayan, internet merkezli cringe/fringe bir grup olan nrx* tayfasının bir kavramı. ilk olarak spandrell adlı tip tarafından ortaya atılmış. (bkz: biyoleninizm)
  • hakkındaki ilk entry'nin, kavramın spandrell tarafından ortaya atılmış olması dışında herhangi bir doğru tarafı olmayan kavram. bir kara cahil solcudan geliyor;

    "toplumun çürük çarıklarının, bir oluşum altında (örn: bir parti, ekşi sözlükvb.) toplanıp iktidarı ele geçirmesi durumunu tanımlayan, internet merkezli cringe/fringe bir grup olan nrx* tayfasının bir kavramı. ilk olarak spandrell adlı tip tarafından ortaya atılmış. (bkz: biyoleninizm)"

    her şeyden önce cringe/fringe ithamını aynen iade ediyorum. bioleninizm ise tam da burada iddia edilenin tersine, "toplumun çürük çarıkları"nın gücü ele geçirmesi falan değil gücün kendi varlığının devamı için kendi komiserleri olarak "toplumun çürük çarıkları"nı, yani doğal hiyerarşinin altlarında bulunan kişileri seçmesidir. bertrand de jouvenel'in high low versus the middle kavramına benzer bir nosyondur. peki buna neden doğrudan leninizm denmez? çünkü leninizm güncel hiyerarşinin dibinden kişileri seçmiştir. örneğin ekonomik olarak alt tabaka, ırk olarak azınlık gibi. bio ekinin sebebi budur, zira bioleninizm güncel değil doğal hiyerarşiye bakar; örneğin kadınlar, yine bazı azınlıklar, lgbtqweqerwwqrler, engelliler, şişman dombililer, eblehler gibi. bu anlamda leninizm-bioleninizm marksizmin yaşadığı kayma ile neomarksizme dönüşmesine benzer. bu arada bioleninizm ülkemizde de büyük başarıyla kullanılmaktadır. örneğin rejimin her yere atadığı kifayetsiz muhterisler daha iyisini bulamamasından değil, sadakatin daha önemli olmasından kaynaklanır.

    bioleninizmin çalışıyor olmasının sebebi kişinin bulunduğu pozisyonun adamı olmadığını, pozisyonunu kesin bir şekilde güce borçlu olduğunu ve güç devrilirse eski sıfır pozisyonuna geri döneceğini biliyor olmasıdır. bu sayede sonsuz sadakat sağlanmaktadır. ancak zaman içerisinde kadrolar kifayetsizlerle doldukça bu sefer işler yürümemeye başlar. diğer taraftan hak ettiği pozisyonu alamayan kalifiye bir counter-elite meydana gelmeye başlar. bu noktada bir sıkıntı çıkması ve rejimin devrilmesi beklenir. örneğin batı'da bu counter-elite ortaya çıkmıştır ve güç kazanmaktadır. türkiye'de ise aynı şekilde yozlaşan bir rejim mevcut olmakla birlikte böyle bir şey pek de olmamıştır. zira kendini türkiye'nin entelektüeli sanan adamlar aslında tırtın da ötesi sıfırın da altıdır.

    https://archive.org/…spandrell-biological-lenninism
hesabın var mı? giriş yap