• durumumuz yoktu okuyamadık kardeş ama bu bankaların hiçbir değer üretmeden para kazandığı gerçeğini değiştirmez. eğer bir banka herhangi bir şeyle kıyaslanıyorsa, binali yıldırımla bile olsa muhtemelen bankalar haksızdır.
  • sonuna kadar okuyarak kendime şaşırdığım cevap. her açıdan haklıdır. yalnız dil bilgisi kurallarına daha fazla riayet edilebilirdi.
  • söylenmesi gerekenlerin onda biri ama yine de önemli bir onda bir
  • ağa haklısında kendi çapında özellikle ticaretin pislikleri konusunda.bana bankalar kar etmiyo falan demeyin minimum 100-200 şube binlerce atm ve yetmezmiş gibi hayvan gibi plazalardan bahsediyoruz.bu nasıl kar etmemektir.bireysel olarak haklı olduğuna katılıyorum ama bankacılığın da doğru pozisyonlandığını düşünmüyorum.
    aynı pislik işte sende iflas erteleyene haciz göndermiyosun garibim işçiyi memuru hacze konu ediyosun.ondan sonra biz iyiyiz hadi ordan.
  • bankacılar ve bankacılıktan kasdedilen banka patronlarıdır, sermaye sahipleridir. senin çalışan olarak üzerine alınıp bu kadar yazı döşenmene gerek yoktu. akp bankalara bir laf çaktı ya; birazdan çakma solcular yazarlar gelir bankaları savunacak metinler yazmaya başlarlar. aldınan fav. sayısı bunu gösteriyor. ayrıca senin bir bankacı olarak akp'ye duacı olman gerekir çünkü bu borç döngüsü sistemini kurarak milleti bankaların elinde oyuncak etmiştir.
  • her haltı bildiğini sananların atıp tuttuğu mevzuda içeriden kısmi de olsa yapılan güzel derli toplu bir açıklamayı bile algılama fakiri olan bilgisayar sahiplerini gösteren entrydir. 10 sene önce yediğin yemeğe ödediğin parayı buna harcanan yağ, soğan, kıyma anca bu kadar eder diyip geri istesen lokantacı muhtemelen kepçeyi kafana kaşığı bir tarafına sürtecekken bankalara bunu yaptıklarında bankaların bunu sindirdiklerinden bihaber olanları gösteren entrydir. merdiven altı, kayıt dışı ekonominin atbaşı gittiği ülkede bankalara atıp tutanların şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda bankalara muadil hiçbir kurumun olmadığını bilmememe cehaletini sergilemekten çekinmediklerini gösteren entrydir. bankaları denetlemek için devletin zaten koskoca bir kurumunun var olduğundan, ayrıca bu tür ayar çekmelerin sadece tribünleri etkilemekten ibaret olduğunu algılayacak ferasetten yoksun olanları gösteren entrydir.
  • bana 3 milyar kar eden lokanta gösterin bende kepçeyi yemeye razıyım.bu sene dayanacaksınız işte olay bu senelerdir topladığınız parayla idare edin.
    20 senedir çalıştığım banka bende ekstradan kazandığı paranın haddi hesabı yok.iki gün borcumu geciktiriyim daha bir senelik çalışan zır zır arıyo telefonla.hadi ordan hadi.
  • ebitda bilmeyen bilanço bilmeyen aktif pasif nedir bilmeyenleri gösteren entrydir. syr nedir. sermaye karlılığı nedir. temettü nedir bilmeyenleri gösteren entrydir. hayatında hiç, 100 gram ete 1000 lira vermemiş , verenleri de okumamış olanları gösteren entrydir.
  • bir bankacının hükümete verebileceği mantıklı bir cevap yoktur, çünkü bankalar acımasız; ancak doğaları ve olması gereken halleri bu zaten. bankalar hayır kurumu değil ki, kar amacı güden ve serbest piyasada hayatta kalmaya çalışan "şirket"ler. tabii ki küçük balıkları yemeye çalışacaklar. ancak bu büyük balık nüfusunu kim artırdı binali bey?

    problemi yaratan zaten 2002'den beri bizzat akp. bankaları "üretim"den güçlü yapan, istihdamda finansa olması gerektiğinden fazla yer veren zihniyet akp zihniyeti. sosyalizm diyoruz, "yok, dinsiz onlar!" diyorsunuz (halbuki "ihtiyacınızdan fazlasını dağıtın." diyen bir ayet olmasına rağmen), şimdi de bizzat körüklediğiniz ve daha da acımasızlaştırdığınız serbest piyasayı eleştiriyorsunuz. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu derler adama.

