*

  • teknolojinin bugünkü kadar gelişmemiş olduğu yıllarda haftada bir akşam üyelerinden birinin evinden taşıyıp getirdiği video-playerıyla videodan 30lu, 40lı ve 50li yıllardan klasikleşmiş filmler izleyip, sonra da film hakkında aralarında tartışan öğrenci grubu(ydu).
  • sevgili okulumun bir dönemler cüneyt arkın filmlerini "büsk utançla sunar..." pankartıyla duyurduğu için başı derde giren sinema kulübü. hatta "kara korsan"'ın gösterimi bu yüzden iptal edilmişti.
  • [ http://www.busk.boun.edu.tr/ ]

    site tasarımı ile de takdiri hakeden iyi kulüp, hoş kulüp. etkinliklerinin devamını diliyoruz. muptelası olmaktan kurtulamıyoruz.
  • garibanlıktan mıdır nedir, cine5ten videoya kaydedilen filmleri okulda seyre sunup, aradaki 5 saniyelik şifreli alanlar ile altyazı reklamları da bilahare seyretmemizi sağlayan sinema kulubü(ydü).
  • yaptıkları süper programın* okul dışı bir etkinlik olmamasına rağmen gazetelerde bile çıkarak çok yayılması sonucu bazı şirketlerle anlaşmazlığa sebebiyet vermesi nedeniyle bazı filmleri gösterememiş olan kulüp.
  • politikayı sinemaya değil sinemayı politikaya araç edenlerin kuşattığı, son bir iki senedir film göstermek de dahil neredeyse hiçbirşey yapmayan, eski üyelerini de teker teker kaybeden kulüp.
  • bir türlü vakit bulamadığım için giremediğim kulüp. özellikle analiz çalışmalarıyla benim için çok çekici bir hal almış güzide bir boğaziçi kulübü.
  • gösterdikleri bir filmin tam seyir esnasında cayır cayır yanması ve hatta bu yanış olayının perdeden naklen izlenmesi üzerine, filmin geri kalan karelerini makasla doğrayarak o akşamki izleyicilere veren ve bir sonraki gösterime bu film parçaları ile geldiklerinde içeri beleş girebileceklerini duyurma zekasına sahip kulüp.
  • bulunduğu ortamda mithat alam film merkezi gibi her anlamda çok etkin ve çok faal bir oluşum varken bir türlü bu imkandan yararlanmayan kulüp. mithat alam film merkezi'nin sinema çevresinde ne kadar etkin olduğu bu kadar barizken hala neden etkili bir işbirliğine gitmedikleri merak uyandırır. örneğin merkez her yıl istanbul film festivali ile ortaklaşa çalışıp dünyaca ünlü yönetmenleri boğaziçi üniversitesi öğrencileriyle buluştururken ((bkz: gus van sant) , (bkz: chan wook park) , (bkz: aleksander sokurov) ), altyazi gibi ülke çapında bir dergi yayınlarken, her yıl pek çok oyuncu ve yönetmenin retrospektifini sunarken; sinema kulübünün bu kadar kendi kabuğunda kalması ilginçtir. eskiden en azından film gösterimleriyle bağımsız filmleri izleme imkanı sunarlardı. şu anda üniversite yönetiminin ilginç uygulamaları sayesinde karşılaştıkları salon imkansızlığından bunu gerçekleştirmesine olanak tanınmayan kulüptür ayrıca.
  • herkes tarihi olguları (yakın ya da uzak geçmiş) istediği gibi görebilir ama kamuoyuna bunu yazılı olarak paylaşmak bir sorumluluk gerektirir kaanatindeyim. bü(s)k'ün "utançla sunar" diye lanse ettiği film kara korsan'dı. birileri bunu görüp olay haline getirdi. bunun üzerine bütün medya bize ulaşmaya çalıştı. yeşilçamdan birilerine (tanju gürsu) görüş soruldu vs. yoksa en son utanacak kişiler bü(s)klülerdir. dünyayı kurtaran adam'la ilgili olarak 1) utançla sunar gibi bir afiş hiçbir zaman hazırlanmamıştır 2) bu filmi kült film haline getiren bizzat bü(s)k'tür. her yıl sene sonunda bu film gösterilmiş ve inanılmaz bir ilgiyle karşılanmaya başlanmış, ünü bu sayede newyorklara kadar yayılmıştır bu. yusuf güven/bü(s)k (1991-1995)
hesabın var mı? giriş yap