• selçuklu'dan kalan camiler hariç türkiye'de bulunan bütün camilerin doğu roma (bizans) yapımı ayasofya'nın taklidi olması durumu.

    zamanında hristiyanın yaptığı dini bir yapıyı görkemli bulup benimseyip kendinden kabul edecek insanlar varmış bu topraklarda. şimdi ise saat kulelerini çan kulesine benziyor diye yıkıp yerine ucube diken, film çekimi için bile olsa kendinden olmayan dini bir sembole 1 saniye bile tahammül edemeyen yadların diyarı olmuş.

    lavuk diyen dürzüye edit:

    tamam güzelim ayasofya taklidi değil camiler. mimar sinan budist tapınaklarından ve yurt çadırlarından esinlenmiş camiler yapılırken. lan bir de hava civa yapıyor boşa çabalarım diye*... bizans'tan esinlenilmiş diyoruz adam kompleks yapıp türk tarihini küçümsüyor falan diyor... zaten bir çok entry de bahsedilmiş belirli bir birikimle ayasofya'ya kadar gelindiğinden. ne battı da acaba küçümsenmeye kadar geldin...

    keşke çokomelden esinlenmişler deseydim de olayı türk islam medeniyetinin küçümsenmesine falan bağlamasaydın... bir de konu camiler, komple bir medeniyet de değil.
  • bir çok dini ritüelin (ölüyü mezara koyup başına taş dikmek, 7'sini, 40'ını yad etmek, mevlüt okumak vesaire) ve hatta türk sanat müziğinin ortodoks doğu roma'dan kopyalandığını ve islama değil bu topraklara ait olduğunu bilmeyenleri şaşırtan gerçek.
  • bir sanat tarihçi olarak o işin öyle olmadığını sana uzun uzun anlatırdım ama boşa çabalamış olurum. o yüzden siktir edin boşverin. evet bizans mimarisini kopyaladık !

    edit: yogun istek uzerine kisa bir ekleme yapacağım. aşağıda arkadaşlar da eklemiş. kubbe kültürü romadan önceki dönemde bile var. romadaki pantheon mesela en büyük kubbeli yapıydı binlerce yıl. pantheon pagan tapınagı olarak insa edilip sonradan kiliseye cevrilmistir. islam ise pek tabi ki kulturlerdeb etkileniyor. ama bizans mimarisi demek komik. kubbe yapimi eski türk kurganlarında bile var. mezarlarin üstüne kubbe yapıyorlar. mesela türk islam medeniyetine kubbe etkisi yapan bir kultur de buzidm. budist stupalarindaki kubbeler daha sonra turk islam kulturunu de etkiliyor.

    bu dunyadaki her sey birbirinden etkilenir. bu lavugun amaci soyle boyle diyip turk islam medeniyetini kucumsemek. haaa şu da var şu anda fabrikasyon şeklinde yapılan saçma sapan cami mimarileri göz kanatıyor. onlar sanat eseri degil. onlari mimari eser olarak alip sozde laf cakiyor. :)
  • son zamanlarda üstünde araştırma yaptığım durumdur. çok da doğru bir tespittir. fransızca minaret, arapça manara olarak çevirilen dikilitaş benzeri ezan sutunlarının türkçe karşılığının "ışık evi/nur evi" oldugunu öğrendiğimden beri bu araştırmalarım hızlanarak devam etmekte.

    zira kubbe/dome ve dikilitaş/pillar ikilisinin occult karşılığının womb/penis ikilemesi olduğunu aydinlanmacilarin tarihinden biliyoruz. enteresan bir tesadüf ki "kubbet'us sahra" ile ilk islamı kubbeli yapımıza 7. yüzyılda kavuşmuşken, onu izleyen dönemde hızlıca manaralarin da eklenmesi insanı derin kuşkulara suruklemektedir.

    daha özgün ve sade, selefi bir mimari olsa içler elbette daha rahat edecektir. zira islam'da ölçü peygamber s.a.v. uygulamaları, onda bulunamazsa hulefa-ı raşidin, onlarda da yoksa sahabelere bakmaktır.

    camiler su ara radarımda. araştırma bitsin belki ben de bir başlık açarım. bu başlık roma dönemine atıf olsun.
  • çok doğru tespittir. roma'yı öyle benimsemisiz ki adamların ilahilerini de alıp bunlara osmanlıca söz yazıp bugün adına klâsik türk müziği dediğimiz müziği benimsemişiz.

    mesela camilerde de söylenen salât-ı ümmiye bayağı bayağı bizans müziği formundadır.

