• gediz elektrik müşterisi iken ;

    "enerji maliyetlerindeki olağanüstü artış sebebiyle sözleşmem mevcut şartlarla devam edemezmişmiş!"
    bu sebeple de sözleşmemin feshedileceği mesajı alan bir vatandaşım!

    bir de 2.11.2021 tarihinde mesaj atıyorlar ve 5.11.2021 e kadar başka firmaya geçebiliyormuşum!
    yoksa gediz elektrik gediz fiyatları epdk 'ya göre ayarlayıp geçirecekmiş

    hangi elektrik firmasına geçmeli, nasıl bir tarife seçmeli?
    hepsi aynı şey , gedizde mi kalmalı?
    hangi elektrik firması daha az soyguncu?

    önerisi olan bilgili arkadaşlardan yardım rica ediyorum.
  • son dönemde not düşmek istediğim bir meseledir.

    özelleştirilmiş bu süreçte, şirketlerin fiyat belirleme hakkı yok. dağıtım işini yapıyor, bunun için faturada yazan bedeli alıyor. bu süreçte de dağıtım, bakım, faturalama işlerini yapıyor. süper karlı bir iş değil.

    öte yandan, elektrik fiyatını belirleyen ve büyük payı alan devlet. ancak hükümet, öne bu şirketleri yem olarak atıyor. herkes de yiyor.

    yani şöyle, benzin alıyoruz. fiyatı belirleyen belli. ama diyoruz ki "alçak kardeşler petrol sen bize zam yaptın". daha ileri gidip pompacıyı döven var. bunlar oluyor mu? yok çünkü bu konuda belirli sayıda örneklem görüp kafamızda "heee fiyat her yerde aynı demek ki bu adamlar belirlemiyor" diyebiliyoruz.

    ama elektrik konusunda herkes bir yerden hizmet aldığından, bu ayrımı yapamıyor. vatandaş için bu çok normal. benim anlamadığım, gazeteciler, milletvekilleri gibi bu konuda çok net bilgisi olan kişilerin de bu tuzağa düşmesi. tepkiyi yanlış yerlere veriyorlar, o yerler de elinden bir şey gelmediğinden sadece izliyor.

    yine türkiyem gerçeği.
  • üstteki yazara bakmayın siz. elektrik ve doğalgaz dağıtım şirketleri otu boku yatırım olarak gösterip, olmayacak projeleri arge olarak deklare edip tarifelerini yükseltmek konusunda yarış içindeler.
  • elektrik faturanız, sözleşmeniz olan elektrik dağıtım şirketine (kısaca “edş”) göre farklılık gösterir. ne kadar farklılık gösterir o kısmını bilmiyorum, lakin x edş kullanan birisi ile w edş kullanan birisinin aynı kullanım için ödeyeceği fatura tutarları eşit olmayacaktır.

    her ile göre farklı edş’ler bulunmaktadır. örneğin istanbul’da x,w,q,$,€,£ ve ? edş’ler varken, ankara’da a,b,c,d ve e edş’ler, antalya’da ç ve ş edş’ler mevcuttur.

    bildiğim kadarıyla, 100 tl’nin üzerinde elektrik faturası olanlar edş değişimi yaparsa, özellikle ilk geçişleri esnasında tanınan bazı avantajlar sayesinde karlı çıkabiliyor. burada önemli olan üç husus var diye düşünüyorum.
    geçeceğiniz edş’nin:
    uygun fiyatlı olması
    güvenilir olması (sürekli arıza ile uğraşmayın, faturada hilekarlık yapmasınlar vs.)
    sözleşmeyi yaparken iyi bir promosyon sunması.
    yine bildiğim kadarıyla, senede iki defa edş değiştirebiliyorsunuz.

    hangi il için hangi edş iyidir, ne yazık ki bilmiyorum. internetten araştırsam da sağlıklı ve güven verici bir bilgiye ulaşamadım. sadece reklam kokan sözde karşılaştırma siteleri vardı. abd’de iken kullandığımız watt’ı girince bütün edş’lerin tek tek ne kadar fatura göndereceğini (promosyonlar dahil ve hariç) gösteriyordu siteler. ülkemizdeki her şey gibi bu da sır sanki. ankara (çankaya) için iyi edş önerisi olan varsa ve yeşillendirirse sevinirim.

    edit: aşağıdaki yazar’ın eklediği link’e bakıp edş’leri bünyesinde barındıran holdingleri görünce iştahım kaçtı; gerçi ben de ne bekliyordum ki, hulusi kentmen sahip olacak sanki. ülkenin durumu belli.
  • kâr eden bir kurumu günü kurtarmak için özelleştirirsen yarın öbür gün gereksiz ve fazla zam geliyor diye ağlayamazsın. özelleştirme ile alan kişiler zaten kâr elde etmek için alıyor kurum yada yapılanmayı, hele ki elektrik gibi 21. yüzyılda elektriğin kullanılmadığı alan yok iken çok fazla kazanmak isteyecektir.
  • anladığım kadarıyla kötü, daha kötü, en kötü şeklinde kalite sunan şirketlerdir.

