• (bkz: disci)
    (bkz: dis hekimi)
    (bkz: dishci)
  • insanın dışını muayene eden doktor, yüzeysel doktor... hariciyeci...
  • gazoz içtikten sonra gittiğimizde bizi döven amca..
    (bkz: kemal kenan ergen)
  • diş hekiminin doktora yapmışı
  • diş ağrısı sürecinin sonsuzluğa kadar bitmesi için diş polikliniğine (resmi olan) gittiniz; ama yok katiyen çekmezler o dişi. diş koltuğuna yatmanızla kalkmanızın bir olduğu bir zamanda dişinize çat çut vuran asabi bir diş dokturu iki tane ilaç yazar gönderir; biri ağrı kesici diğeri antibiyotik...
    bilir ki siz bir daha oraya gitmeyeceksiniz. değişik işlemler (dolgu,kaplama vs) görmüş kırılmış bir dişinizi çekmemek için elinden geleni yapan doktorlarımız vardır.
  • tıp camiasının villain karakteri.

    o kadar kesen, oyan ve delen aletin başka açıklaması olamaz.
  • ağzınıza soktuğu o kadar aleti unuttuğundan mıdır, yoksa ağzı açık konuşabilen hastaları da olduğundan mıdır bilemiyorum ama ağzınız açıkken size soru sorup cevap vermenizi bekleyen insandır
    (bkz: sen neyin peşindesin)
  • kanal tedavisi icin gittim, her seans yaklasık 1 saat ugrastı doktorum benle. ben bile seans sonrası yorgunluktan ölüyodum. isleri cok zor cidden. bide okumasıda külfetli resmen insaat iscisi gibi alcıyla dis yapıyolar, hacı sakir sabunları yontuyolar. güzel para kazandıkları dogru ama bırakında kazansınlar insanların agzıyla ugrasmak kolay sey degil.
  • cerrah sınıfından doktorlardandır.
  • kendi tecrübemelerime göre en ukala doktorlar diş doktorlarından çıkıyor. yaptıkları iş zor, stresli, midenin sağlam olması lazım...ona lafım yok. ben diş ile ilgili okula gitmedim, onlar gitti, onlardan daha iyi ya da onlar kadar biliyorum da demiyorum. ama güzel kardeşim, kendi vücudumu da ben biliyorum, bir dinle.

    dişlerim genetik olarak çok hassas ve ince. ilk kanal tedavisini yaptırdıktan sonra o diş parça parça kırıldı. hatta yanındaki iki diş de aynen kırıldı. sonra bir başka diş doktoruna, başka bir diş için gittiğimde o diş için kanal tedavisi önerdi. dedim, "bakın bana yaramıyor o tedavi, dişlerim hassas, kırılıyor kısa zaman içinde." dinlemedi, yok efendim öbür doktor iyi yapamamıştır. peki dedim. aynen diğerleri gibi o diş de bir sene içinde parça parça, hem de gayet yumuşak şeyler yerken kırıldı. sonuç: hepsinin diş etinde kalan kısmını cerrahi müdahele ile aldırmak zorunda kaldım. zaten doktora gitmekten bile stres olan insanım, beni iyice korkuttular.

    çok ağrılı bir şekilde bu sefer devlet hastanesine gittim. tedavi için iki hafta sonrasına randevu verdi. "iyi de ben yemek yiyemiyorum, gördüğünüz gibi kilom olması gerektiğinden bile az. iki hafta sadece sıvı ile beslenemem." cevap "dişlerinize daha iyi baksaydınız, yapabileceğim birşey yok." terbiyesizliğin yanında yine ukalalık (ve biraz salaklık bu sefer). alt dişlerimde çizik bile yok görüyorsun, problem üsttekilerde. her gittiğimde baştan söylüyorum, "bakın benim babam da dişlerine çok iyi bakmasına rağmen teker teker kaybetmişti dişlerini, genetik bir hassaslık/problem olsa gerek. ı-ıh, sanki ben dişlerime aslında bakmıyormuşum da yalan söylüyormuşum, ya da dişlerime bakmayı beceremiyormuşum gibi davranıyorlar.

    hepsi öyle değil elbette, 20li yaşların ortasına kadar ailemin de diş doktoru olan doktora gidiyordum. kesinlikle mükemmeldi. hem işini harika yapardı (ta ben 12 yaşındayken yaptığı dolgu hala sapasağlam duruyor), ne ukalalığı vardı, ne en ufak söyleyebileceğim negatif birşey. emekli oldu, yaktı beni.
hesabın var mı? giriş yap