duvarda asılı silah oyunun sonunda mutlaka patlar

• anton cehov'un guy de maupassant'la hikayecilik uzerine yaptigi bir tartismanin en can alici laflarindan biri... oykude yer alan ayrintilarin onemine ve oykude bir islev ustlenmesine vurgu yapar... "oykude masanin ustunde bir tirnak makasi varsa, kahramanlardan biri bir yerde tirnaklarini kesmelidir" biciminde yorumlanmisti.
• soz konusu film haneke filmi olunca, aynen ters koseye yatan onerme.
• "oyunun başında duvarda silah asılıysa oyunun sonunda top patlar"
  (bkz: meyerhold)
• "oykunun basinda duvarda duran silahin 14.sayfada ates alma mecburiyeti dogru degildir. duvarda asili olan bir silah zaten calismayacaktir da." demistir ernest hemingway "öykü sanati" yazisinda.
• barthes bu ilişkiyi "bağlılaşık" tabiri ile tanımlar, duvara asılı bir silahın varlığı veya bir silahın satın alınması eyleminin "bağlılaşık öğe"si olay örgüsünde o silahın kullanılmasıdır, der. fakat işlevlerin, kurgu ile ilişkisinin bu derece "sıkı" olmadığı modern metinleri de unutmaz, burada da bir silahın satın alındığı halde kullanılamayabileceğini, fakat bu durumda da sözgelimi bir kararsızlığı ifade edebileceğini yani olay örgüsünden bir üst seviyede yer alan örtük anlamı besleyecek bir gösterge haline dönüşebileceğini belirtir.
• ben bu lafı daha çok fantastik romanlar için yorumlamıştım... eğer bir felaketten, tekinsiz kötü büyük bir fenomenden hikaye akışında dillendiriliyor, bahsediliyorsa veya distopik ve kaotik bir endgame planı varsa villain'in o mutlaka gerçekleştirilmelidir yazar tarafından. silah benim için bunu sembolize ediyordu.
  
  ne alaka demeyin, hikaye hikayedir. mesela naruto'da mugen tsukuyomi'den bahsediyorsan onu gerçekleştirmek zorundasın -ki gerçekleşti... mesela asoiaf serisinde the long night'dan bahsedilmişti, o gerçekleşmeliydi... vb. (sur'un yıkılması da kabulumdü, o oldu)
• güzel bir örneğini görsel olarak anlamak için lethal weapon 2 adlı filmi izlerseniz keyifli bir kaç saat geçirecek ve başlığın kavramını anlamış olacaksınız.
  
  --- spoiler ---
  
  filmin başında mel gibsonın çalışma arkadaşlarıyla girmiş olduğu deli gömleğinden çıkabilirim iddialaşması her ne kadar filmi tamamen izlemeden saçma bulunsa da filmin sonlarında kendisinin deli gömleğinden kurtulabilme yeteneğinden habersiz kötü adamların kendisini deli gömleğiyle bağlayıp kurtulamaz diye denize atma sahnesiyle başlığa konu olan tespit daha iyi anlaşılacaktır.
  --- spoiler ---
• (bkz: çehov'un tüfeği)
• türk dizilerinde "evde bir yenge varsa muhakkak ona atlanır" şekline dönüşen sanatsal gerçeklik.
• (bkz: ikinci tur)
  
  şu aralar hayatımız adeta scripted gibi. yazarı da bu işlerden pek anlamıyor sanırım.