*

  • eski makinalı tarım öncesi zamanlarda harman dövmek, yani hasadın son aşaması son derece zorluydu. patoz, traktör olmadığından diplerinde çakmak taşı döşeli dövenleri hazırlayacaksın, bunu münasip şekilde çekecek çift öküzün, kara saban çiftçiliğinden ötürü hazır sayılır. bazen de kısrakları, atları kullanman gerekir, onlarla harman dövmeye ise çatma deniyor: bir, iki at değil dört, beş tanesi, belki daha fazlası örgütlü şekilde sapın, samanın üstünde koşturuluyor. birbirlerine iplerle uygun mesafede bağlı olduklarından çatılıdırlar, o yüzden de o tip işlem çatma oluyor. burada basbayağı atların nallarından, ayaklarından, ağırlıklarından yararlanılıyor.

    hadi harmanı dövdün, ondan sonra sapla samanı, daha doğrusu tene (tane) ile samanı ayırman gerekiyor. onun için işte yele, rüzgara muhtaçsın. yele doğru kürek veya yaba ile tüm karmayı beceriklice savuracaksın, meltemin tatlı esişi özgül ağırlıklarına göre yoğunlarla hafifleri, yani tane-samanı ayıracak. ortada seçilip kalan tane konisine de çeç denecek.

    harman işi öyle. düğünü ise köyde yıldırım nikahıyla veya nikah salonuyla atlatamazsın. illa sosyalleştirmek zorundasın. sosyalleşmesi için de kalabalığa, destek olanlara, katılanlara/konuklara, dedikodu yapacak, hatta eleştirecek olanlara gereksinim var. başlığı böyle atmışım ama sanki ses olarak düğün elle harman yelle kalıbını daha çok duymuşum gibime geliyor. giri başlığında önemli olanı sona koymaya kalkmış olabilirim. olsun ha kara hasan, ha arap hasan.
    ayrıca (bkz: düğüncüyü bozan okucu).
hesabın var mı? giriş yap