    örnek:
    bir bizans müziği
    https://youtu.be/4q8i0cys-cm

    salât-ı ümmiye
    https://youtu.be/jdnsn7xr6pg
  • (bkz: cacıki)
  • çünkü osmanlı döneminde birçok camii kiliseden çevirmedir. bugün tarihi köylere gittiğinizde burada eskiden kilise varmış lafını duymamanız imkansızdır. bu dediğimizi çoğu holigan osmanlıcı kabullenmez ve inanmak istemez ama bu coğrafyaya özgün eserler bırakanlar romalılar ve selçuklulardır. turizmden onların bıraktığı eserleri ile ekmek yemektedir bu ülke. belli ana bölgeler haricinde anadoluda osmanlı dönemi bir yapı göremezsiniz aksine en ucra bir bölgede bile bir roma ve selçuklu yapısı bulabilirsiniz.
  • çok doğru bir tespit bütün camiilerimiz birer küçük ayasofya
  • bütün kubbeli yapıların atası roma'daki pantheon'dur. m.s. 125 yılında bitirilmiştir. ondan önce aynı yerde m.ö. 15 yılında yapılmış başka bir yapı vardır.
    görsel

    görsel

    ayasofya pantheon'u örnek alarak yapılmıştır.

    osmanlı ve türkiye'deki bütün camiler ayasofya kopyası mimarilerdir.

    sonuç olarak: islam dünyası kendi mabetlerini roma pagan ve ortodoks hristiyan mabetlerine özenerek ve ona benzeyen şekilde kubbeli yapmaktadırlar.
  • bizans mimarisi ise anadolu ve mısır mimarisinden almıştır ve bu mimarinin o zamana kadar ki en büyük örneklerini inşa etmiştir. yani bizanslar durup dururken bu mimariyle ortaya çıkmamıştır, olanı devam ettirmiştir. osmanlılar bizansın devamı olarak benzer dini motifler kullanmışlardır. nitekim osmanlılar hristiyanlığı reddetmezlerdi, kendilerini onun bir devamı olarak görürlerdi.

    muhafazakar kesime sallama amacıyla yalan yanlış laflarla her şeyi yakmayın

    ekleme

    kültür ve medeniyet akışla olur üstüste koyarak gelişir sıfırdan üretimle olduğu çok nadirdir ve zaten o şekilde devamlılık sağlanamaz

    bizdeki sorun insanlar tarihi mentaliteyi oturtamıyor ve bu yüzden bu başlıktaki saçma sav gibi laflar ortaya atıyor. ayık işte burada olunmalı

    islami mimari, islam sadece araplarda iken arap mimarisini kendisine prekürsör olarak aldı. ancak yayıldıkça anadolu balkan, orta asya, hint kafkas mimarilerini kendine katarak gelişti ve değişti.

    din, insanların nasıl ibadethane inşa edeceğini söylemez. insanlar o andaki mevcut mimari bilgi, eldeki materyal ve coğrafi koşullara göre ibadethaneler inşa edip orada tapınmaya başlarlar

    mesela islam endonezya'ya gittiğinde oradakiler ellerindeki mevcut bilgiye ve materyale göre ibadethane inşa ettiler

    mesela harputta selçukluların açık hava ibadethaneleri var ancak bu yapı tarzından vazgeçmişler çünkü yeni geldikleri coğrafya kışları çok soğuk idi

    bu sırada bana sorarsanız hala ayasofya ve sultanahmet'in ucuz kopyalarını inşa etmemiz elbetteki kötü ama buna bizans taklidi demek sığ oluyor
hesabın var mı? giriş yap