    şöyle bir listeye denk gelmiştim: https://www.enerjiatlasi.com/…k-dagitim-sirketleri/ işletenler a, b, c... gibi tekil ya da bunların bir ya da bir kaçının bir araya gelerek oluşturdukları ortaklıklardır ve çoğu genelde yolsuzluk ve kalitesizlik konuları ile gündeme gelmektedirler.
  • kamu teşebbüsü olarak varlığını sürdüren tedaş'ın 2014 yılında özelleştirme çalışmalarının tamamlanması ile 21 bölgeye ayrılan ve dağıtım hizmeti veren şirketler bütünüdür.

    birçok bölgesinde çalışmış bir mühendis olarak hatta yöneticilik yapmış bir çalışan olarak biraz iç yüzlerinden birazda dışarıdan nasıl göründüklerinden bahsetmek istiyorum.

    özellikle son elektrik zamlarından sonra kesinlikle fiyat belirleme aşamasında veya öncesinde herhangi bir haklarının olmadığını belirtmek gerekir. elektrik fiyatları bu şirketlerin regülasyonundan sorumlu ve yönetmeliklerini belirleyen epdk yani elektrik piyasası düzenleme kurumunca gereçekleştirilir ki bu durumda hükümeti işaret eder. zamların veya buna benzer verilen her karar neticesinde ,ister sevin ister sevmeyin, buralarda çalışan binlerce personel sahada ya da ofiste zamlardan zaten bunalmış tüketiciler ile muhatap olurlar. ofis önlerinde protestolar, ofislerin basılması ya da saha personelinin tartaklanması yahut araçlarının taşlanması ve bu durumdan etkilenen insanların aileleri alınan bu kararların son halkasıdır.

    organizasyonel yapı ve iş geleneği olarak iki farklı gruba ayrılabilirler. tedaş geleneğini sürdürenler ve yeni bir kültür oluşturmaya çalışanlar.

    tedaş geleneğini sürdürmeye çalışan şirketlerde genellikle organizasyonel yapı sürekli olarak değişir. müdürlüklerin isimleri değişir, bağlı olduğu üst yapı sürekli olarak değişir. bir türlü dikiş tutturamazlar. yılda iki veya üç kere değiştiğine bile tanık olunabilir. bu durum sonucunda ne yaşanır? elbette istikrarsız ve değişken bir çalışma ortamı ve asla ulaşılamayacak bir şirket hedefi ve kültürü. yanısması elbette ki tüketicilere olacaktır ve olmaktadır.

    tedaş geleneğini sürdürmeyipte kendi kültürünü ya da geleneğini oluşturmaya çalışanlar ise maalesef ne kadar direnseler dahi temel olarak tedaş geleneklerini baz aldıkları için yalnızca kadro isimlerini kendi janjanlı jargonları ile değiştirirler. yapıları biraz daha stabildir ancak genellikle üst kadrolar özelleşme sırasında peşkeş çekilen (satılan diyemiyorum) şirkete göre belirlenir. yine bir liyakattan bahsetmek zordur.

    aslında tedaş geleneği o kadar sirayet etmiş bir olgudur ki ne kadar gruplama yapılsa bile hangi bölyeye giderseniz gidin bir haftalık süre sonunda aslında tamamının aynı durumda olduğunu görebilirsiniz.