    bu canavarı yaratan bizzat sizsiniz binali bey.

    finans, üretimden kazanılan paraları idare etmek için vardır. bir fabrikanın mali işler bölümü nasıl ki fabrikanın 10'da biriyse, finans da öyle olmalıdır. ancak siz bu ülkenin kalkınma ayağını hizmet sektörü yapıp sanayiyi boşladınız. şimdi ağlıyor musunuz?
    ne üretiyoruz ve ne kazanıyoruz ki ülkenin yarısı para idare ediyor? kimin parasını? nereden kazandığımız parayı?

    bu kadar parayla oynayan adam yaratırsanız elbet rekabet kızışır ve hayatta kalmak için ya birbirlerini yerler, ya da ormanda başka hayvan bırakmazlar. tabiatları gereği çok normal.
    başbakan'ın söylediği bir yılana "neden fareleri yiyorsun?" demek gibi bir şey... zararlı hayvan ama doğanın döngüsünde önemli bir yeri var, ancak bankaların da var.

    sen;
    - oy kazanmak uğruna paradan para kazanma mantığını ülkenin iliklerine kadar işlet, çünkü paradan para hemen kazanılır ama üretim ve eğitimin meyvesi geç gelir. halk bunu göremez ve seni şutlar.
    - üretim ve eğitim emek, vizyon, özveri ister. ancak geç gelse de uzun yıllar boyunca sağlam ve garanti meyve verir. karşılığını geç ama sağlam alırsın.

    sen bunu bekledin mi? beklemedin, kolayı seçtin.
    bu ülkede mühendisler bile finans alanında iş bulmak zorunda kalıyor bu mantıklı mı?

    ülkede eğitimi öldür, eğitimi öldürerek katma değerli üretimi öldür, saçma sapan şeylere bütçe ayır ve arge'ye yeteri kadar bütçe ayırma (dünyaya oranla) ve sonuç olarak bir şey üretemediğimiz için dışarıya bir şey satıp haneye para getiremeyelim. ancak olmayan paralarımızla oynamak için bir sürü finansçı, ve finansçıdan çok finans istihdamı yaratalım. sonra rekabet sebebiyle finansçıları eleştir; bunun neresi mantıklı?

    sen bankalarının önünü gereğinden fazla açıp haliyle gereğinden fazla büyütürsen, onlar da hacimlerinin gereğini yerine getirirler. onların suçu yok, doğaları bu. ancak bununla beraber onlara mevduat sağlayan "denk büyüklükte" firmalar da yaratsaydın, yani "müşteri"ler de büyük olsaydı piyasa kendi dengesini bulacaktı. ancak akp üretimi nitelikli hale getirmeden bir nevi "dijital para basarak" ülkeyi büyüttü, şimdi de ağlıyor.

    kendi yarattıkları pisliklere kızıyorlar, onları temizlemeye çalışırken de kahraman oluyorlar. ben bir ülkenin bu kadar rezil ve acınası duruma düştüğünü bırakın günümüzü, tarihte bile çok az okudum.
  • yarisina kadar okudum. cok once bazi basliklarda bunu yazdim, simdi arayip bulamadim. ozet gecececegim:

    dunyadaki ulkelerdeki banka kar marjlarina baktiginizda turkiye en ustlerde. ulke gdp'si, ekonomi buyuklugu, vb. ekonomi bilen arkadaslar benden daha iyi bilir bu terimleri (gazete bilgileriyle sinirli benimkisi) olarak turkiye en ustlerde degil, ama banka kar oranlari olarak en ustlerde. bu kabaca su demek: kamu veya ozel bankalar, turkiye'nin buyumesine, vatandaslari her turlu sacmasapan masraflarla yolmadaki kadar basarili degiller.

    bankada calismadim, ama yari calistim diyebilirim. tek cocuk olarak, annem 20 senelik bankaci (kredi uzmani) emeklisi. yani subelerde buyudum. az bucuk bankalarin vatandaslara nasil yaklastigini bilirim. burada sucladigim bu basligi acan yazar arkadas gibi emekci kismi degil. onlardan biri de benim annemdi. sorun bankalarin uyguladigi para politikasi ve bankacilik sisteminde. calisan arkadaslar, is tanimlarina gore en iyisini yapar, ona lafim yok. ama bu yine de turkiyedeki bankalara nefretimi degistirmez, kisilere degil, sisteme. abd'de yasiyorum, buradaki bankalara karsi daha sempatigim. cunku, kuralina gore hareket ettigin surece, musteri-bankaci iliskisi daha iyi
hesabın var mı? giriş yap