• iuff
  • türkiye liginde burak yılmaz gibi bir adam forvet oynarken bu adamın futboldan uzak kalması benim bile zoruma gidiyor. kendisinde sağlam bilek vardır (bilek bilek sarımsak sapı değil), sağlam fizik vardır. tam bir forvet, finishing konusunda biraz atraksiyon adamı olduğundan olmayacak goller kaçırır ama öyle kaç golün var derken birden gole sevinir hale gelirsiniz. dedikleri gibi istatistik konusunda çok acayiptir, hesap makinesinden hallice bir kişiliktir. kesinlikle futbol hastası, parmağını kırar maça devam eder bi tip bu adam. ikili mücadelede en son yıkan maldini filan olurdu o da futbolu bıraktı işte, kısmet. takımca severiz bu koca adamı.
  • ferdi tayfur türküsündeki yanlış anlaşılan adamdır.*

    (bkz: susadım çeşmeye varmaz olaydım)
  • aşil tendonu ameliyatı geçireli henüz 2 ay olmuş, yeni yeni topallamaya başlamış şahsımı halı saha maçına çağıran yazar. ne kadar üst düzey bir scout olduğunu ispatlamıştır.
  • sadece esbpl'deki futbolu ve istatistikler konusundaki uzmanlığı ile değil aynı zamanda kişiliği ile de pek çok saygıyı ve sevgiyi haketmiş kişidir.

    kendisi efendi lig bünyesinde de top koşturmakta ve geçen sene fc st. nouli takımını zirveye taşıyan adamlardan biri olarak anılmaktadır. aynı sezon asist krallığını da kapmıştır. bu sene de takımın kaptanı pozisyonundadır zaten.
  • efendi lig' de fc st. nouli' nin, esbpl' de terkib-i tecrübe' nin hücum oyuncusu. her iki ligde de takımlarına level atlatan, gol ve asist istatistikleriyle de öne çıkan bir adam.

    efendi, hoş sohbet, girdiği ortama adapte olabilen, kendini sevdiren bir istatistiksever.
  • esbpl'nin thierry henry'si.
  • sene 2010; bir grup arkadaşla basketbol oynuyoruz her hafta. ortam güzel, insanlar güzel, arkadaşlıklar güzel; haliyle yeni katılanlar oluyor ve bir şekilde kendilerine yer etmek istiyorlar grubun içinde.

    yeni katılan bir kardeşimiz de basketbolla arasının nasıl olduğu sorulması üzerine "oouw abi benim lise takımında madalyam var ya; türkiye şampiyonasında finalde kaybettik" falan dedi. lan dedik bunu şimdi hangi takım alırsa o takım diğerine yapıştırır. tadımız kaçacak, zevk alamayacağız falan. sonra çift potaya başladık, herkes bu topu aldığında meraklı gözlerle buna bakıyor nasıl bir mucize yaratacak diye. olmadı, yaratamadı kardeşimiz. açıkçası hayatında bırak takımda oynamayı, basketbol antrenmanı bile görmemiş çocuklar bundan iyi oynadı.

    bizim hem 2. ligde oynamış hem de daha alt kategorilerde antrenörlük yapmış bir abi de "bu modeller böyle oluyor, kim ne zaman iyi olduğunu iddia ediyorsa ondan bir numara olmuyor" dedi. dönem ve konu itibariyle haklıydı.

    şimdi gelelim çeşme'ye; abi lig başlarken takımsızdı bu adam, kendini anlatmak mecburiyetinde kaldı ve doğal olarak meziyetlerinden bahsetti. ne yalan söyleyeyim ben çeşme'nin kendini anlatmasını görünce hemen aklıma bu basket sahasında yaşadığımı mevzu geldi; aha dedim yine biri kendini anlatıyor, kesin tırttır bu.

    çeşme tevazu sahibi bir adammış; anlatmak zorunda kaldığı için anlattığından çok daha iyi bir futbolcu çıktı adam. futbol yeteneklerinin yanında futbolcu karakteri olarak da kaybetmekten nefret eden, takımı için çok çalışan, yardımlaşma önem veren bir adam. her takımın ihtiyacı, tam böyle takım arkadaşı olmalık bir adam.

    futbol harici duruşu da her zaman pozitif, her zaman yapıcı ve yardımsever. ayrıca istatistik kağıdıyla da arası epey iyi*

    katıldığı günden beri lige renk ve değer katıyor.
  • ekşi sözlük birinci pazar ligi'nin jimmy floyd hasselbaink'i.

    tek başına atın ileri, o çözüyor.
  • esbpl 2014-2015 sezonu gol kralı. oynadığı 22 maçta 82 gol atarak, gol krallığını ödülünü kazandı.
hesabın var mı? giriş yap