    çalışan maaşları, yatırım faaliyetleri hatta ve hatta alınan sayacın ücretinin bir kısmı devlet tarafından finanse edilir. yani bizlerin vergileri ile. aslında devletin zamanında vatandaşına çok görüp veremediği hizmeti yine eskiden olduğu şekli ile parasını vererek bir aracıya teslim etmesinden başka bir şey değildir dağıtım şirketleri.

    tüm bölgelerde, birkaç istisna dışında ücret politikaları düşüktür. genellikle normal piyasanın altında maaş ile personel çalıştırılır. bu nedenle özelleşmesine rağmen suratsız devlet memuru tiplemesine uygun kişiler ile karşılaşılması oldukça normaldir.

    yöneticilerin vasıfları ve durumlarını inceleyecek olursak daha vahim bir tablo ile karşılaşacağız. burada bölgenin dağıtım lisansını alan şirketin tutumu ön plana çıkacaktır. bir çoğunda yönetim kadrosunda özelleşme öncesi personeli görebiliriz. bu yapıyı izleyen ve devam ettiren şirketlerde sekreterlik okuyup açıktan üniversite bitirmiş ve müdürlük yapan insanlara rahatlıkla rastlanabilir. (burada kesinlikle açıköğretim veya türevlerini eleştiri ya da aşağılama amacı güdülmemiştir.) ancak elektrik dağıtım gibi teknik alanların da olduğu bir sektörde bu tarz yöneticilerin olması maalesef aşağılık kompleksi ve ego yarıştırmaktan öteye gitmeyen saçma salak davranışların sergilenmesine sebep olmaktadır. son dönemde şirketler arasında oldukça popüler olan değerlendirme merkezi ya da diğer adıyla (bkz: assessment center) gibi uygulamaları yapılıyor olsa dahi bu uygulamaları birbirlerinden gördükleri için beklenen performansı burada da görmek mümkün olmuyor. iş böyle olunca her şeyi manipüle etmeye çalışan ve bir çoğumuzun gurur duyduğu sözde pratik türk zekası (!), bu uygulamalarında önüne geçerek hemşehricilik ve adam kayırmacılığın önünü bir şekilde açabiliyor.

    şimdi, buraya kadar "bize ne ya?" denilebilir. ancak bu vasıfsız ve boş insanların aldığı kararlar sonucunda ya yanlış elektrik kesintileri, ya hatalı kaçak faturaları ya da buna benzer bütçe sarsacak ya da elektrik kesintisi sebepli hayat kalitesini sekteye uğratacak işlemler ile karşılaşabiliyorsunuz. (bkz: bir mıh bir nal kurtarır bir nal bir at kurtarır)

    elektrik dağıtım sektörü tehlikeli iş grubuna girmektedir. dolayısıyla iş kazaları sıklıkla yaşana bir sektördür. peki gerçekten buna dikkat edilip gereken özen gösterilmekte midir? maalesef buna da cevabım hayır. yabancı ortaklı şirketlerimizde bu duruma biraz daha dikkatli yaklaşılmaktadır. ki kuvvetle muhtemel sebebi yabancı ortağın hassasiyetinden kaynaklıdır. diğerlerine bakıldığında ise iş kazaların ve iş salığı çalışmalarında öncü şirketlerin uygulamalarının kopyası basit uygulamalar bütününden öteye gidilemediği rahatlıkla görülebilir. hatta ciddi bir bir iş kazası geçirip çarpılan ve yoğun bakımda yatan personelini zayaret etmekten aciz yönetimi olan şirketlerimiz epey fazlaca bir payı oluşturuyor. sonuçta türkiye'de insandan daha değersiz ne var ki!

    özetle, her şeyde olduğu gibi türkiye'nin özetidir dağıtım şirketleri. torpilin döndüğü, liyakatsiz kurumlardır. kısır bir sektör olduğundan şirketler arası sirkülasyon fazlaca olur. bu şirketler arasında sıklıkla iş değiştirmiş kişileri görebilirseniz sorduğunuzda size verecekleri cevap aynı olacaktır: "nereye gidersen git aynı". dolayısıyla bu yapıya sahip 21 adet yaşayan birer organizma olan bu şirketler hangi bölgeyi alırsa alsın bazı ciddi değişiklikleri sağlamadıkları müddetçe günümüzden bir adım öteye yol katedemeyeceklerdir.
  • neden varlar? devlet günümüz temel ihtiyaçlarının başında gelen elektriği neden kendi dağıtmaz? neden kâr odaklı şirketlere ihale eder? birkaç zenginin cebi, milyonlarca vatandaşının refahından daha mı önemlidir?
  • --- spoiler ---
    bu başlık çoğul gibi. tekil açmayı düşünmez miydiniz? elektrik dağıtım şirketi gibi ne bileyim?
    --- spoiler ---

    başlık açarken dikkat edilecek hususlar madde 13’e göre elektrik dağıtım şirketi basligina tasinmasi gereken baslik.

    (bkz: ekşi sözlük kuralları)
hesabın var mı? giriş yap