• bir havaalaninin, yurtdisina yapilan seferler icin ayrilmis kismi. icinde free shop veya nam-i diger duty free isimli bir gizli bolme barindiran faydali mekan.

    free shop'a gecmek icin dis hatlar terminalinin icinde free shop'in hemen onune sotelenmis pasaport memuruna gidilecek ulkeyle ilgili konsolosluktan alinmis vizeyle birlikte pasaportumuzu sunuyoruz. eger cuzdanimizi yanimiza almayi unuttuysak yapilacak en akillica sey en son save etmis oldugumuz noktadan tekrar baslamak. yok eger para dolu cuzdanimiz olmasi gerektigi gibi yanimizdaysa muhtesem grafiklerle bezenmis bir son ekran bizi bekliyor.
  • genellikle ic hatlar terminaline kiyasla daha tasakli olan havaalani binasi veya bolmesi.
  • ic hatlar terminaline oranla daha heyecanli insanlari barindiran terminaldir.

    ayrica unutulmamalidir ki onunde, ucagin inmesini ve musterisinin gelmesini bekleyen taksicileri ne kadar uzaktan geldiginiz degil ne kadar uzaga gideceginiz ilgilendirir. bu sebeple; yakin bir yere gideceginizi soylediginizde istediginiz kadar sevimli bir insan olun, umdugunuz kadar sevimli davranilmayacaktir.
  • zorunluluktan orda bulunuyor olsanız bile kendinizi ozgur hissettirebilecek sayılı yerlerdendir.
  • dış hatlara uçuran terminal.
    ıç hatlar terminalini sevmiyorum pek, daha kasvetli, daha monoton geliyor. diş hatlardaki son uçuşum 2012 ekim'de türkiye'ye kesin dönüş yaptıgım zamandı. dönüş o dönüş bi daha gidemedim yoğunluktan.
    simdi bir iç hatlar uçuşu öncesi, cok fazla uctugum zamanlarda çıkartmayı bir türlü beceremediğim miles&smiles kartımı çıkartmak için dış hatlara uğradım. oturdum biraz izledim gidenleri. yine bi çekip gidesim geldi, beni buraya bağlayan hiçbir sey yok dediğim zamanların da güzel olduğunu anımsadım. sırt çantamı sırtıma atıp kimi zaman bir ay süren ipsiz sapsız seyahatlerinden yapmayı özledim.
    cok fazla sorumluluk var şimdi, bazen kendime yakıştıramıyorum hayatıma bu kadar cok sorumluluk gerektirecek sey doldurmuş olmayı. ıpin ucunu bir kere kaçırdığınızda bir daha toparlayamiyormussunuz onu anladım.
    aldığım sorumluluklar veya beni doğduğum topraklara bağlayan seyler dizisinden pişmanlık duymuyorum. bazı seyleri yasaması gerekiyor insanın, bazen cok sevdiğiniz birinin yanınızda olması dunyanın en güzel gün batımına karşı tek basına içmekten güzel oluyor.
    cok özgür vakitler de güzeldi sadece, daha az olgun olmak güzeldi.
    biliyorum bir gün yine, sırt çantamı sırtıma atıp belki bir aydan bile uzun sürecek bir seyahate çıkacağım. dilerim yaparım.
  • cins cins tipleri barındırmasıyla insanı bok gibi bir filmin içindeymiş gibi hissettiren mekan(lar).
  • ülkemizdeki en sevdiğim lokasyondur kendisi. çok özledim seni beni dış hatlar terminali.
  • genellikle ilk uçuş sabahın kör safagina denk geldiği için salak salak etrafa bakındıgim havaalanı bölümü.
    ya arkadaşlari takip ederim ya birinin kiyaferine tutunurum, biri beni koltuğa oturtur, valizleri verir, kahve almaya gider ancak ondan sona kendime geliyorum.
    genelde aktarmalarda şuurum daha yerinde oluyor.

    yine de özlenen bolgeler.
  • allah canımı alsın bulunmayı en çok özlediğim yer. pasaportumun süresi geçmiş, bir ara ne kadar paraysa verip uzatacağım, yeter ki bana bir kapı olsun. sonrasını henüz bilmiyorum. lakin bildiğim tek bir şey varsa o da sadece bir kere yaşıyor olduğum. ve bu ülke beni öldürüyor.
  • insanlarin kapisindan girince bir anda dunyadaki ilk gunleriymis gibi davranmaya basladigi mekan.

    - pasaportu mu cikarticaz?
    - nasil sirada duruyoduk?
    - bavul 60kg olamiyo mu?
    - guvenlikten gecerken montu mu cikartiyoruz?
hesabın var mı? giriş yap